ben bu yazıyı kaybettiğim dedem için yazdım

entry2 galeri0
    1.
  1. belki umurunuzda değil bu entry ama ben kendimi borçlu hissediyorum. ayrıca bir yerlere yazı yazıp içimi dökmek istiyordum. bir nebze rahatlamak için. dedem 4 gün önce vefat etti. bundan 3 hafta önce kadar bir sabah kalkıp 'beni bir yıkayın' dedi. babam evde olmadığı için sonra yıkanacağını söyledim. o da 'bugün ölücem ben, beni yıkayın' dedi. Alzheimer olduğu için konuşurken düşündüğünü sanmıyordum. 4 gün boyunca yemeden içmeden kesildi. annemin zoruyla bir lokma ya yiyordu ya yemiyordu. o gün yanında olmamı istedi. ben de taş kalpli bir insan olmak için çok uğraşmıştım bir dönem. ağlamamak için yatağımın kenarını yumruklardım ellerimi kanatana kadar yada ellerimi sıkardım tırnaklarım avuç içindeki etleri delene kadar. fakat o böyle bir istekte bulununca dayanamadım ona belli etmeden ağladım baş ucunda. bu böyle 1 hafta kadar devam etti. artık açlıktan ve yorgunluktan bitap düşünce babam ambulansı aramak zorunda kaldı. o zamana kadar gittiğimiz hastaneler hep geri göndermişti fakat bu sefer kalbinde bir kan pıhtısının olduğu ve kopması durumunda beyine giderse felç - o sırada pek de bir farkı yoktu ya felçten- akciğere giderse kurtulamayacağı söylendi. sağlıklı görmek isteyen akrabalarına bir an önce haber verilmemiz istendi. biz de öyle yaptık. 1 hafta boyunca hastanede kaldı. bu süre zarfında akrabalarımız gidip geldi. dedem benim dışımda kimseyi tanımıyordu öz çocuklarını bile. bu beni daha çok üzüyordu çünkü elimden gelse zamanında bir kaşık suda boğardım onu. ne zaman gelse evimizde huzursuzluk çıkardı. ortalığı karıştırıdı. babamın türlü davranışlarına katlanmak zorunda kalırdım, kalırdık. ama o anda hepsini unutup sırf ölmesin diye tanrıya yalvarıyordum. dedem hastaneden çıkmıştı. iyileştiğinden vs. değil son zamanlarını hastanede geçirmemesi için. 1 hafta sonra yani bundan 5 gün önce felan okuldan eve döndüğümde annem dedemi yıkamış odasını tertemiz yapmıştı 15-20 dk sonra dedemin nefessiz kaldığını yüzünün aldığı o korkunç ifadeyi beynime kazıyarak anneme ambulansı araması gerektiğini bağıra çağıra söyleme çalıştım. kendimden geçmiştim. ne yapmam gerektiğini ve ne söylediğimi bilmiyordum. ambulans geldi ve tuhaf sesli aletlerle dedemi alıp götürdüler. babam işteydi alelacele işte çıkıp hastaneye gitmiş. 1 saat sonra annem ve babam birlikte eve geldiler. 'ne oldu yalnız mı bıraktınız dedemi orada' dedim. 'yoğun bakımda, yapacak bir şey yok' dediler. fakat ardı arkası kesilmeyen telefonlar ve sürekli odama gönderilmem bilmek istemediğim gerçeği balyozla kafama kafama sokmuştu. dedem ölmüştü. o nefret ettiğim insan beni ağlata ağlata gitmişti. ilk defa birinin gidişini görmüştüm. bencil düşüncelerimin ve saçma davranışlarımın soğukluğunda kalakalmıştım. 4 gün oldu öleli ve şimdi herkes normal yaşamına devam ederken ki 4 gün değil cenaze kaldırıldıktan 2 saat sonra amerikadaki oğullarından yeni doğan torunlarından bahsetmeye başlamıştı insanlar ben yapamıyorum bunu. özür dilerim.
    8 ...
  2. 2.
  3. okumadım hatta kaç satır olduğunu sayayım dedim ama ona bile üşendim.

    yine de başınız sağ olsun.

    anneanne ve dedenin ölmesi çok üzücü olabiliyor.

    kendimden biliyorum.

    allah hepsine rahmet eylesin hepsine.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük