Bugün çok özledim seni...
en çokta kavgalarımızı, hani birbirimize saç baş girdikten sonra ben sana yumruk atınca annem bana kızardı ya sende;
-ya anne karışma biz kardeşimle konuşuyoruz.
derdin. çok özlüyorum seni işin düşünce abla demeni bile hiçbişeyini bulamayıp benden istemeni bile, hatta okuldan kaçtığında seni taksimlerden maçkalardan toplamayı bile özledim be soytarım. şimdi dicen 'ya abla ben jandarma komando oldum ne soytarısı' olsun sen benim soyatarımsın. sana yeni kitaplar alıp gönderdim bugün, evet yıllar geçti ve ben hala sana kitaplar alıyorum. sen kitapları sevdin okulu sevemedin ben okulu bitirdim ama kitap okumayı sevemedim o kadar başkaydık ki seninle ama aynı kanı taşıyorduk bazen aynı anda atıyordu kalbimiz ben vazoyu kırınca babaanneme ben kırdım deyip suçumu üstlenirdin ya küçükadamım benim sen herzaman delikanlıydın.. keşke hep çocuk kalsaydık ve bişeylerin korkusuyla saklansaydık birbirimize suç atmak yerine hep korusaydık. neyse koca adam şafak 286 ablan bekliyor yolunu, aramızda yaş farkı olmasa da sen oğlum gibisin. çok seviyorum seni...
ben arkadaşlarımla oynarken, senin peşime takılmana sinir olurdum.
sen iyi ki hatırlamıyorsun ama, yolun ortasında sapık beni takip ediyor diye sana bağırdığım için çok pişmanım. daha 7 yaşındayken fark edilmeyen durumdu. (bkz: seni çok seviyorum,canım kardeşim)
öyle afili cümleler kuramayacağım için affet beni güzel kardeşim. bacım, canım... hani ufak tefen kavgalar olur, olsun da. tuzu biberi o hayatımızın. uzun uzadıya düşününce sen gerçekten benim canımsın. küçük, temiz, saf kardeşim. beni affet her ne kadar yanlış yaptıysam sana. ellerin miniciktir, incittirme kimseye onları. kılına bile zarar vermesin hiçbir insan evladı. hadi gel bir kahve içelim seninle, şöyle sade, acı bi' kahve. sen seversin, yanında lokum ve edith piaf açalım bir de...
küçükken sen benim kardesim değilsin diye ciddi hikayeler anlatıp senin ağlamani izlerdim. sanırım ben bir piskopattim. sonra sus ağlama annem görcek diyip seni sustururdum. yıllar geçti hayvan kadar oldun. artık dayak yeme ve anneye şikayet etme sırası bende. seni çok seviyorum salak.
şu anda sen, sevgilin, kuzenim ve sevgilisi olaraktan geziyor, eğleniyorsunuz, bir sap olarak tarafınızdan teklif almamış olmam çok hoşuma gitti. çünkü çok sıkıcısınız mallar! ** zaten ben sizin yanınızda sıkılırdım..
ben: + ablam: - kuzenim: *
konu: nargile
- dkomnenos, içsene
+ yok, sağol
- niye içmiyorsun, bu sigara gibi değil ki
+ istemiyorum sağol
* siktir git ya
konu: sevgili parası yemek
- herşeyi alıyor ya haha
+ ..
* ben de 2 tane ayakkabı, 2 tane eşofman aldırdım
+ neden kullanıyorsunuz ki onları?
* kullanmıyoruz, istiyoruz alıyorlar
+ e o alınca isteme sen de kuzen
* öyle şey mi olur ne güzel alıyor işte
- mal bu
* siktir git ya
+ ..
konu: tavlanmış erkek
- bir tane çocuk vardı bir ara, benden hoşlanıyordu. cep telefonun var mı dedim, heyecanlandı, çıkardı numarasını verecek. yok cihazı istiyorum mesaj atmam lazım da dedim ahahahaha.
* ahahahah piç ya
+ haha, aynısını size yapsalar ne komik olurdu değil mi
- ya ben birşey yapmadım ki
* ya dkomnenos sen niye böylesin?
+ nasılım?
* gören de seni sütten çıkmış ak kaşık sanacak
+ ben sizin gibi mi yapıyom lan!
* siktir git ya
LAN OLM DOĞUM HARiÇ HER ŞEYi BENDEN ÖNCE YAPTIN.
