öyle yada böyle doğru yazmış çocuk. aynen durum odur. akraba bazen can bazen ölüm demeyim de akrep gibidir.
e peki biz ne bok yicez diyenlere tek tavsiyem; eş-dost özellikle akraba yanında yalan atmayın ama eksik konuşun. insanın yarısı kıskançtır, hayatınızı kaydırırlar.
yazar haklıdır. tüm bunların bahsi geçen akrabalara söylenmesi zor hatta imkansızdır.
artık söylenecekleri sözlüklere ve denizlere haykırmak, yapılacakları ise sessizce yapmak vardır.
işler yolundaysa artık, dert etmeye gerek yoktur.
yazar yavaşça rahatlama evresine girebilir.
yazarın entry nick uyumu ise kahkaha atarak sandalyeden düşmeye neden olabilir.
her dk bizim evdesiniz, derdiniz ne sizin? tamam misafir iyidir, hoştur, berekettir filan ama... abi ben 2 dakika ayağımı uzatıp yatamayacak mıyım ya? odamda tek başıma kalamıyorum bazen. her önüne gelen de bana yorum yapma hakkını nereden buluyor bunu da hiç anlamış değilim. gelip otursan adabınla,üslubunla, seviyenle eyvallah. yetmiyor bir de bana yorum yapıyor. ''beğenmiyorsan gelme!'' diyesi geliyor insanın. töğbe töğbe. misafirden de soğudum.
ay arkeoloji mi okuyacaksın diye göt kıvırmıştınız ya hani, üçüncü dilimi öğreniyorum şu an. Hala ingilizce seviye tespit sınavından mı korkuyorsunuz? Ah canlarım.
"20 yıldır izmir'deyiz. kimseyi tanımıyoruz. dostlar edindik, iyi dostlar. komşular edindik halimizi hatrımızı sorarlar, acılarımızı paylaşırlar. kimseden bir kötülük görmedik çok şükür. bunca yıl arayıp sormadığınız için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. sayenizde akraba kazığı nedir bilmedim. amcamın oğluyla, kızıyla bilumum yaşıtımla karşılaştırılmadan, iş bulamadığım için ezilmeden, saygı görerek büyüdüm. etrafımda bunu yaşayan arkadaşlarıma çok üzülüyorum. keşke onların da sizin gibi bulunmaz akrabaları olsaydı.
nasıl bir sülalesiniz siz ya? tanımıyorum abi sizi. biri babamın halası, ama anneannemin de kız kardeşinin kuzeni aynı zamanda. sonra bakıyorum babamın anne tarafından kuzeni ile dedemin halası akraba. hayır bunların hepsini attım ama aynen bu şekil abi.
neden sizi tanımıyorum. kaç yıldır neden görüşmedik. yıllar sonra karşıma çıkıp benden samimilik sıcaklık cana yakınlık beklemenizde neyin nesi. soğukmuşum gelmiyormuşum gitmiyormuşum. ulan kaç asır geti ben sizi tanımıyorum siz beni tanımıyorsunuz. amacınız nedir.
Çok zor günler geçiriyoruz. Karadenizli olduğumuz için Çernobil'in laneti üstümüzde diyebilirim. En az 8 kişi kanserden hayatını kaybetti (sadece benim hatırladığım)
Şu an aranızdan 4 kişi kanser. Belki de kanser olan ve daha teşhisi konmamış insanlar var aramızda.
Birol dayım akciğer kanseri,
Rabia hala bağırsak kanseri,
Ayşe teyze akciğer kanseri,
Fatoş abla rahim kanseri.
Allah hepinize acil şifalar versin. Sizleri seviyorum.
dost musunuz düşman mısınız anlamadım ben ya! her şeyime nasıl bu kadar karışabiliyorsunuz? annem babam laf söylemiyor da size ne oluyor, anlamış değilim.
