çok eskiden yeni nesil abaza gençliğin olmadığı zamanlarda, kızların teklif ettiği tarihlerde yaşadığım bir olay o zamanlar amcamın turizm firmasında çalışıyordum. yaz aylarında hem tatil, hem para.
sıradan bir gündü otelde sabah kahvaltıdan sonra içimde kötü bir niyet olmaksızın yabancı dilimi geliştirmek için bayan turistlerle muhabbet etmeyi deniyordum. yeni bir grup geldi otele ben lobiye doğru yürümeye başladım otobüsten misafirlerimiz yavaş, yavaş inmeye başlamıştı. işte o anda onu gördüm, bütün güzeliği ile bana bakıyordu göz göze geldik nedendir bilmiyorum çok utandım, yüzümün kızardığını hissettim. lobiye kaçtım, orda elime aldığım anahtarlarla oyalanmaya başladım içeri girmedi, kapının önünde arkadaşı ile konuşuyorlardı. arkadaşına baktım mayo ile havuza girerken onu görmek istemediğimi düşündüm, yüz kilo civarında vardı, anahtarlarını alıp odalarına giderlerken benim onu izlediğimi fark etmedi. isimlerini kayıt defterine bakarak öğrenmiştim. melek, aslı.
sonraki günlerde ben cool takıldım, oda beni fark etmemiş gibi davrandı konuşamadık,bir kelime bile edemeden gidecekleri gün gelmişti. otobüsleri otelin lobisine yanaştı bende, tatlı bir heyecan kendimi hazırlamıştım bu sefer konuşmayı kafaya koymuştum. kapıda bekleyeme koyuldum ama havuzun yanından geçip direk otobüse bindiler. görüş açımın dışında bir koltuğa oturmuşlardı ben oranın kaşar tabir edilen çalışanlarından mustafa abiye küfürler savuruyordum. verdiği öğütler yüzünden ''olum cool takıl kız kendi gelir zaten'' ama o gelmemişti. işte o anda otobüsten arkadaşı indi içeri yöneldi odasında bir şeyler unuttuğunu söyleyerek anahtarı istiyordu reception dan, odasına doğru yürümeye başladı ben hemen peşine takıldım. işte fırsat geldi kaçırma diyordum, kendime yürürken yanına yaklaştım. elimde tutduğum not kağıdını uzattım. kağıdı aldığı anda oradan uzaklaştım. telefon numaram yazıyordu ufak not kağıdında.
kendimi işe vermiştim, yoğun bir günün ardından odamda tv izliyordum. msj sesini duydum, ondandı ''merhaba beni hatırladınız mı?'' diye başlıyordu msj cevap yazdım. sonra o yazdı bu şekilde iletişim kurmaya başladık aslı oymuş.ben nasıl söyleye bilirim diye planlar yapıyordum. aslında senden hoşlanmıyorum çok şişmansın yanındaki arkadaşına vuruldum diyebileceğim anı kolluyordum. ama bir hafta geçmesine rağmen ima bile edememiştim.
b planını denemeye karar verdim ''yanındaki arkadaşından bizim mustafa abi hoşlanmış telefon numarasını istiyor'' tarzında bir msj attım. uzun süre cevap gelmedi tedirgin olmaya başlamıştım ki cevap verdi numara yazıyordu gelen msj da. çok heyecanlanmıştım. işin en zor kısmına gelmiştim meleğime nasıl açılacaktım. en iyi arkadaşının sevgilisi sanıyordu beni nasıl olurdu. bütün gece defalarca yazdığım, yazıları sildim baştan yazdım. sabah olmak üzereydi. ayna karşısında yazmaya karar verdiğim msj ı okudum. sanki ona duygularımı açıklıyormuşum gibi. bütün cesaretimi toplayıp aslı nın vermiş olduğu numaraya msj yolladım.
ararsa ne diyecektim inanır mıydı? kafamdan yüzlerce farklı senaryo geçiyordu. kahvaltıya indim yeni misafirler gelmişti onlarla ilgilendikten sonra odama gidip yattım. bütün gece uyumamıştım, yorgundum uyandığımda hava kararmıştı. telefonuma baktığımda onlarca cevapsız arama vardı. hepsi de aslı ya aitdi sadece bir kere aramıştı melekaslı nın ne kadar sinirliği olduğunu düşünmeden meleğime bir msj daha attım. cevap geçikmedi ''ahlaksızlık yapıyorsun aslı seni çok seviyor'' yazmıştı ''sakın vazgeçme o şişko sana layık değil'' demek istemişti bana göre.
