bugün

siktir git.

evet sana soyluyorum dursun bakkal.
yeter tikimle oynama amk sikecem belanı

O kendini biliyor demi furkan.
attır bakalım bi malbuş...
Suratının hatları o kadar değişik ki.. ilk defa bu kadar anlamlı bir yüz gördüm. Hem kızgın gibi net hem de hiç kizmamışçasına sakin. Hem masumluğun ırzına geçmiş gibi sinsi hemde hiç beyazlığını kaybetmemiş kadar masum. inceledim fotoğrafını,mimiklerini. O kadar olgun yüz hatların varki sanki her şey yerli yerine oturmuş gibi ama bir yandan da okadar bebeksi ki sanki daha hiç büyümemiş gibi. Hayatı hiç öğrenmemiş bir çocuk kadar temiz ve hayatın içine batan bir serseri kadar kirli bakışlar. ironi kavramının can bulmuş hali gibisin ve yanlış anlamanı istemem fakat aklıma geldikçe inceliyorum suratını. insanlara bakarsın sert bir duruşu vardır yada bebeksi bir yüzü ama sen, sanki bütün duyguların varoluş ve yok oluşu gibisin.
https://m.youtube.com/watch?v=3vNtVJ7dGxg
“Beraber öleceğiz diye bir şey yok Nalan. Ben senin kollarında ölmeye razıyım.”

http://mbsadam.blogspot.c...er-soyluyorsun-nalan.html
sevgili öcü;
ara ara gelip burayı kolaçan ettiğini biliyorum o yüzdendir ki bu yazıyı sana yazdım.
dün çok geç yatıp erken kalktığımdan dolayı biraz uyumaya ihtiyacım var. eğer yazarsan ve cevap alamazsan bilki uyuyorumdur. yazık uyusun bari diye düşünüpte uyandırmamazlık etme.. sevgiler.
Bana sevgiyi ve nefreti aynı anda yaşattın hem de karşılıksız. Ben seni sadece uzaktan izledim sen farkına bile varmadın ya da vardın hoşuna gittiği için tepki vermedin. Keşke hiç tanışmasaydık.
Hep aynı sessizlikle geliyor gece…
Hep aynı yalan dolan masalları dinliyorum yine…
Hep aynı yüzler, hep aynı sesler peşimde…
Anlatamıyorum, inandıramıyorum kendime…
Sen benim yarım kalan cümlelerimsin…
Hiç söyleyemediğim, söylemediğim o sözlerim…
Sen benim hiç ısınmayan ellerimsin…
Hiç unutamayan, unutmayan o kalbim…

Sen benim eksik kalan yerimsin…
Kapattığım pencereler, güneşlere çektiğim o perdelerim…
Sen benim hiç sevmediğim sessizliğimsin…
Kaybettiğim yolum, korktuğum karanlık, hiç tutamadığım o yeminlerim…
Sen benim terk ettiğim şehirlerimsin…
Düştüğüm çukur, uzanan ellerim, hiç tutunamadığım gidenlerim…
Sen benim kovulduğum cennetimsin!
Eğdiğim yüzüm, sövdüğüm aydınlığa hiç açamadığım gözlerim.
sana, sana, sana, hepinize yazdım. adam olacağınızı bilsem yüzünüze tükürürdüm ama siz ondan da anlamazsınız.

şaka şaka gelin sarılalım.
Kentte yağmur günlerdir durmak bilmiyordu. Sular her zamanki gibi yokuş aşağı akıyordu. Küçük çocuklar camdan dışarı bakıyordu. Arap bacı ölmüştü. Ali, Ayşe’yi seviyordu ama bu bambaşka bir hikayeydi.

http://mbsadam.blogspot.c...er-soyluyorsun-nalan.html
Merhaba, şizofrenik tanıyla buraya gelmiş gibiyim, uzun süre görüşemedik seninle, yazamadım buradan, artık yazmalıyım. halini hatrını sormayacağım bu sefer, yüreğin kadar iyisin her zaman. şüphem yok buna. Zaten hayalimde de hep bu iyilikle gülümsüyorsun, evet. Bazen birkaç kare geçiyor böyle zihnimden geçmişe dair, seninle ilgili birkaç sahne ve güvercinler. bazen de yemyeşil bir elma. zihnimdeler. zihnimde senle ilgili sadece bu karelerin var olmasını istemiyorum. Neden bu kadar azlar? Neyse, inşallah aylar, yıllar sonra dahi olsa kavuşacağım sana. inaniyorum. gerçekten inaniyorum kavuşacağıma. bu zamana kadar geri dönmeyi düşünmedim hiç, inanmasam dönerdim. Hayatım bu inançlar ile geçiyor. Zaten şu hayatta inançlarımdan ve hayallerimden Başka neyim var elimde? Soğuksun, istanbul kadar. Temizsin, gökyüzü kadar. Realistsin, yüreğim kadar. Evet yüreğim de realist, duyduğum acılar mızrak gibi yüreğime saplanıyorlar, bunu hissedebiliyorum; yüreğimde uçan kuş sürülerini hissedebildiğim gibi.

