sevgili itim
tüyünden, kılından, salyandan, kaprislerinden, çişinden, kakandan ve bilumum salaklıklarından cinnet geçirmek üzereyim.
ben seni; beni hırsızlardan, uğursuzlardan koruyasın diye almıştım barınaktan, hayır işlemek için değil. 7 yıldır sana yaptığım masraflarla, 7 hırsız gül gibi geçinir giderdi.
gürültü duyduğunda arkama saklanmayacaksın, elimle ''tut'' diye işaret ettiğim de; parmağıma atlayıp ısırmayacaksın, işaret ettiğim zımbırtıya saldıracaksın. pencerelerden sarkıp yoldan geçenlere çemkirmeyeceksin, delimi dürttü? attıracaksın bizi apartmandan.
sana yemek yaptığım kadar, bir adama yapsaydım bana aşık olurdu, ama sen beğenmiyorsun, tencereyi kafana geçirmek istiyorum.
seni kapının önüne koymak istiyorum, seni bir gün parkta kaybetmek istiyorum, kaybolmanı istiyorum. ama sen evi bulur gene gelirsin, zili çalar hesap sorarsın.
milletin köpeği evden kaçıyor, sen niye onlar gibi değilsin? niye? sayende evden kaçan ilk köpek sahibi ben olacağım.
senin yüzünden hayvanlardan nefret ettim. artık insanları daha çok seviyorum.
sana kemik fırlattığımda o ağzından çıkan salyaların bilmez misin dişi köpekleri tahrik edecek? fırlattığım her kemiği niçin kabul etmektesin? biraz geri dursana yavrum, biliyorsun ki ben seni kemiksiz bırakmam hiç. bu korkun aç kalırım diye mi?
sadık olman beni ayrıca geriyor. nedir bu sadakat merakın? sen sadık oldukça ben de sadık olmak zorunda kalıyorum. beni böyle bir müşküle düşürmene ne lüzum var şimdi? aldat gitsin. git arada başka sahiplerin kemiklerini kap havada.
ben haftanın 6 günü it gibi çalışıp 1 gün malak gibi uyuma hakkına sahipken sen bu eylemi bütün ömrün boyunca uyguluyorsun.
imreniyorum sana. sakın çizgini bozma.
sevgili hidir in kopegi
biz evde yokken yastıkları yere indirip tecavüz etmekten vazgeç. eve annemden sonra girdiğim günlerde annemden bu yüzden dayak yiyorsun. ama hala akıllanıp uslanmadın.
bir diğer mevzuda badi yi gördüğünde ağlaman. badiyi görünce ağlamana gerek yok çocuğum. akşam nasıl olsa badinin annesi badiyi bize getiriyor ve oynuyorsunuz boşu boşuna nefesini tüketme.
safinassım gözümün nuru tüylü pire torbam mekanın cennet olsun..annem aynı duyguları paylaşmıyor olabilir.. (bkz: kadınlarda menapoz halleri) ama sen bizim için farklıydın...
yarı yarıya kedi huyları taşıyan, bir müddet oğlum diye çağırdığım, güzel bebeğim, güzel kızım zeytin;
yemin ediyorum ne sıçıyorsun belli değil ya, asit bildiğin asit.. sen bana hiç acımıyor musun, tuvaletini temizlerken ne çekiyorum ben haberin var mı? yok tabi anca git topunla oyna, şımarıklık yap, ordan oraya koş, saklambaç oyna.
beni yastığımda yatırma. kaç gecedir boynum tutuluyor haberin var mı? e yok.
hadi seni geçtim, oyuncaklarınla yatmak zorunda mıyım? zula yapıyosun oraya buraya ne bulursan.
ne zaman erkek -insan veya hayvan- görsen önüne yayılmak zorunda mısın? evde sürtük denince baktığının da farkında mısın? hayır yani sahibine de çekmemişsin ki kime benzedin bilmem.
