Çok mutluyum seninle; tanışalı 6, sevgili olalı 2 sene geçti ama hala ilk günkü gibi seviyorum seni. Sen sabahlarımda yüzümü gülümseten huzrun tanımısın kalbimde, güneş neymiş ki senin gülüşünün yanında? Bütün çiçeklerim sana açıyor bugün de, sevgine susamış bir halde. Ellerin ellerimden ayrılmasın hiç, gömsünler bizi o halde. Bana aşkın nimetlerini sunduğun için minnettarım sana hayatımın anlamı, hiç gitme yanımdan. Gitmeyeceksin biliyorum ama söylemek istedim, korkuyorum işte yokluğundan...
diye yazabilirdim ama sen değişip çekip gittin şu sana muhtaç hayatımdan, kimseye duymadığım güveni sunmuştum sana, ama sen... ama sen yıkıp geçtin tüm maneviyatımı. Şimdi ise boş tüm insanlar, ben duygusuz, onlar duygusuz...
hadi yine gel. illa kar mı yağsın, yolda yürürken götümüz mü donsun, sinema mı olsun gecede?
bak şarap var, en sevdiğin. bana bir mantar daha lazım, üzerine geceyi anımsatan birkaç bir şey yazabileceğim. gel de açalım şunu sırf bunun için.
biraz daha somuta ihtiyacım var. sonrasında elimde tutabilmek için. seni öptüğümü hatırlayabilmek için.
artık hissedebiliyorsam bir tek şey kaldı, denemem gereken. gelmen gerek bu odaya, yanıma.
nasıl garip, nasıl güzel, nasıl acılı, nasıl özledim. gel.
diye bir yazı yazabilirdim sana, ama yazmadım. sadece sıkıldım ve boş balonu doldurdum böyle anlamsızca. bakma sen bana.