şu boklarınız yüzünden atıcam sizi evden. birinizin bokunu temizliyorum diğeriniz sıçıyosunuz. evde iki tane kum var aq gidin diğerine sıçın. ben iki büklüm bok temizlerken sen ne akla hizmet o kuma girmeye çalışıyosun? bunları yapmasanız var ya on numara hayvanlarsınız. hüzünlüyken filan yanıma gelmeniz yok mu? ananı avradını. neşe kaynağısınız allahsızlar.
hayatıma girdiğin günden beri, sabırlı olmayı öğrendim. o kadar sakarlıkların, şımarıklıkların, oyunların, hırsızlıkların, yaramazlıkların oldu ki. başkası yerimde olsa, ensenden tutar kapının önüne koyardı.
ama ben sana daha çok bağlandım. hikayemiz çok farklı, ölümden döndürdün beni. "mutlu ettin şaşkıınnn". fikri olanların yapamadığını yaptın.
bazen diyorum ki, bana nasıl katlanıyorsun. çok hırpalayarak seviyorum, öperken cimcikliyorum. "koca göbekli" yaratık seni.
bir daha öpücem deyince kafanı değil, dudaklarını uzat. "muuuaaaahhh" seni çok seviyorum şaşkın.
iki yıl önce işten eve yorgun argın döndüğümde apartman merdivenlerini ağır ağır çıkıp tam kapımın önüne geldiğimde paspasın üstünde kıvrılmış yatıyordun. ama ben hayvanlardan korkan, köpek görünce çığlık atan, kafesinin kapısı açılmış kanaryalardan bile ürken hasta ruhlu bir insanıdım.
nerden bilebilirdim yerinden kalkman için yaptığım ''pısst'' sesinin sende kendini 5. katın apartman boşluğuna bırakıcak bir etki yaratacağını?
bak niyazi seni o düştüğün apartman boşluğundan yaralı bir şekilde alıp veterinere götürmem bile mucize benim için. sana dokunmam mucize. normal bir insanın yapması gerekeni yaptım ok ama benim için bu inan çok fazlaydı. sonra seni evime almam, bir apartmanın 5. katında kendime zor bakarken sana bakmam da ayrı bir mucize.
tamam bir vicdan azabıyla seni eve aldım. hatta misafir ağırlayan ev sahibi ruhuyla seni obez-şişko-mutlu bir ev kedisine dönüştürdüm. tırmalamadığın koltuk, tül kalmadı ses etmedim. sana komşuların verdiği hiç de zekice olmayan isminle bir tek ben hitap etmedim. saygı duydum ulan sana!
ama yeter niyazi. (şu an kızdığım için niyazi diyesim var kendisine.) ne ev bırakıyorsun ne bark. senin yüzünden dışarı çıkabilmem mesele. çünkü kediler köpekler gibi değil. tak tasmasını hemi cool ol, hemi gezdir. olmuyor işte. seni seviyorum ama yeter artık.
Kızgınlık dönemindesin biliyorum çok canın istiyor, üremen lazım.
Ama 4 yavru doğurduğunda onları napıcaz? diğer kardeşlerini sahiplendirirken az zorlanmadık.
Evde bakılıyorsun, yediğin önünde yemediğin arkanda ama hapis gibisin be kedim.
Arada puslu puslu camdan dışarı bakıyorsun ya gözlerimi kaçırıyorum senden, biliyorum dışarıda olmak istiyorsun arada çıkarıyorum o da yetmiyor ama ...
keşke bahçeli ev olsaydı da sende rahat edeydin bende...
birazcık kedi ol ne olursun. diğer kediler gibi fare kovala, yumakla oyna, lazer ışığı yakala ne bilem kediliğin gerektirdiklerini yap. bırak artık kuru fasulyeyi ne olursun.
