evet öncelikle bunu yazarken öyle temizlik manyağı biri olmadığımı söylemek istiyorum.
evet sevgili çevreyi kirleten insanlar sizleri anlamakta zorluk çekiyorum ya o çöpleri yere atarken içiniz nasıl rahat ediyor anlayamıyorum. dolmuşta giderken amcamız, ablamız, çocukları bir şeyler yiyor içiyor sonra çöpü dolmuşun camından aşağı atıyor kimse de bir şey söylemiyor kişiye bir keresinde ablanın biri o çöp atanı uyardı o da uyaracağına pişman edildi resmen çöp atan kişi tarafından.
şöyle düşünüyorum da şehrimizi ziyarete gelen yerli yabancı turistler bu çevrenin pis olduğunu ne düşünürler ne derler kim bilir. çok zor değil ya birazcık özen göstersen üç beş adım atıp çöp kutularına atsak çöplerimizi bu iş biraz da olsa hallolur. haa peki bu belediyenin temizlik işçileri* ne işe yarıyor diyebilirsiniz tabi onlar da temizliyor ama böyle kirletme devam ettikçe onların da gücü bir yere kadar.
sonuca gelirsek biraz temizlik bilinci edinirsek, etrafı kirletenleri uyarırsak belki bir nebze işe yarar diye düşünüyorum.
ulen hadi sen mal geldin sığır gidecen bu dünyadan, yani kendine hayrın yok ona eyvallah. bari bizi düşün, bizi düşünmüyosan seni bile içinde barındıran şu dünyayı düşün (içimizde onu da barındıralım mı dese bir çoğumuz kabul etmezdik zira), hadi onu da geçtim doğacak çoluğunu çocuğunu düşün (ki bana kalırsa hiç çoğalma). hem sana öyle dünyayı kurtar, ekonomiyi kalkındır, eğitim sistemini düzelt falan da demiyoruz. kirletme ulan, temiz kullan, kiretme canım kardeşim, kirletme...
genellikle "buraya çöp atan" diye başlar bu yazılar. doksanlı yıllardan beridir görmemiştim muhtemelen fakat bu özlem birkaç hafta önce son buldu. amcam tahtadan tabela yapmış ve üstüne kargacık burgacık, "buraya çöp koyma münasip biyerine koy" yazmış.
evet bu sözüm sana; kendini düşünme bizi de düşünme ama bari kendi çocuğuna bırakacağın çevreyi düşün ya. elindeki çöpü çöp kutusuna atmak bu kadar zor olmamalı.
Hoca nasrettin, vaazda, başından geçen bir olayı anlatarak oruç tutmayanları şöyle iğneler:
Cemaat, evde çocuğum bana gelerek, dedi ki:
"Baba, evdeki kedi, ramazan olmasına rağmen, yiyor, içiyor oruç tutmuyor!"
Ben de çocuğa dedim: "Evladım , kediler oruç tutmaz, kuşlar oruç tutmaz, hayvanlar oruç tutmaz."
Bu fıkranın "ben bu yazıyı çevreyi kirletenlere yazdım" başlığı ile ne ilgisi var? sorusunun cevabı, Nasrettin Hoca yaşasaydı muhtemelen şöyle olurdu:
-Kediler çevreyi kirletir, kuşlar çevreyi kirletir, hayvanlar çevreyi kirletir. insan olan, kendisini ve etrafını temiz tutar.