Ben kendimi size beğendirmek zorunda mıyım? Hayırdır yani ne bu bana takıntınız?
sizi görünce kendimi aşağılık bir varlık gibi hissediyorum! Bana söz söyleme hakkı tanımadan sürekli eleştiriyorsunuz! moda avcıları halt etmiş yanınızda!
uzak durun ya benden, sizden hiçbir beklentim yok ki; ne maddi ne manevi!
bi kaç tane insan var geri kalan hepsi hayvan amına koyim hiç sevmiyorum sizi var ya hiç hiç, neden böylesiniz, amacınız ne bilmiyorum ama siktiriniz gidiniz. küçük halam ve iki teyzem dışında hepiniz siktirin gidin marsa, jüpitere falan. he ayrıca ailemden fazla sevdiğim anneanneciğim, senin de toprağın bol olsun bitaneciğim ellerini öpmeyi özledim be ah ulan ah.
sizin gibi sülalenin a.ına koyim ben. en güzelini vaktiyle kardeşim demişti sizler için. "tutto, hadi birini anlıyorum da bir insan üç tane birden orospu çocuğunu nasıl doğurmuş onu çözemiyorum" demişti. haklıydı canım kardeşim. hoş 3 tane değilsiniz ki her biriniz ayrı ayrı orospu çocuğu olmuş bu konuda bayrağı en önde taşımak için yarışıyorsunuz.
allah belanızı versin ne diyim.
sizi hiçbir zaman diğer insanlar gibi yakından tanıyamadım, çünkü babamın ve annemin mesleği gereği hep memleketimizden uzaklarda olduk. ancak liseye başlarken memleketimize dönebildik, tabi o döneceğimiz zamanlarda annem ve babamın yüzlerindeki heyecanı unutamam çünkü onların küçüklükleri hep böyle kalabalık aile ortamlarında geçmiş, o günlerin özlemini çekiyorlardı besbelli. ben ise ufak çekirdek ailemiz dışında öyle kalabalık bir akraba-aile ortamında bulunmamıştım, en fazla arada bir dedem veya halam gelir 1-2 ay bizimle kalırdı o kadar. ancak yaz tatillerinde gittiğimiz zamanlar sizlerle görüşüyorduk ama bazılarınız da tatile çıktıkları için genellikle öyle topluca görüşme olamıyordu. ben de zaten çoğunuzun yüzünü hayal meyal zor hatırlıyordum, ee ne olacaktı ki senede bir kere ya görüyordum ya görmüyordum sizi.
neyse geldik memleketimize, taşındık, yerleştik vs. zaman içinde kapımıza hoşgeldiniz demeye geldiniz falan derken birden bire bizim kapı zili çalmaz oldu. annemin ve babamın yavaş yavaş hayal kırıklığına uğradıklarını görebiliyordum çünkü geldiğimiz yerde çok iyi dostları vardı, tabi benim zaten bütün çevrem oradaydı, aile dostlarımız vardı ki bunlarla gerçekten akrabadan öte olmuştuk. ama memleketimizde sizin dışınızda çevremiz yoktu ve sizin hoşgeldiniz ziyaretlerinizin bitmesiyle yapayalnız kalmıştık. be amına koyduklarım hani siz bizi teşvik ettiniz ya gelelim diye, ee noldu şimdi ? ulan taşınırken bile yardıma gelmediniz, sikmişim böyle akrabalığı. geldiğimiz yerde babamın tek sözüyle ona çıkarıp binlerce lira borç verecek dostlarımız vardı. siz iki-üç koli taşımamak için bahaneler uydurdunuz.
