ben bu yazıyı sevdiğime yazdım

    11.
  1. senden ayrılalı tam 22 saat oldu. anlayacağın 22 saattir seni düşünüyorum, uyuyamadım da zaten otobüste yine.

    10 gündür beraber olmamıza rağmen şimdiden şafak sayıyorum, atarsa 79. geri geldiğimde karşıma, ağzımı kulaklarıma kavuşturan o ateş kırmızısı elbisenle çık yine, tertemiz. gündüzlerimi gecelerimi sana vereyim tekrar, evime yatağıma gitmek aklımdan bile geçmesin yanındayken. çalan telefonlarıma bakmayayım, mesajlara cevap vermeyeyim. işe gitmek kavramını çıkar at aklımdan. ayazın alnında felce koşan ellerimi, yüzümü senden ayıracak hiçbir şey girmesin araya. o güzel sesini hep ben duyayım, kimsenin bilmediği özelliklerini ilk ben gün ışığına çıkarayım.

    yokluğumda sakın kimselere naz yapma, kimselere kendini sevdirme. fena bozuşuruz bak, diyeyim. iyine kötüne dertlenen bir tek ben olayım, derdini de ilacını da ben bulayım. birbirimizden bir daha asla kopmayacağımız günün akabinde, sevdiklerimle birlikte bize yaşatacağını düşündüğüm o güzel günlerin hayaline kavuşma dileğiyle, kendine iyi bak herşeyim.

    (bkz: anne ben manyak oldum)
    39 ...
  2. 20.
  3. bazen geçmişi öldürmek, nefsi müdafaadır.
    7 ...
  4. 3.
  5. Normalde yazmam böyle şeyler. Böyle şeyler yazmam ama hep yazarım işte.
    Yazamadım. Çünkü yazdığım yerde sen göreceksin. Burası hariç. O yüzden okuyun ama çaktırmayın.

    Garipti. Türk filmi tadında, yer yer fransız sıkıcı filmlerine dönen 3 gün geçirdik bir arada, Urlada.

    bugüne kadar ne dediysem sende geri tepti hepsi.

    -abi, benim kız arkadaşım benden en fazla iki yaş küçük olabilir.

    -yok abi, arkadaşımın eski kız arkadaşına yavşayacak kadar yavşaklaşmadım.

    evet, yavşaklaştım. her şeyi göze aldım. şirketin ödemelerini yanıma aldım yanına gelebilmek için. olmayan günde olmayan bir iş çıkardım kimse fark etmesin diye. koşa koşa geldim yanına.

    olacağından o kadar emindim ki, olmama ihtimalini hiç ama hiç düşünmedim. sabah kordonda seni beklerken zaman bir türlü akıp gitmedi. oysa ki hep yalnız başıma çok zevkli zamanlar geçirirdim. beklemek, acıydı.

    sonra sen geldin, bal rengi gözlerinle. ne kadar çok planımız vardı, gelmeden önce planladığımız. hepsini yapacaktık sözde. yapamadık. senin yorumlarına göre sabun köpüğüydü benim sana hislerim. öyle ya, en fazla benim yeni avlarımdan biriydim. değişmezdim...

    değiştim. ne zaman anladım biliyor musun değiştiğimi? senin bana sabun köpüğü aşkımı anlattığın gün. çok bilmiş.

    her gece barlardaydım evet. kız kaldırmada üstüme de yoktu. bugün senin verdiğin hasarı düzeltmek için arkadaşlarım güzel bir karşılama töreni hazırlamıştı. masadaki kızlardan biri benle muhabbeti koyulaştırmaya çalıştı. hadi desem gidiyorduk eve. diyemedim. dememeliydim.

    hem de öyle kasmadım, yok abi benim sevdiğim var diye. içimden gelmedi sanırım. hani yay erkeği şöyle böyle diyordun ya, öyle değilim işte.

    bu aralar ne zaman mutlu oluyorum biliyor musun? sen bana mesaj yolladığın zaman. ama anlamlandıramıyorum neden mesaj attığını.

    yıllardır arkadaşlarıma "yapma be oğlum" diye başlayan tavsiyelerimin bana geri döndüğü gündü bugün.

