Sana ne verirsem vereyim sifon, sen bana hep aynı yaklaştın. Hep aynı notada,aynı tonda "foooş" sesi çıkardın. nasıl desem, böyle mona lisa tablosu gibisin sifon. Gülüyor musun yoksa ağlıyor musun belli değil.
Sen beni ya karşılıksız seviyorsun ya da benden karşılıksız nefret ediyorsun. Ancak seni her gördüğümde beni benden alan sensin. Vücudumdan bir parça alıp koparan yine sen. Senin sesini duyduğumda kilo verdiğimi hissediyorum sifon. Acıktığımı, bağırsaklarımın çalıştığını hissediyorum. Daha sana olan duygularımı nasıl anlatayım ki ey sifon.
Sifon, senin sesini duymak için bazen seni gereksiz yere dahi kullanıyorum. Suyu israf ediyorum ama yapıyorum. Anlıyor musun beni sifon? Anlıyor musun? Sırf senin sesini duymak için, döne döne suyunu dökmen için...
Sifon belki sen bunu bilmiyorsun ve belki de ömrün boyunca hiç bilemeyeceksin de ama ben seni çok seviyorum. Tamam mı sifon? Senin için ters dönmüş su kaplumbağası taklidi bile yaparım sifon. Ters dönmüş su Kaplumbağası...
