yolun açık olsun, bilirsin beddua edemem ben, huyum değildir, kıyam çoğu zaman kimseye, hele ki sana... asla... yolun aydın olsun, her ne kadar ışığımı çalıp gitmiş olsan da...
insanın aklına ilk gelen soru 'ne için?'
onca sevgiyi paylaşımı anıları hayalleri herşeyi herşeyi bırakıp ne için gidiyorsun?
bizi beni ne için bırakıyosun?
değecek mi sence?
değecek mi?
ben her şeyi düzeltmek için çabalarken,hiç olmadığım bi insan gibi davranmaya çalışırken,tek kusurum sinirliliğimi bile alt ederken
yaptığın her şeyi yutarken
rahat mı batıyor?
millet sevmek sevilmek için bizim gibi bi çift olmak için yanıp tutuşurken bunu elinle iticek kadar salak mıısın?
bir de hala seni seviyorum derken gitmek nasıl bi davranış?
neye dayanıyor?
neden bir insanı sevdikçe üzerine gittikçe o senden ölümüne kaçıyor?
bazı şeylerin farkına varmak çok mu zor?
çok mu zor tekrar eskisi gibi olmak varken 'olmuyor' diyip havlu atmak?
benim köpek gibi süründüğümü görüp de hala kılını kıpırdatmamak,beni dipsiz kuyularda merdivensiz bırakmak hatta ve hatta nefes aldırmadan öldürmek sana zevk mi veriyor?
tekrar soruyorum değer mi?
iyi halt ettin canımın içi. Giderken anıları da alsaydın keşke. Git tabi düşünme beni. Ben hiç ağlamam zaten. Hiç sevmemiştim hem seni. Git güle güle, kendine iyi bak.
geri gelmeyin. insanın aklını karıştırmayın. tam toparlanmaya başlarken nerden bitiveriyorsunuz anlamıyorum ki. terk ederkenki kararlılığınız solmasın. illaki unutulacaksınız, insanın hayatından çalmayın.
Ben bu yazıyı terkedip giden birine yazmak niyetindeydim ama sonra burda ona yazıldığını bilmediği bir yazıyla bir çok kez yapılan konuşmalar arasında hiç fark yok olmayacağını farkettim. Sanırım bu yazıyı öfkem geçince yazmalıyım.
sebeb arayanlar için hem makara yönü hemde ciddi bir yönü var.
-makara yönü başkasının başlık stilini çalanlara göndermedir.
-ciddi yanı ise çok güzel yaşanan ilişkileri savaşmadan kaçıp viraneye çevirenlere tahammülsüzlüğümdür.
gidiyorsun!
ellerimden kayıp gidiyorsun!
git!
yetmedi, zira mutluluğu arayıp da bulamayacağın insanlara bir anlık heveslerini tattır!
ama benden uzaklaş!
yakınımdan uzağıma, uzağımdan sonsuzluğuma...
git ve bir daha asla uğrama bu şehre!
yazmıyorum tekedip gidenlere hiç birşey arkadaşım! günahımı bile vermiyorum onlara!
(en azından bu başlığın altına yazmıyorum. kendimi tutuyorum. akabinde gidip başka bir duygusal başlığa yazıyorum. niye bu konulara hemen atlıyorum tanrım neden!)