ne yormak istedim seni,
ne de yormak kendimi
çok çalıştım
gitmeye de kalmaya da...
...ikisi de aynı acı, ikisi de rezil
daha önce de gitmiştim
ama böyle kalarak değil
böyle kalarak değil! *
Her şeyi sana yazdım.
Seni de her şeye.
Umutlarımın parantez içlerine...
Hayallerimin paragraf başlarına...
Tükenmeyen hasretimle...
Her şeyi sana yazdım....
durup dururken sıçrayıp kalkıyorum yarıda bırakıp yazımı,
durup dururken rüya görüyorum bir otelde, holde, ayakta,
durup dururken çarpıyor alnıma kaldırımdaki ağaç,
durup dururken bir kurt uluyor aya karşı bahtsız, öfkeli, aç,
durup dururken yıldızlar inip sallanıyor bir bahçede, salıncakta,
durup dururken mezardaki halim geçiyor aklımdan,
durup dururken kafamda bir güneşli duman,
durup dururken hiç bitmeyecekmiş gibi bağlanıyorum başladığım güne,
ve her seferinde sen çıkıyorsun suyun yüzüne...
evet ben bu yazıyı ona yazdım.bırakıp giderken arkasına bile bakmayan, sevmeyi öğretemediğim hayatımın en büyük yalancısı.evet sana yazdım. derdin ya hep biz sözcükleri ölümsüz kılanız..aslında biz baştan sona yalanız.evet ben bu yazıyı sana yazdım.fedakarlığı bilmeyen, gözleri hırs bürümüş en büyük yalancıma..evet evet sana.
gece gece rahat durmayıp ben o'na yazı yazdım. o öyle mışıl mışıl uyurken ben gözlerimin altındaki morluklarla ona yazı yazdım. o' benim hayal kahramanım o' benim prensim.
yine gittin uzak diyarlara. zaman bu kadarda kısa olamaz. daha dört saat oldu ayrılalı, sanki uzun süredir göremiyorum seni. önümde bekleyeceğim bir sene daha var. nasıl dayanır bu yürek bilnmez. bitsin artık bu ayrılık.
ben bu yazıyı "o"na yazdım..
o bilmedi..bilmiyecek..
bende bitmediğini,
ben bu yazıyı "o"na yazdım
hani olurda bigün unutursam ona yaptıklarımı gölgem gibi takip etsin pişmanlıklarım beni.
ben bu yazıyı "o"na yazdım.
onun davrandığı gibi davranamadım..
ben ilişkime sahip çıkamadım..
ne kadar adam gibi bi adamı kaybettiğimi yazık çok geç anladım..
ben bu yazıyı "o"na yazdım...
kro gibi saçmaladım..
ben bu yazıyı "o"na yazdım..
sizinde vaktinizi yalandan harcadım.