kulağını benim odamdan çek ve en ufak bir müzik sesinde bağırmaktan vazgeç. zira sabrımın son demlerindeyim, sıcakların da başıma vurmasıyla meyve bıçağıyla üzerinde çeşitli sanatsal denemeler yapmaya zorlama. geçen gece sopayı aldığım gibi üzerine koşma planım vardı ama neyse ki bağırdığın kişi ben değilmişim. bir daha olursa çekirdek çitleyip gülmek yerine sopayla beyninin şerbetini akıtırım.
ulan bi ses duyduğunda da kapıyı açıp milleti dinleme be ne meraklısın ne kadın ya bi gün alt katı dinleyecem diye apartman boşluğuna düşecen ya hayırlısı.
ah ulan insafsız. sıcaklardan bunaldık diye 2 dakika camı, pencereyi açmaya görelim. daya anasını satayım mangal kokularını burnumuza. insan hiç kokmuştur, az da şu fukaralara yollayalım demez mi ? çük şişmesi nedir bilir misin sen ? ben de bilmezdim seni tanıyana kadar. ama sayende her etleri löpür löpür yediğim, tavukları mideye indirdiğim hayallerini kurduğum gecenin sabahı yaşar oldum. ne sıcak ne de sen çekilmiyorsunuz. bitirdiniz olum beni.
sabahın köründe arabesk dinleyip güne karamsar başlamamı sağlayan sevgili komşum;
Ben bu satırları yazarken sen muhtemelen saçma sapan bir şeyle meşgulsündür ama olsun ben seni her halinle kabul ettim. Kavgalarına katlandım, takiplerine katlandım, kendini mahallenin muhtarı sanıp geleni gideni sormana, bir nufus memuru edasıyla evde kim var kim yok sürekli yoklamana, bilir kişi sıfatınla okuduğum bölüm hakkındaki abuk sabuk yorumlar yapmana, her şeyine katlandım da adımı bir türlü söyleyememene katlanamıyorum.. Zor bir isim değilki her seferinde uyuzluğuna yapar gibi farklı bir adla hitap ediyosun. Kimlik bunalımına girip benliğimi kaybetmeme az kaldı, bünyemde bıraktığın tahribatın farkında olmayabilirsin ama seninle her konuşmamızın ardından kendime "ben kimim?" sorusunu sormaktan bıktım artık...
evet komşucum ben bu yazıyı sana yazdım, son cümlelerimi yazıp kendimi yormak yerine sana senin anlayacağın bir dille veda ediyorum (bkz: ismail yk- allah belanı versin) tez vakitte taşınırsın inşallah, sağlıcakla kal.
tamam anladık dişisin, gençsin, formdasın. türünün de nadir örneklerindensin. ama öyle de anırılmaz* ki sevişirken. hayır azıcık kıssan sesini nolur, bu kadar kaybetme yavrum kendini, yazıktır günahtır. sabaha karşı olunca yine idare ediyodum, hakkımı yeme. ama el insaf! öğlen 12de uykumdan uyandırdın be. bak artık bütün apartman sakinleri merak içerisinde. herkes performansını neye borçlu olduğunu öğrenmek için çıldırıyo. gözünü seveyim çık insanlara bi açıklama yap, sonra da topla pılını pırtını, taşın mümkünse. bana da yazık ama dimi.
üstteki deli bu laflar sana. anasını siktiğimin manyak karısı her gün odamın camı açıkken sirkeleme siktiğimin çarşafı mıdır nedir? bok düşüyor lan içinden ya da bir uyarabilirsin, hani biz insanlar öyle yaparız ya. bir daha sirkelersen o camı sert kapamak yerine o camdan çıkıp o çarşafı çekip seni yere düşürmeyi planlıyorum. ama çocuğun yeni doğdu. ama bir daha sirkele bak neler olacak
eşine ve çocuğuna akşamları ışık açtırtmıyosun ya sırf paran gitmesin diye, soğuklarda o küçücük çocuğuna soba açmıyosun sonra da eşin zoruyla hastane hastane koşturuyosun, yan inşaattan çaldığın malzemelerle apartman dikiyosun ya sana daha ne diyim be komşu... bunları okuduklarında sözlük yazarlarına şaka gibi geliyo komşu ama bunlar gerçek sen de biliyosun ben de...