TÜFEK ATMAYI, ARABA SÜRMEYi SENDEN ÖĞRENDiM. iLK SEN MiLLi OLDUN, 31'i BiLE SENDEN ÖĞRENDiN AMK:)
ASKERE ÖNCE GiTTiN, ŞiMDi DE EVLENiYON BEN Mi ABiYiM SEN Mi BELLi DEĞiL LAN...
AMA CANSIN, KAVGA ETMEYi ÖZLEDiM. KAVGA EDiP 2 DAKiKA SONRA ÇOK ÖNEMLi BiR ŞEYi HiÇBiR ŞEY OLMAMIŞ GiBi PAYLAŞABiLMEYi...
hatırlıyon mu lan sen küçükken mahallemizde kendi yaşıtın kimse yoktu da hep benimle gelirdin gezmelere oynamalara. biz hep büyüktük sende aramızda kaynayıp gidiyordun.
hani bir gün kavga etmiştik, bende bir daha peşime gelme arkadaşlarım ile arkadaşlık kurma demiştim.
sende artık yaştaşın kızlar ile takılmaya evcilikler oynamaya başlamıştın.
işte o gün sen kızlar konusunda çok sosyalleştin metin. ben maç yaparken kıllı kıllı, sen doktor oluyordun, ben bisiklet sürerken sap sap, sen gün yapıyordun kızlarla.
ve yıllar geçti metin. ben halen okeye dönüyorum sense benim çektiğim siktir sayesinde yenge dediğim kızların sayılarını ikiye üçe katlaya katlaya devam ediyorsun.
yarın senin doğumgünün, 10 yaşına giriyorsun.
10 yıl olmuş... yarı dönem karnesini almış, eve gelmiştim, babamdan alacağım karne hediyelerinin, daha doğrusu parasının hesabını yapa, yapa çıkmıştım merdivenleri. içeriye girdiğimde, kimsenin bana hoşgeldin dememesini tuhaf buldum, ama herhalde annem üst katta diye düşündüm. seslendim, tık yok. şimşekler çaktı beynimde, babamı aradım, babam meşgule aldı, ev telefonuna sarıldım, en son arananlara baktım, acil aranmıştı. endişelendim, oturdum dua etmeye başladım....
20-30 dak. sonra haber geldi, sen dünyaya çok acele ederek gelmiştin, anne karnından yeryüzüne tam 7 dakikalık jet bir yolculuk yapmıştın. annem de, sen de sağlıklıydınız.
hızından hiç bir şey kaybetmedin, biliyor musun? daha dün gibi...
sen hangi ara 10 yaşına girdin, koskoca 10 sene hangi ara akıp geçti? keşke zamanı geriye çevirmek mümkün olsa, be küçük delikanlı. ben tekrar senin ve annemin sağlığı için bildiğim ne kadar dua varsa, onları kalöriferin dibinde okusam... her ilkinde, yanında olsam. kendi derdime düşmesem. kendi derdime düşmek zorunda kalmasam.
hayat tekrar gülümseyerek göz kırpsa bana, ben o hala içimde bir yerlerde saklı olan yaramaz, muzip çocuktan hiç vazgeçmesem...
senin gözlerini okuyabilecek kadar seni iyi tanısam, moralin bozuk olduğunda nedenini hemen bulsam, canın anneme-babama, ya da okuldan birine sıkıldığında, başvurduğun ilk kişi, kapısını çaldığın ilk kişi ben olsam.
ben seni gerçekten çok seviyorum, seninle aynı evi paylaşamadık biz, sadece 6 ay aynı çatı altındaydık, sonra rüzgar, aslında rüzgar değil, bir fırtına beni öyle bir yerlere savurdu ki, küçük delikanlı, ben kendi yaralarımı sarmaktan senin o masum dünyanda ne oldu, ne bitti, kaçırdım.
beni affet, olur mu?
bu, senin benim için çok değerli ve önemli olduğun gerçeğini asla değiştirmez. sen benim tatlı, tombik yanaklı, asabi, şımarık kardeşimsin. kaç yaşına gelirsen gel, hep de öyle kalacaksın.
asla unutma, olur mu? sana daima kapısı açık olan, gecenin kaçı olursa olsun, daima dertleşebileceğin, yanında istediğin kadar sınırsız saçmalayabileceğin bir ablan var.
Seni çok seviyorum,
iyi ki varsın.
ya bi git rahat bırak insanı hem ayrı evde yaşıyosun hem her gün ensemdesin nasıl başarıyosun bunu bi günde arama kontörüne yazık biliyorum evin yolunu...
1 numaralı kardeşim artık benim kıyafetlerimi giymeyi bırak lütfen.
iki numaralı kardeşim şu hiper aktifliğinden vazgeçsen daha çok seveceğim seni.