eve yabancı geliyor, kuyruğun sallamaktan kopacak. bi bak, in midir cin midir. gök görlüyo yanıma koşuyorsun, balkona çıktığında üşüyorsun, suyu hiç ama hiç sevmiyorsun, seni banyo ettirirken baştan aşağı ıslanmak zorunda kalıyorum. bunu yapma köpeksin sen suyu sev, denizden korkma.
sabahın köründe uyanmam için suratıma pati atma, pati atıyorsun bari topunu atma, hadi topunu da attın bari hapşırma!
bak demedi deme, annem bi gün kıçına tekmeyi basacak. kıçına mı dedim, pardon kıçıma.**
seni çok pis özledim lan köpek. gerçekten. rüyamda seni gördüm bugün. yine annem dayanamamış sana ciğer vermiş. sende ishal olmuşsun. o değilde senin kadar narin bir köpek görmedim. ama vücut gücüne laf yok. beni yere yapıştırdığın günden beri kuyruk sokumu bölgem ağrıyor. anladın artık. bir daha bana sevgi gösterisi yapmak istediğinde 10 metre uzaktan hızını alarak koşup arkamdan üstüme zıplama olur mu? çok sert oluyor tepkilerin.
neyse kendine iyi bak tarçın kulaklı yaratık. öpüldün.
biliyorum, düşeceğini sandığın mücverler var. o yüzden mıyıklayarak suratıma bakıyorsun ayağımın dibinde, ama her ne kadar merhametli olsam da, yemek konusunda yanlış insandan hayır bekliyorsun sevgili zeytin.
kişinin sahibi olduğu köpeğine yazısıdır.
canım golden' ım atlas;
oğlum esir ettin beni kendine. artık sen ne istersen o oluyor. sabahın altısında sırf sen istiyorsun diye koşmaya çıkıyoruz. o hiç bitmek tükenmek bilmeyen enerjinin kaynağını gerçekten merak etmekteyim. sürekli oyun sürekli oyun biraz ağır ol koçum, her daim oyun olmazki. senin triplerini, kaprislerini çekmek zorunda değilim, öyle rol keser gibi attığın bakışlarınla harbi harbi sen benim sahibim oldun...
pati ver derim, verirsin. kap gel oyunlarına bayılırsın, gelen misafire yılışırsın, kendini sevdirmeye meraklısın.
oğlum sen ne narşist bir köpeksin lan. sürekli ben sürekli ben nereye kadar...
seninle ilgilenmesem çıldırırsın, toplum içinde pati ver desem vermezsin, intikam mı alıyorsun atlas...
bütün gün çalışıp, yorulmuşum eve gelmişim bide oyun istiyorsun, oynamazsam havlıyorsun, kıçımıza tekmeyi basacaklar atlas.
olum ben senin halıya işediğin günleri bilirim. seni gecenin köründe veterinere yetiştirdiğim zamanları bilirim.
peki sen yan gel yat...
canım golden' ım atlas;
ayrılalı beş saat olmasına rağmen çok özledim lan seni, geleceğim koçum az kaldı bekle. rahat ol koşacağız...
seni uysal, dost canlısı yetiştirdim evet. hiç bir hayvandan ve insandan zarar beklememen ve herkese o sosis saplanmış gibi duran kuyruğunu sallaman iyi hoş da eve hırsız girse yardım edecek kadar da iyi niyetli olunmaz ki kardeşim. sana bir köpek saldırsa ısırsa oyun sanacaksın. bırak bu polyanna tavırları. hemen kendini toparla yoksa seni koruması için bir rot almak zorunda kalıcam haberin olsun.
not: yatağımı bana bırak, hadi bırakmadın bari yan yatma düz yat da bana da yer kalsın. torba yanaklarından öperim.
canım benim.
