seni kalbimden söküp atacağım. ve bir daha da hiç kimseyi böyle özlemeyeceğim.
bu yükü kalbimde taşımayı başaramıyorum
böyle hasta ve muhtaç hissetmek istemiyorum artık,
dizlerimin üzerine çökmek istemiyorum.
bütün gün düşünmek, susmak, acı çekmek istemiyorum..
seni kendim için sevseydim çıkarıp atabilirdim kalbimden
seni senin için sevdim. hiç bilmediğim kadar sevdim
derbeder oldum. ölseydim daha iyiydi...
aşıklara, sevgililere, iç burkan detaylara, geç kalmışlara, keşkelere, bir cafede tek başına kahvesini yudumlayanlara, balkonda keyif çayı içenlere, son otobüse yetişemeyenlere, başını yağlı otobüs camına yaslıyanlara, elma şekerini özleyenlere, ben bunu daha önce yaşadım diyenlere, mutluluğu küçük detaylarda bulabilenlere, kısacası uçurtma kadar özgür ama ipinin olduğunun farkında olanlara.
Bir kitabın önsözü gibi oldu di mi * Belki yazarım. Kimler yazmıyor ki..
her şey bir kivi çayı ile başladı.. sonrası nefis bir manzara, haydarpaşa..
sonrası gece uyuyuşlar, sabah uyanamayışlar..
sonrası tanısan seversin.. sonrası tanısan ölürsün..
sonrası kahkaha ve kaygı.. ve sözler ve tutamayışlar..
girilen hiçbir yoldan çıkamayışlar..
sonrası hep vazgeçme.. hep vazgeçme.. bir daha vazgeçme..
sonrası yıllar.. ah yıllar..
sonrası zeki müren, sonrası ümit besen..
sonrası..
sonrası..
sonrası..
kalbim?
atıyor musun?..
korkuyor musun?..
korkma, ben buradayım..
kalbim,
aç kendini aç aç aç, bak uçak geçiyor!..
kalbim atmıyordu..
baktık baktık ama atmıyordu. gördün mü bak atmıyor dedi. ben hep kalbimin yerini kaybetmek istemiştim, kayboldu. h. çok şikayetçiydi kalbimin büyüklüğünden. temizlemesi zor oluyor derdi hep. bende minimalize ettim sanırken kentsel dönüşüm ayağında izlerini bile yok etmişim. sonra i. geldi. aa senin kalbin nerde dedi. galiba aklında dedi. bak ne kadar da seni seviyorum dedi baksana ya ne kadar da düşünceliyim sürprizlerle doluyum hadi hadi gel dedi. gittim bende. çünkü aklımdaydı kalbim.biz yanlış yerde aramıştık. gittim geldim. aklımda gitti geldi. olsundu bir şey olmazdı.delilikte mübahtı. öptüm öpüldüm aa bak bir de burdan öp dedim. öpülen yerlerimi hadi gel temizleyelim dedim. iyice tırlatalım da kaçalım buralardan dedim. buralar neresi dedi i. görmüyor musun tosladık dedim. olsun olsun dedi. bende kabul ettim nasılsa her şey olsundu. cesetten de farkım yoktu, hemde kahkahalarla. tam bi delilik dedi i. al benim olan her şey senin olsun dedim hatırladıklarımda dedim başladım anlatmaya. kaçtım hep yani. ne güzel de kaçtım ama tosladığım yerde. h.den ayrılınca kafamı nereye vursam diye düşünürken ben, bir de baktım tuğlalar üzerimde. nefes alamıyordum olsundu. her şey olsundu. arabadaydık. açtım sesini müziğin dans ettim. çünkü h. bana biz ritimli dans edemiyoruz demişti. ben şimdi ayağımı kesen yerde ritim tutturuyordum. parçalanıyordum. ne derlerdi parçalandıkça çoğalıyordum. çoğaldıkça da azalıyordum. heplikten hiçliğe gittim. çünkü h. her gün beni severdi sonra öldürürdü. bende yok oluşumda ritim tuttum. öpüştüm. kanadım. çünkü avundum. çünkü yüreğim aklımdaydı. yerinde bulamamıştık. sonra h. ile görüştüm bugün. ne de çok zayıflamıştı. başını