Gel dışarı çıkalım, kızılaya ineriz belki diyorsun. Tamam sigara alıcam marketten diyorum, yok yok alma bende var diyorsun. Olan sigara da sigara olsa. incecik bir şey. Ne içtiğimi anlamadım. Hay senin aklına uyanı...
yıllardır görüşmüyoruz. ben seninle yaptığımız piçlikleri büyük keyifle anlatıp anılarımızı taze tutmaya çalışıyorum.
sen ne yapıyorsundur kim bilir onları hatırladığında?
la kız arkadaşımla barıştır dedin barıştırdım kız arkadaşına atacağın mesajları ilk önce niye bana atıyon mal mısın nesin ya... teşekkür etme artık yeter. saçma sapan mesajlarda gönderme, açıkcası umrumda değilsin-iz!
nasıl birisin. sana saçma sapan neler anlattım.
ya hu insan bi kere demez mi, ne biçim insansın?
insan bi kere olsun yargılamaz mı?
bi kere olsun sinirlenmez mi?
ben ağlıyorum sen neden ağlıyorsun?
ben gülünce "sen busun" nede diyorsun bana?
dertlerime ortak olmak zorunda mısın, ne biçim birisin öyle?
gitme tamam mı yanımdan.
benden iğrenmeyen, beni her halimle seven nadir insan.
canımsın...
Canım benim bugün senin en mutlu günün olacak belki ama ben koca diye alacağın o kıro herifi yanına hiç yakıştırmıyorum. O yüzden bu akşamki nişan törenine içimden hiç gelmeyerek katılacağım. yani sen nasıl öyle bi adamı sevebildin gerçekten aklım almıyor. inşallah Rabbim utandırmasın ama görünen köy kılavuz istemez sen o adamla çook sıkıntı yaşarsın diyim ben sana. hem kültür yönünden hem yetiştirilme tarzı olarak sana hiç uygun değil. Ama işte demek ki gönül bu ota da konuyo b.ka da.
evet canım biz senle kardeş gibi büyümüştük ama zaman geçtikçe insanlar değişiyormuş gerçekten de hadi anlıyorumda araya mesafeler girdikçe unutuluyormuş güzel anılar, ama yanlıs yaptın be kuzen.. yoldan geçerken bi selam verme zahmetinde bulunsaydın bari de hatrım kalmasaydı sende.
canım, abim, aklına gelebilecek her türlü güzellikle seslenirim sana bilirsin. bu çin'e gidişin mahvetti beni ya bildiğin. o kadar alışmışım ki ben sana. galatasaray maçlarını sensiz izlemek hiçte zevkli değilmiş. 3 seneliğine gittin çin'e ve bu sene ikinci senen. seneye türkiyeye dönüyorsunuz. veledini de seni de çok özledim kuzenlerin en güzeli. bugün geçirmiştim seni aklımdan biraz önce mesaj attın. seni çok çok özledim ve seviyorum. mayıs sonu gelsin artık abi. *
yahu seni çok seviyorum bunu biliyorsun ama şimdi sen niye sabahın köründe beni kaldırıp telefonumun şarjını gördün mü diye soruyorsun ki kuzi? neden yani bir söyle bana.
bu kadar erken ölmen hangi kuzen yasasına sığar söylesene bana bir.
yakıştı mı be. ne güzel bütün kuzenler mutlu mesut yaşayıp gidiyorduk neden ilk firemizi verdik ki.
neden o lanet olası arabayı almaya gittin ki.
ulan burda araba mı yok.
kızgınlığım kendimize be canımın içi.
hayır biz neden dur gitme demedik ki.
neden mi demedik? lanet olasıca aklımıza bu hiç gelmezdi. çünkü bunun kendi başımıza geleceğini hiç düşünmemiştik.
sen bizim canımızdın be neşe kaynağımızdın sürekli gülenimiz sürekli can verenimizdin.
her şey yarım kaldı be.
biz yarım kaldık, bu yaz evleneceğin sevgilin yarım kaldı.
olum düğününü yapacaktık. neler neler düşünmüştük. yemek evini şuraya kurarız falan filan diyorduk.
ben şimdiden ay ne giysem triplerine girmiştim. güle oynaya tartışmalar yaşamıştık senle.
gelme ulan istemiyorum düğünümde seni demiştin. ben de en baş köşe benim ki deyip kahkalar atmıştık senle...
hey gidi hey şimdi ölümünden bu yana tam beş ay geçti.
bizim gözlerimiz seni arıyor hâlâ. ben daha inanamıyorum bile.
sanki çıkıp gelecekmişsin gibi geliyor.
kısacası, canımın içi kuzenim sensizlik bize çok koyuyor.