üç numaralı mini mini kardeşim sen çok tatlısın seni çok seviyorum.
geçen aradığın gibi telaşla arama bir daha beni, olduğun yere gelip yangın çıkartasım, saç baş yolasım geliyor. beni kimse anlamıyor triplerine de girme ergenliği dozunda bırak, komik çoraplarınla sınırlı kalsın. o gözlerini uzaklara daldırıp anlattığın yavşak çocuktan da hoşlanmıyorum, kendine gel güzel kızım benim. bazen küsüyorsun ya bana, umrum dışısın diyor vücut dilim ama çok bozuluyorum mutsuz oluyorum bilesin. çekirdekle çok samimi olma, bir de john lennon iyidir ileride anlarsın. *
kardeşim, sana küçükken o kadar eziyet ettiğim için özür dilerim. inan bu yaptıklarım için bazı geceler ağlıyorum ben. bana "abi" dediğin ilk günü hatırlıyorum, ağlıyorum. seni ben çok seviyom lan çocuk, çok. evin içini darmadağın ederdik maç yapıcaz diye, çoraplardan top yapardık, para biriktirmiştik hatırlıyomusun sega almak için? nasılda heyecanlıydık. yanlış bişey yaptığında hani korku dolu gözlerle bakardın bana, acaba vurcak mı diye? bayramda kaybolmuştun, öldüm öldüm dirildim, ya başına bişey gelseydi. annemin omzuna yumruk attım, "neden dışarı çıkmasına izin verdin" diye. o benden çok korkmuştu ya. mahalle maçları yaparken nasıl da tedirgin olurdun, ya abime pas veremezsem diye, korkakça oynuyodun. attığın top bana gelmedimi o yüzündeki ifaden, evet evet ağlıyorum yine ben. memet kardeşim, hakkını helal et bana.
' başım sıkıştığında ilk sana gelirim ' dedin ya önüme dünyaları sersen bu kadar çok sevinemezdim be kardeşim. bide 'giderek sana benziyorum' demiştin bende 'eee' demiştim 'adam olmaya başlıyorum yani' demiştin.
sevgili abiciğim seni çok özledim. gece korkup yanında yatmayı, irlandanın yağmurunda seninle sırılsıklam olmayı, bana bira ısmarlamalarını ,arkadaşlarımı yatağa atmalarını ve daha birçok şeyi özledim.
hayat her zaman adil değil maalesef, istenmeyen çocuk olduğum için özür dilerim. benim şapşal matthew'um, yazın belfast'a geleceğim ve o minik burnunu tekrar ısıracağım.
seni seviyorum matt, senin bozuk aksanını seviyorum lanet adam. senin o iğrenç sesinle whiskey in the jar söyleme çabalarını seviyorum lanet herif...
bebeğim, uzak diyarlarda dilimden düşürmediğim sevgilim. düşünce ve yazılarım yüzünden sana ve annemize küfür edilmekte. sen 10 yaşında ufak bir kız çocuğusun, annem ise yaşını başını almış bir bayan. mahalle baskısı yüzünden islamcı kesim küfür ediyor sana, anneme. 5 vakit namaz kılan annem için ilginç şeyler söylüyorlar. daha çocuk olmana rağmen arapça bildiği, kuran kurslarında iyi bitirdiğini bilmeden senin çocuk olmana bakmaksızın kızlığına laflar dönüyor yaşadığım yerde. ben islamcı bir ailenin siyonist oğluyum kardeşim.
senden özür dilerim minik kuşum ama ben düşüncelerimden vazgeçmeyeceğim, seni hep seveceğim sevgilim.
gözünün içine bakarak büyüttüm ben seni lan. daha 3 yaşındayken saçlarını jöleliyordum ben senin hani şimdiden açık olsun kısmeti hesabı. hep dedim bu çocuk bana benzeyecek falan diye. ama yok lan! gittin apaçi oldun sen. hayır nerde hata yaptım acaba diye düşünüyorum da baya baya zeki müren, frank sinatra falan dinlettim küçükken. insan bi belirti gösterir eşşek herif. yaşın 15 artık, biraz çeki düzen ver hareketlerine biz kadınlar senin tarzında erkekleri sevmiyoruz kabullen bunu. ayrıca o senden 2 yaş büyük kıza da söyle bıraksın yolucam yoksa hımısını. neyse küçük erkeğim ileride benim başarılarımla sen övün bari ne yapalım nasılsa senden adam olacağı yok.