bitirmek başlamaktan daha zor geliyor birilerine... işte onlar terkedip gidiyorlar. sonunu düşünmüyorlar. geride kalanların hissedecekleri şeyi bilmiyorlar. bilmiyorlar ki gün gelir devran döner; bir gün onlar da terkedilirler. işte o zaman anlayacaklar neymiş terkedilmek, neymiş sisli bir yolda kaybolmak... terkedip gittiklerinin yüreklerini delip deştiklerini, kapanmaz yaralar açtıklarını kendileri de terkedildikleri zaman anlayacaklar ne yazık ki... günün birinde geri dönme şansını yarattıkları zaman geri döndükleri kişinin, terkettikleri kişiden farklı bir kişiye dönüşmüş olduğunu, artık birçok şeyin değişmiş olduğunu da anlayacaklar.
yazmıyorum tekedip gidenlere hiç birşey arkadaşım! günahımı bile vermiyorum onlara!
(en azından bu başlığın altına yazmıyorum. kendimi tutuyorum. akabinde gidip başka bir duygusal başlığa yazıyorum. niye bu konulara hemen atlıyorum tanrım neden!)
gidiyorsun!
ellerimden kayıp gidiyorsun!
git!
yetmedi, zira mutluluğu arayıp da bulamayacağın insanlara bir anlık heveslerini tattır!
ama benden uzaklaş!
yakınımdan uzağıma, uzağımdan sonsuzluğuma...
git ve bir daha asla uğrama bu şehre!
sebeb arayanlar için hem makara yönü hemde ciddi bir yönü var.
-makara yönü başkasının başlık stilini çalanlara göndermedir.
-ciddi yanı ise çok güzel yaşanan ilişkileri savaşmadan kaçıp viraneye çevirenlere tahammülsüzlüğümdür.
Ben bu yazıyı terkedip giden birine yazmak niyetindeydim ama sonra burda ona yazıldığını bilmediği bir yazıyla bir çok kez yapılan konuşmalar arasında hiç fark yok olmayacağını farkettim. Sanırım bu yazıyı öfkem geçince yazmalıyım.
geri gelmeyin. insanın aklını karıştırmayın. tam toparlanmaya başlarken nerden bitiveriyorsunuz anlamıyorum ki. terk ederkenki kararlılığınız solmasın. illaki unutulacaksınız, insanın hayatından çalmayın.
iyi halt ettin canımın içi. Giderken anıları da alsaydın keşke. Git tabi düşünme beni. Ben hiç ağlamam zaten. Hiç sevmemiştim hem seni. Git güle güle, kendine iyi bak.