bugün

Ben seni eğer hayatta isem enkazdan çıkarırım merak etme ki eminsin zaten mücadele edeceğime.

Sen peki niye beni bir enkaz haline getirdin ve çıkarmaya bile hiç yeltenmedin ?
Ulan osiye bu yapılır mı be?
Birinci nesil ve yazıyoorrrr. Osi bizi maziye götür.
ben de çok özledim.
Çok hayran oldun mu bilmiyorum bugüne kadar. Ben oldum, bilmeye, bilgiye ben hep hayran oldum. Bilgisini kişiliğiyle aynı potada eritip adeta bilmenin kendisi olanlara çok hayranlık duydum.

Size de hayranım. Ve sizinle tanışıklığımız devam ettikçe, sizi anımsadıkça ben sizin hep bir hayranınız olacağım. Başka şeylere cüret edebilir miyim bilmiyorum...

Çünkü Sizinki kadar hayat deneyimi, olanaklar ve tecrübe sunulmadı bana. Ben hep fanusumun içinde yüzdüm, siz denizlerde doğdunuz. Sizin denginiz olabilir miyim? işte beni ürküten oldum olası budur... siz diye hitap etmemin nedeni, araya mesafe koymak için değil, size duyduğum çokça hayranlık ve saygıdan, yanlış anlamayın *
eloande sanki beni söylüyorsun.
Seni özlemişim. *
ben bu yazıyı ilk defa size yazıyorum, annem le babama. ben güzel bir insan olmuşsam şüphesiz bunda sizin ve üst katlarında oturduğumuzu rahmetli babaannemle dedemin payı büyüktür. beni düzgün bir şekilde yetiştirdiğiniz için hakkınızı ödeyemem. bir keresinde yemek organizasyonu için yer ayarlaması yapacakken mekan sahibine babamın adını söylediğimde, "ben onu çok seviyorum çok kral adamdır" dediğini unutmamam. annemin aile efradındaki yeri de tartışmasızdır. hem kendi ailesi hem de bababım ailesi tarafından bu kadar sevilen birisi olması gerçekten çok güzel. iş ahlakı konusunda ne kadar güvenilir bir insanın çocuğu olduğumu unutamam.

evet ekonomik olarak da elinizden geleni yaptığınızı biliyorum. ki bu kadar durumumuz yokken elimden geldiğince tasarruflu bir öğrencilik dönemi geçirdiğimi de belirtmeliyim.

ben üniversite için yanınızdan ayrıldığımda hayatımın dışarıda olacağı belliydi. bu kimse için sürpriz olmamıştır. ancak evlenmek üzere tanıdığım ve sevdiğim insanı bir türlü kabullenmeyişinizi, herkese karşı bu kadar iyi iken, eşime karşı bu kadar kötü olmanızı anlayamadığım gerçeği ile yaşıyorum. ve bu kadar üzüldüğüm başka bir konu daha yok.

ama ben size kırgınım. ben evlenirken sizler tarafından sahipsiz bırakıldığım için kırgınım. oğlum evleniyorsun, bir ihtiyacın var mı demediğiniz için kırgınım. benim kimsesi olmayan biri gibi bıraktığınız için kırgınım. tamam maddi konularda sorunlar olabilir. ama ben sizi hiç yanımda hissetmedim ki. aileme dair sevincimi, aile babası olmanın mutluluğunu sizle paylaşmama bile izin vermediniz ki. hep yargıladınız. hep elin oğluymuşum gibi davrandınız bana. eşimi, hayatımı paylaştığım insanı kabullenip, onu kendi evladınız gibi görmek çok mu zordu? zor değilmiş ki eşimin ailesinden bu anlamda tek bir olumsuzluk görmedim yıllarca. neden benim ailem de onlar gibi olamadı diyorum. işte bu nedenle kırgınım.

ben de isterdim sıcak bir aile yuvası ile bayramları tatilleri geçirmeyi. pandemi döneminde evden çalışırken yanınıza gelip haftalarca orada kalmayı, pandemi sonrası yazları orada vakit geçirmeyi. çocuklarıma doğduğum, büyüdüğüm yerleri göstermeyi, onları akrabalarımla arkadaşlarımla tanıştırmayı. ama siz bana bunu çok gördünüz. şimdi arkadaşımın düğününe bile gelemiyorum sizle karşılaşırım diye. memleketimden biri ile karşılaştığımda görmezlikten geliyorum sizin bahsiniz geçer diye.