seninle ilk karşılaştığım gün, dün gibi aklımda. küçücüktün, bizim balkonun altına gelmiş, akşamsefalarının orda öyle duruyordun, iki öpücük attık, yorgun ve bitkin bakışlarla kaldırın başını. ben enişteme "aman enişte şimdi sahibi gelir, yürü kızım, oğlum der,ben sinir oluyorum bunların sahiplerine kendilerini birşey sanyorlar" dedim. eniştem beni dinlemedi. iyi ki de dinlememiş rahmetli. sen ayrılmadın oradan belki iki saat. sonra biz senin sahipsiz olduğuna karar verdik. aşağı indim sana su ve lahmacun getirdim. korkuyordun,çok korkaktın oğlum benim. yavaş yavaş yaklaştın su kabına. o allahın izmir sıcağında her canlı gibi yemekten önce suya koşmuştun sen de. sonra geldin yaklaştın bana korkarak. aldım seni yukarı çıkardım. küçücüktün, sevgi doluydun şimdi de olduğu gibi. bir arayan soran olur diye balkonda bekledik öylece. sen sürekli bir yerlere sığınıyordun. ne çok hırpalamışlardı seni. yoksa hem bu kadar sevgi dolu hem de neden bu kadar korkak olacaktın ki. tüylerin birbirine karışmış, yapağı olmuştu artık. ertesi gün seni alıp zafer abine * götürdüm. baktı sana, muayene etti. turp gibiydin. 6 aylık filandın henüz. süt dişlerini yeni dökmüşsün, öyle söylemişti zafer. o da çok sevdi seni, tıpkı diğer bütün canlıları sevdiği gibi. "al bunu" dedi, "sahiplen. eğer arayan olursa, haber veririz sana". tüylerini traş etti. o koskoca tüy yumağının içinden küçücük bir köpek çıktı. boncuk boncuk parlayan simsiyah gözlerinle daha rahat bakıyordun bizlere artık. ve aslında insanların aslında iyi de olabileceğine kanaat getirmiş olmalısın ki daha bir sevgiyle dokunuyordun bana artık. korkaklığını, en azından bana karşı kısmen atmıştın.
zaman geçti seni ne arayan ne soran oldu. sen artık bizim evin bir sakini olmuştun. iki sinirlinin içinde bir sakin. aradan günler aylar geçtikçe insanlara daha da bir ısındın, artık eve hırsız gelse, içeri buyur edecek kadar insancıl ve sevgi doluydun. ah bir de sağa sola işememeyi öğrenebilseydin ne güzel olacaktı. telefon zili çalınca bacağımı becermeye çalışman, çükünün telefon sesine rabıtalı olması çok ilginç tabi. ve bir gün durup duruken sigara paketinin içinden o sigarayı çekip ağzına alıp öylece oturmadın mı karşımda. canım benim köy ağası kıvamında oturuyordun. evet artık karar vermiştim ki iyice insalaşıyordun. bir evrime tanık oluyordum ben de. sensiz bir hayat düşünemez olmuştum.
zafer abin bir gün beni arayıp yavru, iki üç günlük bir sokak kedisinin ölmek üzere olduğunu ve onu benim alıp bir kaç gün bakmamı istedi. evde sen vardın yavru kediyi nasıl alabilirim diye düşünürken zafer abin senin ona zarar vermeyeceğini söyldi ve kediyi bana verdi. yavrunun ten sıcaklığına ihtiyacı vardı ve yavruyu senin karnına yerleştirdik, sen o yavruya 4 gün annelik yaptın. evet annelik yaptın babalık değil, çünkü yavru kedi sende süt aramaya başladığında bacağını iyice kaldırdın, onu yaladın. ona sıcaklığını verdin ve o kedisenin sayendeyaşama devam etti. evet hem anne hem baba olmuştun.