ey evli olmasına rağmen devamlı balkona çıkıp beni kesen komşu, kokumu mu alıosun bi sigara içmeye çıkıyorum hemen damlıyosun sende, ben utanıyorum biri görecek suçlu biz olacaz diye hemen içeri kaçıyorum. evli olmasan tamam diyecem ama yapma etme düş yakamdan. duy bu haykırışımı komşu dinden imandan çıkarma adamı..
evinin önü çarşamba pazarı gibi. biraz derlenip toplan ulan. göz zevkimin içine ediyorsun her sabah!
kızına diyeceğim bir şey yok. onun günahı yok bu işte biliyorum. ha bir de güzel kız. allah bağışlasın... **
sevgili komşucuğum;
seni tanıdım çok bahtiyar oldum. Büyüklerimiz anlatırdı eski komşulukları hep, birbirine sık sık gelip gitmeler olsun, bardak dayayıp duvar dinlemeler olsun..hep merak ederdim sayende öğrendim. Nostalji yaşattın ya çok sağol valla. sen olmasan kim gelirdi zırt pırt, kim çalardı günün 20 saati kapımızı, kim dinlerdi duvara bardak dayayıp evin içinde olanları sonrada kim gelip bir güzel anlatırdı haa bir de balkon balkon dolanıp takip etmeni atlamamak lazım sağ ol varol kalmadı senin gibiler valla bu devirde. eskiler demişken bu eskiler bir de (bkz: fazla merak başa bela)demişler be komşucum hatırlatayım dedim.
çok sevdiğim? komşum;
biliyorsun, ben karşı apartmanın dördüncü katında oturuyorum. bilmiyorum deme sakın çünkü terasta sigara içerken kaç kere gördün beni. bak seni anlıyorum. hava sıcak ve bunaltıcı ama öyle de yatılmaz ki be komşum. ne zaman pencereden başımı uzatsam oran buran açılmış horul horul uyuyorsun balkonda. yapma gözünü seveyim. getirme eşşeğin aklına karpuz kabuğunu. gir içeri artık bak sonbahar geldi.
edit: ha bide hemen karşı dairede oturan komşum. şu internetindeki şifreyi kaldır be koçum. bak ne güzel sınırsızmış. ne var yani bizde faydalansak. ne kadar cimri biriymişsin anlaşılamdı gitti birader.
alt komşumuz sahure abla;
dostlar başına, bize sık sık gelir oturmaya...
sahure abla seni çok seviyorum,
bir türlü sana git diyemiyorum
ama artık anla be abla,
abla...
sana çok kırıldım bir daha ne yardım ne günaydın nede iyi akşamlar diycem hatta seni görünce asansörü meşgüle verip yürütücem belki koca götün küçülür. üç gün önce iki kat aşağıdaki oğluna yemek götürken bu garibi düşünmedin. havamı attın ne yaptın 'oğlum aç kalmasın diye götürüyorum karısı köye gitti' bilmiyormusun annemler bir aydır yok bir kere bile teklif etmedin yemek muhabbetini, o akşamda çok açtım lan okadar sana açım diye kelimeler sarf ettim anlamadın. işallah tüpün biter doğalgazın kesilirde yemek yapamazsın.
sevgili komşum:sayısalda parayı bulunca "ev alma, komşu al" lafını olayın heyecanıyla götümden anlayıp sizin aileyi komple satın aldım.pişmanım.en kısa zamanda ziyanına da olsa elden çıkaracağım sizi.sevgiler.sizi seven ve alan komşunuz...öptüm.