üç numara doğduğunda kayınvalidemle telefonda konuşurken eşimle konuşup buzları eritme şansınız da vardı. ama yapmadınız. şimdi ben de geri dönemiyorum işte.
Biliyorsun, bu yazı sana.
Konuşmuyoruz, iyi de değiliz, belki hiç de olmayacağız.

Ama umarım iyisindir, hep iyi ol inşallah.
iyi misin diye soramıyorum, elimden iyi ol demek geliyor.
Keyfin bitirmek mi istedi? Kahyasıyla sana mutluluklar dilerim.

Artık kan kussam kızılcık şerbeti içtiğimi bileceksin.
30 yaşına geldin de adam olamadın. Erkek hiç olamadın. Ananın eteğinde malum bölgesinin içinde yaşa dur.
Ekemiş.
senden kurtulmak ne güzelmiş ne rahatlıkmış. artık iyi ki yoksun !
Gitmek zorunda mısın?
anlasana seni ne kadar sevdiğimi...
elif safak ın uzaktan sevmek diye bir yazısı vardır.
cok severim.
der ki uzaktan sevdigim sen daha ozgur, mecburiyetleri yok, sorumlulukları yok, diledigi seyi diledigince yapıyor. uzaktan seni uzaktan, cok yaklasmadan cok seviyorum, hem de sevecegim..

kavusamayan asklara en guzel metiyelerden biri olabilir.

ben tutku insanıyımdır ama bir taraftan da dogruluk insanıyımdır.
kolay kolay yoldan cıkmam, raydan cıkmam, sorumluluklarımı bilirim, yeni bir heycana kolaysa yıllanmısı harcamam. cogunlukla boyleyimdir. ve insanların ozel hayatlarındaki bası baglılıklarına saygıya ve mesafeye inanırım.

-o yuzden uzaktan seviyorum seni, hep de sevecegim.
Buraya hep sevdiceğe yazıyoruz, bazen ailemize, bazen eşe dosta..
19 Mayıs için herhangi bir kelam etmemiştim, bu yazı da atama olsun.

Her şey için çok teşekkürler gazi Mustafa Kemal paşam.
Her şeyi elinden alınmış bir yurt ile dünyanın en büyüklerine baş kaldırmak da, ülke benim her istediğimi yaparım diyen sözde hükümdarlara baş kaldırmak da başlı başına bir cesaret örneği idi.

Cesurdun ama sadece cesur değildin; zeki idin, planlı idin..
Kurtuluş Savaşı'nı ilmek ilmek işledin genelge ve kongreler ile..

Yetmedi bilfiil savaştın, olası bir yenilgi ihtimaline karşı tüm sorumluluğu üzerine aldın..
Çok mükemmel bir askerdin.

Yetmedi ayakları yere sağlam basan, modern bir ülke kurdun bizlere.
ileri görüşlü, mükemmel bir liderdin..

Bunların hepsini neden yaptın peki?
Hiç görmediğin bizler, rahat edelim diye.

Ben şunu bilir şunu söylerim, üzerimizde çok büyük emek var, hak var.
Siz ve askerlerinizin Hakkını ödeyemeyiz paşam.

Allah razı olsun.
-özlemek ne uzun kelime...
Elimden gelse, yeryüzündeki tüm dertlerden uzak bir dünya kurup seni oraya koymayı dilerdim. Yolda ayağına değecek taşı, seni üşütecek rüzgarı, tenini yakacak güneşi, sana dert olacak her şeyi senden uzak tutup sadece mutlu oluşunu izlemek isterdim. Hayat seni hiç incitmesin..
ağır o. evladısınız.
senle oldugum donem o kadar mutlu bir kadındım ki.. musmutluydum.
bazen cok ozluyorum seni.
umarım hayatında mutlusundur.
Ben bu yazıyı sana.
mourinho gelince havalara girdin ama çok acele ettin, kimle aynı ligde olduğunu unuttun. yeni sezonda görüşürüz.
Kızı filozof yaptın narsisist. Yemin ederim gördükçe içim darlanıyor.