sevgili dengesiz *;
bak canım kardeşim, işine gelince kucağıma atlıyorsun, işine gelmeyince ısırıyorsun. geceleri mutfağın kapısını bir açıyorum, masaya çıkmış çay saatinden kalma ıhlamuru içiyorsun. okuldan geliyorum, salona giriyorum, fıstıklar yerinde yok. lavabonun altına naklettiğin fıstıkları ertesi hafta buluyorum. oyuncak kuklayı yavrun gibi gezdiriyorsun, su içirmek için(!) su kabına atıyorsun. sonra o kuklayı ben yıkıyorum, sen o sırada yan gelip yatıyorsun. ama seviyorum ulan seni. şu anda halıları tırmalasan bile... balkondan komşunun arabasının üzerine düştüğünü de unutmayalım lütfen, sonra azarı ben işitiyorum, ayıp oluyor.
lanet işime geldim sen ordasın. elim ayağım kalkmıyor. elimi kafana koyduğumda kafanı biraz bastırabildin ya elime dünyalar benim oldu. bıraktığım yerde kal. sakın bir yere gitme.
şuan aptal gibiyim. işten çıktıktan sonra şu saate nasıl geldim anlamadım. gözlerim sızlıyor artık ağlamaktan, başım çatlıyor.
akşam 5 gibi annem aradı. -mısır kavga yapmış heralde. ağzı gözü kan içinde. ama eve geldi şimdi sakinleşti daha iyi, dediğinde aslında fırlayıp eve gelip seni kaptığım gibi doktora götürmem gerekirdi. özür dilerim bebeğim.
daha sonra eve gelirken abim aradı: -bu hayvan nefes bile alamıyor. nerdesin? veterinere götürmemiz gerek, dediğinde kalbim yerinden fırlamaya başlamıştı bile.
dolmuştan indim taksiye bindim. taksideyken nerdesin ben seni gelip alıyorum dediğinde de taksiden indim. ne ara indim hatırlamıyorum. o an aklımda sadece senin yüzün vardı. ne halde olduğun, abimi öfkeden kudurtacak kadar olan durumunun ciddiyeti...
zaten arabaya bindiğimde ellerimden kayıp gittiğini hissettim. dilin dışarda, yüzün şişmiş. gözlerin küçücük kalmış, nefesin hırıl hırıl. mısır diye seslenip de bana bakmadığında kalbime oku sapladın oğlum.
hiçbir kedi ankara üniversitesi veteriner fakültesine muhtaç kalmaz inşallah. seni götürdük acil kısmına. beyefendi binbir zahmet geldi. eliyle yokladı bedenini. " çenesi kırılmış, damağı yarılmış. nefes alışverişleri hoşuma gitmedi. muhtemelen ciğerleri de su toplamış. her an her şey olabilir. burda müdehale edemiyorum. şimdi alın götürün yarın 9 da polikliniğe getirin."
ulan dingil ne diyorsun sen? o hayvanı o şekilde alıp ha eve götüreyim ha çekeyim tabancayı vurayım. insan mısın sen? müdahale edemiyorsan ne bok yemeye ordasın amına koduğumun piçi. benim nasıl canım yanıyor haberin var mı? elimden gelse ciğerlerimi ona takıp, çenemi ömürlük bağışlayacağım. yaşadığım öyle bir acı. bir de yüksekten düşmüş dedi çok anlıyormuş gibi ibnetor.
aldık karşıdaki özel bir kliniğe götürdük. abim hemen hayvan sahiplenen yakın arkadaşlarını hocalarını aradı. neyseki klinik tanıdık çıktı da özen gösterdiler sana.
ama onların da çizdiği profil hiç iyi değil. hemen filmin çekildi. kan tahlilin yapıldı. damar yolun açılıp serum takıldı çünkü günlerdir aç ve susuzsun.
evet çenende 2 tane ağır kırık var. ciğerinde anormallik var. ama çok ciddi boyutta değil. ağlarken dinleyebildiklerim bunlar.