okşamak istedim. sonra elimi bile kaldıramadım, elim saçımdaydı. h bana sarıldı. kalbin nerde dedi o çok büyüktü dedi. sen e. değilsin dedi. ben alfabeden bile değildim ben beta alpha sad dat falandım. bildiğim iki üç şeyden biriydim. gerisini unutmuştum. h.nin bahçesine girdiğimde ördekleri aradım. yoklardı. şanslı koşarak bana gelirdi hep. heey oğlum koş koş dedim. arkasını dönüp mamasına gitti. düşün o bile gelmedi. ağlamaya başladım. h. gözlerin burda kalbin nerde dedi. bilmiyorum dedim. bilmiyorum. bir şarkıda geçiyordu hani, gökyüzü sanki ciğerime doluyordu diye. ben o gökyüzünü yırtmak istedim. ben kendimi boğmak boğmak istedim. zaten boğazım boğum boğumdu yutkunamıyordum. h.nin annesi bana sarıldı nerelerdesin dedi. boş boş baktım buralardayım dedim. yemek yiyelim dediler. yemeğimden saç çıktı. olsundu bi keresinde böcekli çorba içmiştim. h. yapmıştı mercimeğin böceklendiğini görmemişti. ses çıkarmamıştım. sonra kusmuştum. bi keresinde ben h.yi sevdim. ses çıkarmadım. sonra öldüm.
sonra i. dediki anlat. olsundu. üzülürsün dedim. bana yalanlar söyle inanıyım diye şiir yazdım sana dedi. üzülürüm dedim. sabah dokuzda uyandığımızı düşün ve seni izlediğimi dedi. çirkinim dedim. en güzelsin dedi. olmaz bak böyle dedim. olsun dedi. olsundu.
h. bana bugün nisana kadar beni bekle dedi. nisanda değişmiş olalım bak ne de değişecek her şey dedi. değişmez dedim. su akar dedi. bizim evde borular patladı dedim. gözlerin küçülüyor dedi.
bir keresinde h bana, insan sevdiğinin sol gözüne bakar tıbben dedi. ben hep onun soluna soluna bakıyordum. i benim sol elime kalbini bıraktı. tıbben mümkün değil dedim.
bir keresinde i. bana sana vurulmuşum dedi. 8 marttı. 15 mart h.nin doğum günüydü.
bir keresinde i. beni uzun uzun öpmüştü. beni uzun uzun sevmişti. h. beni öpmemişti soymuştu. h. beni kısa kısa çok çok sevmişti. sevgi perhizi koymuştu adını. ben zayıflamıştım.
kalbim nerde dedim. yoktu. aklım nerde dedim. yoktu. nerdeler şimdi dedim. şimdi deme, zamana bırak dedi i. güçlen artık dedi h. yeter artık dedi e.
şimdi i. bana sövüyor. h. beni sevmiyor. ben kendimi bölüyorum.
ben şimdi herkes ölsün istiyorum. önce ben. sonra
herkes doğsun istiyorum.
son ben.
ebene yazdın, seni o dünyadan aldığı için, almaması gerekiyordu oysa, annenin göbek bağıyla yaşamına devam etmeliydin, git şimdi ebeni bul ve öldür o kahpeyi seni bu dünyaya ilk o aldığı için.
Hala dalin kullanıyorum. Tırnaklarımı bebe tırnak makasıyla kesiyor, mutfağın kapısına boyumu işaretliyorum. Ailemle markete gittiğimde 3. kinderi alabilmek için afacan bir bakış atıyorum bizimkilere. Hala derdim bana ağır geldiğinde annem kalkıp geliyor 9 saatlik yoldan, omzunda ağlıyorum. Fakat saçlarımı kendim tarıyorum.
hiçkimseye...
Beni fark etmeyen biri. Fark edemeyen unutan biri.
Niye hiçkimseye?
Çünkü o alzheimer hastası...
O benim tropikal sevincim.
O yuzume kırisıklık getiren ruzgarim.
O benim mona lisam.
Ne güler ne ağlar...
Bambaşka bir hüzün hecelenir odada.
Sondan eklemeli ayriliklar...
Hep aynı iskemlede otururdu.
Hep aynı bardakta kahve içerdi.
O odada ama hiçkimse yok.
Çünkü o alzheimer hastası bir kadın.