bugün

Çok hayran oldun mu bilmiyorum bugüne kadar. Ben oldum, bilmeye, bilgiye ben hep hayran oldum. Bilgisini kişiliğiyle aynı potada eritip adeta bilmenin kendisi olanlara çok hayranlık duydum.

Size de hayranım. Ve sizinle tanışıklığımız devam ettikçe, sizi anımsadıkça ben sizin hep bir hayranınız olacağım. Başka şeylere cüret edebilir miyim bilmiyorum...

Çünkü Sizinki kadar hayat deneyimi, olanaklar ve tecrübe sunulmadı bana. Ben hep fanusumun içinde yüzdüm, siz denizlerde doğdunuz. Sizin denginiz olabilir miyim? işte beni ürküten oldum olası budur... siz diye hitap etmemin nedeni, araya mesafe koymak için değil, size duyduğum çokça hayranlık ve saygıdan, yanlış anlamayın *
ben de çok özledim.
Birinci nesil ve yazıyoorrrr. Osi bizi maziye götür.
Ulan osiye bu yapılır mı be?
Ben seni eğer hayatta isem enkazdan çıkarırım merak etme ki eminsin zaten mücadele edeceğime.

Sen peki niye beni bir enkaz haline getirdin ve çıkarmaya bile hiç yeltenmedin ?
Ey sevgili!
Uzakta olup da, çok özlemek... yakında olup da, az özlemekten daha güzeldir...
Tıpkı! gönlümde olup da, uzakta aramak gibi.

Evet
Tüm mesajlarımızı açtım baştan, okuyorum.
Ne kadar güzel zamanlarmış..
“Hiçbir insan başka bir insanın önünde bütün deliliklerini, ruhunun bütün korkunç taraflarını bu kadar açıkça itiraf etmek cesaretini gösterememiştir. Ben eğer bu cesareti gösterebildiysem seni hudutsuz, uçsuz bucaksız sevdiğimden, seni kendimden ayırt edemediğimdendir. Ben o yazdıklarımı ancak sana yazabilirdim. Çünkü şu kainat denen nesnenin içinde en çok sevdiğim yürek, üstüne en çok titrediğim insan kalbi senin göğsündekidir.”
incitmekten korktuğum için sustuğum sözler var, daha fazla kırılmak istemediğinden uzak durduğum düşler...
Canları yanmasın diye, yazmadığım kelimeler, harf harf hepsi içimde mahşer...
Ne kadar taşırım bilmiyorum, belki yaşarım bir şafak vakti, sen bir gün gel...

Evet
bu hayattaki en güzel anlarımı da, en kötü anlarımı da senle yaşadım. ama emin ol o kadar çok kötü oldu ki iyi olanları ikimizde unuttuk. benim içim cehennem giren yanıyor. o yüzden kimse yanmasın istiyorum artık.
benim yüreğime açıp bakabilseydin cehennemi görebilirdin.
Kızlar sarılalım mı... Hepimiz biraz kırgınız gibi.. Ah be.. :(
Sor gücün sormaya yetiyorsa, var mıymış gönlümü bin parçaya böldüğünün bir sebebi.
Kalp kırılır geçer, acılar zamanla hafifler, canın yanar lakin bir süre sonra hissizlik başlar elbette gün doğmadan neler doğar lakin mücadelen kırılınca bir daha eskisi olmaz; mücadele edip de karşılığını bulamazsan telafi mümkün değil; o sebeple fedakarlık hak edene yapılmalı...

Bunu sakin unutma ayı!

Evet
Özelden arayan sensin biliyorum da, amacın ne, ne alaka özel?
kimi KANDIRIYORSUN LAN SEN!
Benim hayatım hep yanlış kararlar vermekle geçiyor fakat Senden ayrılmak ne kadar doğruymuş yaa.

Kız nervio aferindjfj.
Sen hala kalbimin en güzel odasındasın.

Bütün gün, sana kızıp küssem bile; gece uyurken üstünü örtüyorum...

Evet
parmak güreşi yaptığımız andan, şimdiye kadar her zaman aklımla ve kalbimle sevdim seni... ama sen her zamanki gibi hak etmeyenleri mutlu etmekle meşgulsün.
güzel değildi yaşamaya da değmedi ama bi daha yapardım. tutkularımın yarattığı zaaftan geri durmak gibi bir tercihim asla olmaz.
seni ilgilendirmez.*
sürekli edebiyat kasan, ince ruhlu sandığım adam sen isen; tanıştırdığın sinirli, ilgisiz adam kim?
Ben seni çok özledim. Sen bunu istediğin zaman oku..
Benim kimseye bir şey yazacak gücüm kalmadı maalesef.
Belki biz annesi romalı, babası arap bir neslin ataları olacaktık. Gövdesi kısa, bacakları uzun, saçları siyah, kirpikleri kıvrık mükemmel çocuklarımız olacaktı...

Nasip değilmiş.