"Bir yerin şerefi üzerinde yaşayanlardan gelir." diye bi cümle okumuştum bir yerlerde. bu bir vatan olur, arkadaşlarla iş yerindekilerle paylaşılan bi ortam ya da aileyle yaşanan ev olur. ve ne olursa olsun babadır, atadır... ne kadar kötü olsa bile "şerefsiz" sıfatını haketmeyendir. çünkü sonuç itibariyle kanını taşıdığımız insandır. sevgisini, sabrını, gülümsemesini, hoşgörüsünü gösteremiyorsa gösteremediyse ya da; belki onu o şartlara iten nedenler vardır.
Annemin ve benim hayatımı bombok ettin adi şerefsiz. ayrıldıktan sonrada beni ve annemi suçlu gösterdin millete. senin yüzünden 4 sene işkence gibi geçti bu hayat. öldüğünde cenazene bile gelmeyeceğim. alkolik puşt!
Sevemiyorum baba seni. ne yaptıysam sevemiyorum nasıl sevebilirim? hiç beni dövmedin ama psikolojik olarak mahvettin beni baba.
Her gün annemle kavgalarını hatırlıyorum baba. Sabaha karşı sarhoş şekilde gelmelerini hatırlıyorum baba. Annemin gözü yaşlı şekilde seni beklediğini hatırlıyorum baba. "Hala yatmadın mı lan sen?" diye anneme kızdığını, bağırdığını hatırlıyorum baba. Annemi aldattığını hatırlıyorum baba. Annemin o orospuyla telefonda tartıştığını hatırlıyorum baba. Anneme niye onunla konuştun diye kızdığını hatırlıyorum baba. Emekli olup, emekli ikramiyeni o orospuyla yediğini, geleceğimi o orospuya yatırdığını hatırlıyorum baba. Annem ekmek alacak para bulamazken senin son model telefonlar ile bilmediğimiz farklı farklı hatlar ile cebinde tomar tomar para ile gezdiğini, onlarca kredi kartının olduğunu hatırlıyorum baba. şimdi borç batağında isek hep senin yüzünden baba. ilk okula başladığımda yanımda olmadığını hatırlıyorum baba. ateşim 39,5 iken yanımda olmadığını hatırlıyorum baba. daha çok küçüktüm 8-9 yaşlarındaydım ama hatırlıyorum baba.
bir kez bile "oğlum bir sorunun var mı?" diye sorduğunu hatırlamıyorum baba, benimle ilgilendiğini hatırlayamıyorum baba.
Sevmiyorum seni baba.
edit: eksileyen orospu çocuğu ne oldu beğenmedin mi hayatımı?
31 olsa çekilmeyecek, evlat olsa sevilmeyecek birisin hangi günahıma bedel olarak gönderildin bilmiyorum ama 2 yıl daha adam ol sonra istediğin boku ye
babadır, ne yapsa yeridir mantığını savunan arkadaşları gördüğümüz başlık, göte göt denir bu memlEkette arkadaş. böyle ebeveynin ebesine atlıyayım. allah bu gençlerimize, ve doğru insanlara sabır versin arkadaş.
babacığım, yusuf'un babası 8 ev, 3 araba, 1 dükkan bıraktı.
allah uzun ömür versin, goffin bankasına olan borcunu biraz da sen düşünsen çok iyi olacak. ne olur evine tekrar geri dön.
''baba'' çok yabancı bir kelime bu bence, sende hep bildin zaten. ilk gördüğümde seni 8 yaşındaydım ve karşıdan gelen iki adamdan hangisi diye düşündüm, bunu iyi hatırlarım. koştum bi an şaşırdım, durdum ve sana geldim. ama sarılamadım ve baba diyemedim utanıyordum çünkü.çok yabancıydı bana. ama biliyor musun şerefsiz herif benim saf annem, ailem seni bi kerecik kötülemedi bana onların seni aramasıyla görüştük. ah keşke o şerefsiz sıfatını hiç görmeseydim. biliyomusun sen tam bir orospu çocuğusun, beni hep bıraktın hiç yanımda olmadın 1 ay görüşsek 5 yıl görüşmedik. hep söz verirdin ben de umutlanırdım artık benimde babam var olleyy derdim. salağım işte.
