(insan umutsuzluğun içinde umudu daha da keskin hissedermiş . çekip gitmeye görsün maşuk . her yokluk bir vurguna dönüşür ; dibe battıkça gökyüzünün renkleri daha da belirginleşir , netleşir ...evet evet bulutlar ve gökyüzü ... sensiz bakmal perişan ediyor beni ...)
( umut etmenin , umudu işlemenin düğümü belki de haber beklemektir , o haberi alacağın anı düşlemektir ve sonrasında ...yüreğin kıvrımlarından sızan kırıklıklar bile öldüremez umudu ; çünkü o kutup yıldızı gibidir . gökyüzünün en parlağıdır . daha da önemlisi yol göstericidir ...yoldur ...yoldur ...yoldur .... )
( bu duyguyu gerçekten iyi bilirim ...günlerce yorganın altından tanrıya ettiğim duaları ...annemin sık sık odamın kapısından yorganımın hareketlerini kontrol etmesini ... göz yaşlarıyla nemlenmiş yastık kılıfını ve dişlerimi geçirdiğim masum yorganımı değiştirirken annemin gözlerimin içinden geçmesini ...ben bu duyguyu gerçekten iyi bilirim ... )
( aşıkken , aşk kırıklığındayken insan kendisiyle konuşmamalı, susturmalı içindeki sesleri ... susturamıyorsan eğer içindeki o nalet şeyi , bari dinleme onu . dinleme onu , dinleme karanlıktan daha esmer olan içindeki sesi ... dinleme ... dinleyerek dindir korkularını )
bulutlardan beyaz
gökyüzünden mavi aldım
denizlerden sonsuzluk, gözlerinden umut aldım
yıldızlardan ısık, kuslardan haber aldım
annemden öğüt tanrıdan inanç aldım
ben bu şarkıyı sana yazdım
ben bu sarkıyı sana yazdım
ben bu sarkıyı sana yazdım
sana yazdım
gecelerden yalnızlık sabahlardan umut aldım
sesleri dinledim gittim cesaret aldım
gözyaslarımdan sarkı karanlıktan korku yaptım
içine biraz hüzün hüzün kattım sarkı yaptım ben
bu sarkıyı sana yazdım..
sana yazdım.
ben bu sarkıyı sana yazdım
ben bu sarkıyı sana yazdım
sana yazdım..