şimdi seni oraya bıraktık. orda abilerin sana bakacaklar. serum takıldı zaten. iğnelerini vuruyorlar. şimdi tek duam bu geceyi atlatabilmen. bu geceyi atlatabilirsen belki umudumuz olur. belki yeniden gelebilirsin evine. biraz önce aradım emir abini. durumun aynıymış. zaten ben ayrılmadan uyumaya başlamıştın. bu bile iyi bir şey. uyumandan bile medet umar oldum. bu gecen iyi geçerse 4 5 güne ödemlerin inermiş, iç kanaman dururmuş. daha sonra çenenden ameliyat olurmuşsun oğlum. o zamana kadar mamayla ve serumla besleneceksin. zor bir süreç bekliyor bizi. ameliyatın zor geçecek. bahsetti levent abin. ama biz varız yanında yalnız değilsin. atlatırız bunu. sen yeter ki bu geceyi atlat. yeter ki sabah bize kötü bir sürpriz yapma. yıkma beni. öldürme.
seni bıraktık geldik bebeğim. ama yarın işten önce erkenden görmeye geleceğim. yine öpüp koklayıp, konuşacağım seninle. belki daha iyi görürüm seni.
ama emir abine yalvardım nolur gece arayıp kötü haber vermeyin dedim. sen de ona yardımcı ol. güçlü ol. sadece uyu. bırak onlar yapsın ne yapacaksa. evini düşün, hamile bıraktığın dişiyi gör rüyanda. birlikte uyuduğumuz geceleri hayal et, iste ki yine birlikte uyuyabilelim.
bebeğim, canım oğlum, güzel tekirim. gitme. bak bunun düşüncesi bile boğazıma koca bir yumru oturttu. nasıl canım yanıyor bir bilsen.
şimdi senin için yazar abilerinden ablalarından dua etmelerini isteyeceğim. çünkü şuan tek ihtiyacın olan bu. belki sakin olmak allaha bırakmak lazım ama özür dilerim o kadar sakin olamıyorum.
fotoğrafını ekliyorum buraya. belki görmek ister abilerin ablaların.
bakın bunu da kedim size yazdı, ben sözlük başındayken sürekli elime ayağıma dolanıyor. o da yazmak istiyor herhalde. belki kendi dilinde çok anlamlı komik şeyler yazacaktır, bu hakkı onun elinden almak istemiyorum., hadi bakalım müştak. adı müştak,
k3wewwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwwdsannnnnnnnnnnnnnn-
nnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn-
nnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn-
j66666666666666666666666666q0oo444444444444445oı-
ııııı<8|ZA ab b ghhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhhq-
bswwwwwwwww8eueinm k888888888888888888888888888-
88888888888888888888
edit, tabi muştak daha önceden hiç entry yazmadığı ve insan lisanına pek alışkın olmadığı için tek parça halinde yazmıştı. ama o şekilde okunması çok zor oluyordu, ben de daha rahat okunsun diye parçalara böldüm, sonlara tire işreti koydum. satır sonlarındaki tire işaretleri bana aitttir.
kendisinin açtığı ama tutmayan başlık için, (bkz: BVQ ccccc) (çok yazmak istiyor ne yapayım)
edit: muştak öldü be. olsun. öldü amk, keşke elimden bir şey gelse. yok. onun hatırına silmiyorum bu entry'i, arkasında yazılı bi eser bıraktı. balım benim.
hayatımda ki en anlamlı varlık. beni kayıtsız, şartsız seven bebeğim. senin o koca göbeğine kurban olurum sana yedirdiklerim ananın aksütü gibş helal olsun. çünkü sen benim hayata tutunmam için en büyük sebep oldun. allah seni bana en zor zamanımda yolladı. iyi ki benimlesin iyi ki varsın pamuk patilim.
içip içip sevgilinin kapısına gelen sarhoşlar varya, hani böğürürler ''aşkııııım seni çoook seviyoruuuuum'' diye. işte bende kendimi öyle hissediyorum. Daha yazarlığımızın tadını çıkaramadan çaylak oldum sözlük. Dokuzuncu nesili yalnız bıraktığım için kendimi affedemiyorum. Olsun sözlük. Sen bana her uzak durduğunda ben sana biraz daha yaklaşıyorum.