gel zaman git zaman ben liseye falan başladım, neyse ki çevre konusunda sıkıntı çekmedim çabucacık alıştım, çok iyi dostlar edindim. ama annem ve babam bir daha asla eskisi gibi olamadılar. bir türlü tam anlamıyla alışamadılar. belli etmemeye çalışıyorlardı ama eski günleri özledikleri anlaşılıyordu. hadi kendimi geçtim, anne ve babama zarar verdiniz, sizin yüzünden oldu hepsi, destek olmadınız, bizi sürekli mahkemelerle uğraştırdınız.* çok ama çok nadir mangal falan yapardık ama ben genelde kim kimin teyzesi, kim kimin bilmem ne siki bilmezdim. sikimde de değildi açıkçası. çünkü o kadar soğuktu ki o ortamlar. lan taşındıktan sonraki 1-2 senede edindiğim dostlarım bile sizden çok daha iyiydi, yardımseverdi ki siz kaç yıllık akrabamsınız (!) anladım ki kan bağının yardımlaşmakla hiç bir bağlantısı yok.
ben de karar almıştım; size bir daha asla kendimi zorlayarak güler yüzlü ve sıcak davranmaya çalışmayacaktım. zaten tam olmayan tanışıklığımız sonsuza kadar tamamlanmayacaktı. ve tamamlanmayacak da...
babamın sülalesi ben bu yazıyı size yazdım..
ulan bikerede şu çocuk napıyo diye bi arayın sorun be 3 sene oldu okul bitecek bi kere aramadınız gördüğünüz zaman samimiyetsiz sarılmalar hal hatır sormalar koskoca insanlarsınız ben mi öğreteyim size bu yaştan sonra bunları...
yıllarca bizi ezdiniz beni, kardeşlerimi kendi çocuklarınızı dersanelere gönderip en iyi okulları kazandırdınız bizim durumumuz yok diye gidemedik dersaneye kazanamadık boğaziçini odtüyü gerizekalı yerine koydunuz kendi çocuklarınızı övdünüz ailem bana sizin yüzünüzden hep sizin çocuklarınızı örnek gösterdi bazen sessizce ağlardım yorganın altında bunu kabullenemeyip.. çok şükür ben de kazandım şimdi seneye okulum bitiyor.. allahın izniyle bide iş bulursam alayınızı tanımam hoş bulmasam sokakta sürünsem de tanımam da ama bana çok iyi birşeyi öğrettiniz parayla insan olunmaycağını birgün çocuğum olursa ona kendi çocuğunu başkalarının yanında bu kadar övmemesi gerektiğini, kendiisini düşündüğü sıkıntı çeken akrabaları olabileceğini başını yastığa koyduğunda onlarıda düşünmesi gerektiğini öğreteceğim.. bi kere telefon açıp bana nasılsın deseniz bile yeterdi.. bu saatten sonra hiçbirinize ihtiyacım yok samimiyetsiz sarılmalarınız ve sevginiz bana uzak allaha yakın olsun...
dürüst biri olduğum için, lafımı esirgemeden gediğine "koyduğum" için, doğru söyleyip dokuz köyden kovulduğum için sizlerin arasından bazılarınız arasıra küfür yemektesiniz. dürüstlüğümden ve dobralğımdan kaynaklı yediğiniz küfürler için özür dilerim. en kısa zamanda telafi edeceğim inşallah.
sevmiyorum hiçbirinizi. teyzelerim, halalarım, kuzenlerim, annemin 2 kuzeni ve onların çocukları hariç. dayımı da biraz seviyorum. ama dayımın 2 kızı da sevmediğim sülale kapsamında.
sevgili çerkeslerin yiğitliğiyle ünlü ubıh halkının yüce sülalelerinden şhapli sülalesi;
geçmişimle gurur duymamı sağladığınız için sizlere minnettarım.rus zulmü dolayısıyla soydaşlarınızın büyük kısmını,türk topraklarına geldikten sonra dilinizi kaybetseniz de nesilden nesile sirayet eden asalet ve duruş bana en büyük mirasınızdır.
ayrıca berektiqoe,bugünkü adıyla beşiktaş'ı kurduğunuz için size ne kadar minnettar kalsam azdır.bana beşiktaşlılığı miras bıraktığınız için sizlere teşekkür eder,wubıh halkına yakışır bir hayat süreceğime yemin ederim.