her ne kadar çarşaf gibi sakin bir deniz dinginliğindeki halinle girsem de koynuna, sana dalmakta zorlanıp sabahları ayrılamadığımsın.
kimi zamanlar fırtınalı denizde gemiyi kurtarma telaşı kaçırsa da uykumu sabahlara dek ertesi gece aldım kalan hakkımı.
ama bişeyi farkettim, tıpkı savaşmaktan sevişmeye zaman ayıramayan iki sevgili gibiyiz, zaman zaman barışı sağlayıp koyun koyuna dinlendiğimiz. sanırım bu yüzden doyurucu uykuma kavuştuğum zamanlarda seni hiç bırakmak istemeyişim.
bak olum uyku; yarın cumartesi değil, kafana göre takılıyosun ama yarın pazartesi ve sabah 8 de iş başı yapmam lazım.artık hangi kızla takılıyosan bırak artık gel de uyuyalım.dün için sesimi çıkarmadım ama bu gün farklı.neşet ertaşla sesleniyom sana.gel gayrı gel....
Seviyorum seni, hiç doyamıyorum ki aslın da sana. Sabahları özellikle öyle tatlısın ki, gözlerimdesin, göz kapaklarımda. O dakikalar hiç bitmesin istiyorum. Uyku çok güzelsin.
nedir bu koltuk takıntısı allah aşkına?! yatağın nesinden rahatsızsın sadece koltukta otururken geliyorsun ve ayrıca rüyaya söyle o da sinir etti beni uydu anteni bozulmuş yasak kanalları açıyor sürekli!
Yoksun olmadın da, hep aklımdaydın da
Olmadın olmadın yanımda
Gelebilseydim ben inan gitmezdim
Kalır kalır uyurdum yanında
Duyabilseydin sen inan susmazdım
Anlatır anlatır ağlardım omzunda
Napıyorsun şu an mesela? Kim var yanında?
Ben ölüyorum galiba canım yandıkça
Nerdesin şu an mesela? Gülüyor musun kahkahalarla?
Ben özlüyorum galiba, kavuşamadıkça sana.