doymadın mı hala bana.. tamam sana çok alıştım ama bazen beni bezdiriyorsun.. müthiş bir sadistlik ve bencillik görüyorum sende. hep benimle mi kalacaksın.
o mu ben mi sorusuyla karşı karşıya kalmak gibisin. yokluğun bir dert, varlığın apayrı bir dert. bazen oluyor da canımı öyle bi' acıtıyorsun ki, sana kuracak cümleler bulamıyorum. sen geldin diye gitti "o". gelmeseydin, hiç var olmasaydın cemal süreya'da, can yücel'de yazmazdı sana. şairler, şiirler olmazdı. cahit sıtkı tarancı kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini demezdi. keşke hiç var olmasaydın. varlığının tek olumlu yanı, kafamı dinliyorum. kendimi dinliyorum, sana; sen geldin diye gidene yazıyorum. yazmaktan başka bir şey gelmiyor elimden. o okumasa da, bir şekilde ona dokunuyor kalemim. kağıdın kalemle buluşması ne kadar kolay ise, benim ona kavuşmam o kadar imkansız.
hiçbir zaman daha fazlasında yoktu gözüm. bir avuç mutluluk yeterdi, bir tutam tütün yanında. rakı, rakı mesela. en büyük mezesi sendin, ama sen de "o"nun gibi fark etmedin. keşke diyorum bazen, keşke en başında hayır; söyleme at içine. yanacağın yer belli diyebilseydim. 3 sene oldu, her gece yandım her sabah tekrar doğdum küllerimden. var olmasaydın keşke, sen geldin diye gitmeseydi.