aradan iki sene geçti ve ben istanbul'a yerleşmeye karar verdiğim de dayınla oturup senin hakkında konuştuğumuzda "sen kendine bakamıyorsun, benjiyi perişan edersin oralarda, benimle kalacak" dedi. mantıklıydı da aslında, çünkü ben sürekli gezmeye programlanmış gibi oradan oraya geziyordum ve seni ihmal edebilirdim. böylece sen izmir'de ben istanbul'da yaşamaya başladık. senin için değişen bir şey yoktu. ayn ev, aynı insanla hayatına devam ediyordun. ama ben sensiz kalmıştım, yalnızdım. her neyse konu benim çaresizliğim değil. konu senin hala mutlu ve insancıl bir köpek olmandan yana ilerliyor. sonra ben antalya'ya çok büyük bir aşkın peşine düşerek yerleştim. haklısın o zaman seni alabilirdim yanıma. ama o zaman da sevdiğim istemedi seni. senin yerine beni, twentyi alarak mutlu etti. evet twenty ço9k güzel bir van kedisiydi o da benim kızımdı ama sen başkaydın benji. hep öyle olacaksın. ve ben eşeğim ki seni alıp gelemedim.
sen iyiydin benji, iyiydin, mutluydun da. taa ki benim geri zekalı kardeşim evini karşıyaka'nın göbeğinden allahın siktir ettiği yere taşıyana kadar. işte ne olduysa ondan sonra oldu sana. önceleri alışmadığın bir evde gündüzleri yalnız kaldığın için korktun, sesin kısldı, sonrasında belki eve alıştın ama, benim geri zekalı kardeşimin eve gelmediği geceler oldu, sen susuz kaldın. artık giderek zayıflıyordun ve eski neşenden de eser kalmaıştı. başkalarıyla konuşurken durumu artık senin 10 yaşında oluşuna veriyorlardı ama ben biliyordum ki hiç de öyle değildi. sonra geçen gelişimde snei yine zafer abi'ne götürdüm, dişlerinin çürüdüğünü o yüzden yemek yemekten kaçındığını, dişlerinin çekilmesinin gerektiğini söyledi. ve sonrasında yavru kedi maması yemen gerektiği kanatine vardı. dişler çekildi, ben bir kaç gün daha izmir'de yanında kaldım senin ve antalya'ya sevdiğim adamın yanına döndüm. bütün bunlar olalı yaklaşık bir ay oldu.
ve bugün benji, benim geri zekalı kardeşim, senin dayın aradı beni, gayet güzel bir tonla konuşuyordu ki, senin sesini duydum, bana sesini duyurmak istiyordun zafer'in yanında olduğunu söylediğinde bir terslik olduğunu anladım. çok zayıflamışsın, gözlerin enfeksiyon kapmış ve vücudun susuz kalmış. ve senin bu gerizekalı dayın bütün bunların farkına bugün varmış. şimdi sen zafer abi'nin kliniğindesin ve sana serum veriliyor. ben de akşam yola çıkıp yanına geleceğim oğlum. senden tek isteğim var, dayan, dirençli ol ve iyileş. sen de dua et ki kan tahlillerin temiz çıksın başka bir hastalığın olmasın, bu kadarcık şeyle atlatalım. ve sonra sevgili oğlum, seni alıp buraya geitreceğim. tıpkı bundan on sene öncesinde olduğu gibi, yine beraber mutlu mesut gezeceğiz sahilde. belki sana güzel de bir kız buluruz kim bilir. seni ço9k seviyorum benji, canım oğlum lütfen iyileş annenin ayak ucunda yattığın günlerin hatırına, yeniden yatacağın günlerin hatırına iyileş benji. seni seviyorum bunu aklından yüreğinden hiç çıkartma oğlum
seni seven annen.
edit: fotoğraflar https://galeri.uludagsozluk.com/r/329087/+ https://galeri.uludagsozluk.com/r/329088/+
seni ezen serseriyi mahkemeye vermiştim ya oğlum bugun tazminatımızı kazandık tam 5 bin lira dexter
çocuk esirgeme kurumuna bağışlayacağım oğlum bu parayı, görüyorsun değil mi dexter , seni seviyorum unutmadım sen bir köpek değilsin be oğlum canımsın canım demiştim ya... hala öylesin...
Tanrıya şükürler olsun seni bana bağışladı. Teşekkürler sana da beni bırakıp gitmediğin için ve kuyruğu dik tuttuğun için. Seni seviyorum benji.
edit: fotoğraf https://galeri.uludagsozluk.com/r/335523/+