aslı iki gün aramadı, ben melekle konuşmaya başlamıştım ''ya nasıl olur arkadaşıma verdin telefonunu, ona ihanet edemem'' diyordu sürekli ama aslında ''o kaltağa neden verdin numaranı bana verseydin'' demek istiyordu. sonunda yola gelmişti tatlı konuşmalar başlamıştı. aslı nın attığı beddua dolu msj ı unutmuştum bile.
okulların açılmasına bir hafta kalmıştı ben istanbul a döndüm melekle buluştuk. aslı yı sordum nişanlanmış bir ay içerisinde, konuşmuyolarmış. ''küstük senin yüzünden ama senin için değer diyordu'' her gün buluşuyorduk, eğlenceli zamanlar geçiriyorduk. ondan da sıkılmaya başladım bir süre sonra taksim de buluşuyorduk yol uzundu çekilmiyordu. sonra ayrıldık telefonu sildim bir dahada aramadım.
aslı ya gelince köyden bir akrabası ile evlenmiş, istememiş evlenmeyi ama ablası şişman olduğu gerçeğini yüzüne vurduğunda kararından vazgeçmiş.
edit: vay beee sözlükte yazdığım ilk uzun yazıyı canlandırmışlar şimdi tekrar okudum iğrenç yazmışım. :)
sizleri aşağılamayacağım, üstünüze gelmeyeceğim, hor görmeyeceğim. tanrı güzellik dağıtırken size biraz muzip adavranmış anlaşılan. buna mukabil size bir de cevher bahşetmiştir. üzülmeyin, sıkılmayın, gocunmayın. ön yargısını siktiğim dünyası işte. nolacak. gözyaşınız bile güzel minyon tipli bebek gibi bir kızın timsah gözyaşları kadar değerli değildir. yeri gelir annenizin babanızın bile kanı kaynamaz size. durun size başımdan geçen bir olayı anlatayım. geçen sene bizim burda 4 tane stajyer vardı dördü de kız. ikisi dünyalar güzeliydi diğer ikisi de nispeten kilolu ve tipsiz. bizim burda 45 yaşında kart horoz bile bu 17lik kızlara yavşadı, el üstünde tuttu nazında oynadı. o şişman kızları da köpek gibi çalıştırdılar. sonuçta o kızlardan biri oğlanın birine kaçtı, oğlan da bunu sikmiş ortada bırakmış. öbür güzel kız da sınavı kazanamayınca strese girmiş. yiye yiye davul gibi olmuş. diğer iki şişman kıza gelince. valla hikayemi ibretlik bir şekilde bitirmek isterdim ama gerçekte işler böyle işlemiyor maalesef. o kızlar da halen aşağılanmaya devam ediyorlar. taki kilolarını verene kadar.
sarışın olmayanlar için konuşursak kolay tavlanıyorsunuz ve hoplatılmaya çok meyillisiniz.
sarışın şişman olanlardan bir arkadaşım var da ayıp olmasın şimdi ahaha.
bacaklarınız zayıf görünsün diye o popoyla tayt giyiyorsunuz, giymeyin. tayt giyince ne bacaklarınız zayıf görünüyor ne de taytın üstüne çıkardığınız uzun bluzlar poponuzu küçültebiliyor. taytın üstüne kısa şeyler giyen kızlardan hiç bahsetmiyorum bile.
hacı, önce bir psikiyatra git deirm. zaten o kilolar yüzünden kimse yüzüne bakmadığı için bir tramva geçiriyorsun. sonra o psikiyatr bozuntusu sana bi kaç ilaç verecek, ve bir diyetisyene gönderecek. bak bunları uygula mutlaka. sonra gidiyorsun bir spor salanuna parayı döküyor, ne kadar çok para dökersne o kadar iyi çünkü para veridm gitmem lazım dersin ben biliyorum. komplexi at, zayıfla, o zaman o sana yüz vermeyen errkekler varya ah o erkeler kapında köppek oluyor. ah! ah! sonra da o erkekler vermiyorsun yani yüz. zengin koca bulup evleniyorsun. bu kadar basit.
şişmanlık var şişmanlık var dostum çam yarması gibiysen pek şansın yok da türk kızlarının standartları düşünüldüğünde belli bir şişmanlığı kabul edebilir türk erkekleri. şişmansan memen dolgun olmalı ama. yoksa allah belanı der herkes.
Kesinlikle zayıflayın. Yemeyin, spor yapın ama zayıflayın. Bir kadın şişmansa hem sağlık açısından hem de ruhsal açıdan he zaman huzursuz olur. Bunu kendinize yapmayın. Yüzün çok güzel, Sen böyle güzelsin gibi şeylere inanmayın.
rejimdeyim falan demeyin. güzel yemek görünce dayanamıyonuz işte. sonra vay efendim bu yemeği de yiyim sonra başlarım avuntuları falan... hep aynı hep aynı işte. yaşlandınız böyle böyle.