belki beni unutmuşsundur ama her gece yastığa başımı koyduğumda aklıma inançlarımdan önce sen geliyorsun.bana sadece 50 kilometre uzaktaydın.üç yıl boyunca senin için hayatımı hiçe sayıp sayısız işe girip çıktım.hayatımı bir anlamda yaktın yıktın pişirdin.ama genede ben senin köpeğinim.gel desen gelirim git desen giderim.ama sende biliyorsun ki bir gün yüzyüze geleceğiz.
haberin yok ama senden cok uzaklarda bir yerlerde, sana aşık bir adam var. her an seni dusunuyor ama imkansiz oldugunu da biliyor ve kalbine gommus seni. sadece yaz aylarinda bir baska sizliyor yuregi o kadar...
uyurken melek gibisin. gözlerini açınca o deniz mavisi gözlerin beni benden alıp marmara denizine götürüyor.
sen uyurken seni seyrediyorum uyurken gülümsüyorsun bazen. melekler mi güldürüyor seni ? öyle derler ya hani.
seni kucağıma aldığımda, sana sarıldığımda dünyalar benim oluyor, seni hiç bırakmak istemiyorum. sen benim aşkımsın, minik bebeğimsin keşke hiç büyümesen.
bilirim zordur.sonuna kadar haklılık durumundaysa eğer acı çeken kişi, buna kutsal topraklarda dahil en mükemmel yerlerde dua edilmesi bile gerekebilir.
hani şu ilk aşkın(!) varya şu barzo olan kim bilir kaç kere inim inim inledin altında, şu ikinci varya kim bilir kaç kere altında içime boşalma demişsindir. şimdi hangi taşaklara dokunuyorsundur ama işte insan sevince öyle bakıyor konuşma konuşamıyor sadece izliyor. söylemeden de edemeyeceğim o saçma kolyen de götüne girsin.
neyse sakinim.