bazen düşünmekten korkuyorum ve kara lekelerden. hiç mi geçmeyecek bunlar?
Çocuksu sesinle güzel dudaklarından dökülen her kelime.Benim için değerlisin-dünyalar kadar- ve bana dokunan ellerin,onlar sadece bana dokunsun.Gözlerimin anlattığını bir tek o dokunuşlar anlatır...
Bana da yaz.
Sen şimdi yatağında uyurken sevgilinle ilgili kurduğun düşleri gördüğünde ben her gece kahroluyorum.keşke bana ihanet etmeseydin de güzel günlerimiz olsaydı.kendime de kızmıyor değilim aslında , hayatım boyunca kimseye yapmadığım bişeyi yaptım , güvendim hemde sana. Ama sen o güvenimi ve kalbimi aldın hiçbirşey olmamış gibi yerden yere vurdun... Hiç sormadın bu adam nasıldır diye, boşver zaten senin gibi birindende bu beklenirdi. Bencilce yaşayan sözde rahat büyümüş ve hiçbirşeyi iplemeyen biriydin. Sadık olamadın , çünkü sen sevmeyi ve birine ait olmayı beceremedin...
Bir gün yazıcam be buraya.
Yaz bana.
bullshit. bullshit bullshit.
Küçük Parmak çocuk büyüyüp kocaman bir dev oldun haberin yok.

Bu gece biraz sıkıntılı ama olsun. Ben daha beter fırtınalar gördüm hiç antrenmanım yokken bu meselelere. Yarın gün doğar ben de kendime gelirim. Hayat dediğin kısır bir döngü değilse, eğer herkes ektiğini biçiyorsa bahçesinde ben de alacağım ektiğim tohumların semeresini.

Ben boşuna ağlamadım bunca zaman.

istediğimi alana kadar...

Bu oyun ben kazanınca bitecek.
Doğum günün kutlu olsun çocuk. Nasıl bir ailede nasıl insanlarla büyüdüğünü biliyorum, kimi örnek aldığını da. Alma. Adımı bile bilmediğini farkındayım ama yine de duy beni ve çevrendeki erkekleri örnek alma zira gerçekten berbatlar ve onlar gibi olmanı istemem.
iş sana gelince... yapmadığım şeyleri yapıyorum. Bir cigara yakıyorum mesela, derin bir nefes çekiyorum içime. iki, üç... sonra kendimle konuşuyorum sabahlara kadar. Seninle konuşuyorum öperek gömdüğüm anıları. Herkesten çekiniyorum ben ne kadar aldandığımı bilsinler istemediğimden. Senin artık ruhsuz bir ceset olduğunu anlayamayacakları için, hala bir bedeni sevdiğimi zannetmelerinden çekiniyorum. Bir gülüşü özlemenin ne olduğunu anlatamayacağımdan çekiniyorum. Yaşayan birini gömmenin ne kadar zor olduğunu bilememelerinden çekiniyorum.

iş sana gelince yaram kanıyor. Hiç sevmediğimi zannedenlere açıp yüreğimdeki enkazı göstermek istiyorum. Sonra sadece gülüyorum acı acı. Hiç yapmadığıö şeyleri yapıyorum. Bir nefes daha... sonra bir bakıyorum rüya zannettiğim şeyi gerçekten yapmışım; elim telefona gitmiş. Gecenin bilmem kaçında seninle konuşurken yarı uyku halinde, kızarken kendime, yapmışım bir eşeklik. Hiç yapmadığım şeyler yapıyorum.

Bir nefes daha...

https://youtu.be/VIbON09salA
kakalar.
Sana değil size yazıyorum...

o kadar iğrenç insanlarla dolu ki şu sözlük gerçekten anlamıyorum. yüz vermeyince kendini bulunmaz hint kumaş sanan insanlar mi ararsın ? amacının ne olduğunu ilk andan belli eden mi ? iki ters yapınca değişen karakter mi ?

hangisisiniz siz ?

Karakter yoksunu insanların hepsi mi bana denk gelir arkadaş. neyse hata bende uludağ sözlükte adam gibi düzgün biri olduğunu düşündüm.

neyse sıra sizde hadi eksileyin..
Aramışsın, sor bakalım hiç umurumda olmuş mu?

Sen Aklı başına gelsin bir süre engelleyeyim bensizliği tatsın kafasını yaşarken en boktan olduğum dönemleri tek başıma gecirdiysem iyi olduğumda da benim hayatıma lambur lumbur girmeye kimsenin hakkı yok.

Hadi şu yazı da senin için yaptığım son kıyak olsun. Parmaklarımi ziyadesiyle yordum, zamanımı fazlasıyla harcadın. Bende biterse tam biter o konuma getirme beni demiştim, hatırlıyor musun?

Öyle değil böyle gidilir canım kibs.
Yine de kattığın ve yaşattığın herşey için hoşçakal.