    mutsuzum. bir süredir böyle olurum. ben mutluluğu seninle ayrıldığım otobüste bıraktım sanırım. bir daha elime nasıl geçer bilmiyorum. ya senden hiç beklemediğim birşey gelecek, ya da zamana bırakacağım ama geçmiyor ki zaman.

    ağladım da biliyor musun? inanmadığım bir tanrıya yalvardım. şansımı her yerden denemek istedim çünkü.

    sevdim yani, anlıyor musun? sabun köpüğü değil. bir kaya gibi duruyor orada.

    hani, dar alanda kısa paslaşmalarda diyor ya:

    Ressam olur insanlar başkalarını kazıya kazıya, ya da işte senin gibi resim olur kazına kazına diye.

    sanırım en şahane tablo benim. evet ben bir tabloyum.

    sense hayatımda gördüğüm en başarılı ressamsın.
    4 ...
  6. 17.
  7. hayatımdaki gülce'm.

    --spoiler--
    ucurumun kenarındayım hızır
    bir dilber kal'asının burcunda
    muhteşem belaya nazır
    topuklarım boşluğun avucunda
    kaldım parmaklarımın ucunda
    bir gamzelik rüzgar yetecek
    ha itti beni ha itecek

    uçurumun kenarındayım hızır
    cihan hazır
    divan hazır
    ferman hazır
    kurban hazır

    uçurumun kenarındayım hızır
    güzelliğin zülme çaldığı sınır
    başım döner, beynim bulanır
    el etmez
    gel etmez
    gülce'm uzaktan dolanır

    uçurumun kenarındayım hızır
    gülce bir davet
    mecaz degil
    maraz degil
    gülce bir afet
    peri degil
    huri degil.
    gülce bir beyaz zehir
    gülce en vahim haz
    buram buram zehir
    yâr gözünde infaz
    bir gamzelik rüzgar yetecek
    ha itti beni ha itecek
    güzelliğin zülme çaldığı sınır

    uçurumun kenarındayım hızır
    ben fakir
    en hakir
    bin taksir
    ateşten
    kalleşten
    mızrakla gürzden
    dabbet-ül arz dan
    deccalden
    yedi düvelden
    korku nedir bilmeyen ben
    tir tir titriyorum gülce'den
    ödüm patlıyor gülce'ye bakmaktan
    nutkum tutuluyor
    ürperiyorum
    saniyeler gözlerinde birer can
    her saniyede bir can veriyorum...

    --spoiler--
    4 ...
  8. 25.
  9. Sevdiğim, seveceğim. Kimsin ismin ne bilmiyorum ama günü gelip de bana geldiğin zaman çok sevileceksin bunu şimdiden bil.
    4 ...
  10. 1.
  11. "sıkı sıkı tuttum ellerinden kayıp gitme hayatımdan sende diye"

    söz veriyorum, çok mutlu olucaz ikimiz..
    asla etrafımızda ki dandik çiftlerden, ısmarlama evliliklerden olmicak bizim ilişkimiz..

    "öyle gurur duydum ki beni böyle büyük sevebildin diye, bana rağmen"
    "öyle güzel aldın ki beni içine öyle sardın ki benim oldun. ama korktum, kaybedecek birşeyim oldu diye korktum"
    3 ...
  12. 26.
  13. Bana öyle bakma.
    Gözlerini silkerim.
    3 ...
  14. 8.
  15. kendisine yazı yazılmayı hak edecek biri olsaydın eminim buraya değil de 100 yapraklı defterin tam ortasından kopardığım sayfaya yazardım sana dair düşüncelerimi. sonra da ellerine verirdim. yazıyı.
    neden buraya yazıyorum?
    çünkü hak etmiyorsun.
    hadi şimdi s.ktir git, yazı mazı yok sana.
    3 ...
  16. 7.
  17. beni terk ettiğin günden sonra sana dair her şeyi atıyordum sonra bana aldığın kolye geçti elime hani doğum günümde aldığın çok değerli bir kolye vardı ya hıhh işte o. sattım lan onu sıçarım romantikliğini deyip satıp yedim parasını bir güzel.
    2 ...
  18. 6.
© 2025 uludağ sözlük