beni hiç tanımıyorsun aslında neyi sever neyden nefret ederim hiç bilmiyosun. annem hep senden mahrum yaşadı o hayatında seni öpmek ve koklamak nasıl bir duygu bilemez ben çok şanslıyım der.
sana allah belanı versin defol git hayatımdan deyip telefonu yüzüne kapattığımda, buna hırslanıp anneme iftira attın,aradan yıllar geçtikten sonra yolda karşılaştık ve sanki biri senin elinden beni almışcasına peşimden koştun belki pişmandın bilemem. bu seferde evliliklerini anlattın bana övündün bunlarla ama gözümde öyle bi küçüldün ki. daha kimlerin ahını aldın acaba benim şerefsiz ''babam. güya buluşcaz yemek yiyeceğiz birlikte, sen karını tanıştırmayı tercih ettin benle daha birbirimizi tanımadan oysaki, sonra da yüzünü uzun süre görmedim eşin görüşmemizi istemiyormuş çocuğunu ihmal ediyormuşsun, sözde görüşmeyi hep ben istemezdim ama bence bu senin bir bahanenedi.
hadi bunları da geçtim bana babalık görevini hiç yapmadın hiç destek olmadın nafakamı ödemedin sanki istediğim sadece paraymış gibi. seni gidi şerefsiz üzerimde hiçbir hakkın yok ama benim var sürünsen de baba dedem sana sen baba demem sana sen baba değilsin ki...
ama iyi ki ben 3 yaşındayken annemle boşandınız da anneme attığın dayakları görmedim. sevgine de ihtiyacım pek olmadı annem bunu fazlasıyla karşıladı. psikolog ne demiş biliyor musun anneme kızınızı babasıyla mümkünse hiç görüştürmeyin sizin yetiştirdiğiniz kız öyle bir babayı kabullenicek düşüklükte değil hahah bu yazı senin için şerefsiz herif!
sevmiyorum seni. hiçbir zaman sevmedim. çünkü ben sevginin ne olduğunu anlayacak yaşa geldiğimde, sen yoktun yanımda. sırf babam olduğun için seni sevecek kadar güçsüz ya da yumuşak kalpli değilim. gözlerine bakabildiğim, dokunabildiğim insanları severim ben. senin gözlerinin rengini bile sorsalar söyleyemem.
ama ne yalan söyleyeyim, küçükken bir kaç fotoğrafına bakmıştım. yüzün gülüyordu. işte o an iyice nefret ettim senden. neden gülüyordun ki? bak, ben gülüyor muyum?
ha unutmadan, ben sana saygı da duymuyorum. neden saygı duyayım? annemle yaptığın beş dakikalık zevk için mi? annem saygı duysun. benimle hiç bir alakası yok konunun. nüfus kağıdımda ''baba adı''nda sen olduğun için mi? hayır, yine tutturamadın. nüfus kağıdımda benimsemediğim çok şey var.
beni yıllardır görmeyen akrabalarla karşılaştığımda ''ayy aynı babası'' diyorlar. tipimden soğuyorum bu lafı duyunca. sana benzememeliyim ben. bu kromozom denen naneler bu kadar adaletsiz olamaz. sevdiğim o kadar eş dost varken, bula bula seni bulmuş dna'm.
sen beni ''agu'' derken bıraktın, ben önce ''a,b,c''yi öğrendim, şimdi ingilizce bile konuşuyorum. sen görmedin. işte bu kadar büyüdüm ben, sen de bu kadar yaşlandın. aslında yaşları bir kenara bıraksak bile; işte bu kadar uzaklaştık biz.
hakkını yemeyeyim, bana katkın da oldu. güçlendim yalnız geçen her günün sonunda, bencilleştim. insanlara güvenmemeyi öğrendim. hayallerin hiçbirinin gerçekleşmeyeceğini, gerçek dünyanın filmlerle en ufak bir alakası olmadığını öğrendim. insanın yalnız olduğunu öğrendim. anne mi? baba mı? eş mi? dost mu? ben büyüdükçe siz öleceksiniz.
yaşım kaç olursa olsun eğer bir gün yalnız kalacaksam, sonunda yalnız başıma öleceksem; iyi ki erkenden terk ettin beni. hayatı erkenden öğrettin bana. işte sadece bu yüzden teşekkürler.
belki kuşlar söylemiştir sana;
ben hala adam olamadım. işte senin oğlun olduğuma dair tek kanıt.