bana bak çocuk. hayatının başlamasına bile izin vermedim. pişman mıyım? tabii ki hayır. hep bir abim ya da ablam olsun istedim, benim yüzümden sen gerizekalısının ablası olacaktı ha? oldu paşam başka derdin? üniversiteye gelirken "hadi ben gidiyorum artık kardeş yapabilirsiniz izin verdim." dedim. iki gün sonra "rüyamda veledin birini dedemin kucağında gördüm" cümlesindeki velet sendin! terler içinde uyandım. bi kez daha sevmedim seni. çatla patla, tek çocuğum, tek torunum. seninle de paylaşmadım.
bugün korkudan ağzıma ettiğin için teşekkürler. seninle gurur duyuyorum.
daha altı yaşında dövüşmeyi öğretiyorum altı yaşında değip geçmeyin ayak kitleme, bilek bükme, lowkick ve direk yumrukları mahallenin delikanlılarından daha iyi biliyor. bu üsteydi beni yumruklamasına izin veriyordum sonra sırf eğlencesine ayağını kitleyeyim dedim çıt diye bir ses geldi ağğ dedi bir an neye uğradığımı şaşırdım ayağım dedi yüzüne eğildim öpeyim ağlamaya başlamasın, korkmasın diye bir anda iki ayağıyla göğsüme çaktı neredeyse hissetmedim bile ama uçtum mutluluktan. çocuğun ayağını kırdım sandım.
Sözlerime seni cok sevdiğimle başlamak istiyorum. Her ne kadar doğuşun beni kıskançlık krizlerine, depresyonlara yer yer ağlamalara yer yer bağırıslara bıraksa da doğmanı en cok isteyen şahsiyet bendim bebeğim. Hani şimdi bana ergenliğin sana vermiş olduğu yetkiye dayanarak çılgınca bağırıyor, iyiliğin ıcın söylediklerime dahil offf ufff diyor triplere giriyorsun ya, ben senin doğmanı bu kadar istemesem annemler ikinci cocuğu istemiyorlardı yavrucum nabeeeeeer? Adam ol yani.
Su ygs-lys denen dandirik mandirik sınavın üstüne yapıştırdıgı yogun sinir harbinden kurtulmanı temenni ediyorum, daha bir senen var cocuğum bu ne şiddet bu Celal? Ayrıca ileriki yıllarda o her şeyi en iyi ben bilirim havalarınla kırdığın annemin kalbi ıcın vicdan azabı çekeceksin. Emin ol hiçbir sey bilmiyorsun.
canımın diğer yarısı.
babam hep diyor ya hayatta iki doğru iş yaptım diye, haklı.
hayatta yapılacak en güzel şeysin sen.
ama rica ediyorum mesajlarımı okuyup imalı imalı gülme.
tamam mı ablam.
la dingil! her aradığımızda "antrenmandayım" deyip telefonu yüzümüze kapıyorsun. ibrahim kutluay mısın oğlum sen? ne bitmez antrenmanmış hay anasını yav. bir tatilim olsun basmaya geleceğim seni, bakalım ne halt yiyorsun oralarda. ha bu arada, özledim be kerata seni. bir de feysten boktan şeyine abidik gubidik şeyler koyma, bu benim kardeşim demeye utanıyorum bak!
sevgili kardeşim sana matematik çalıştırmaktan bıktım ama senin anneme daha açıklanmadı dediğin yazılı notlarını internetten bakıp cambazlamaktan bıkmıcam.
şimdi kardeşim de gitti. 5 dakikaya kalmaz havaş gelir. onun adına üzüldüm. izninde ailesinin yanında olmak isterken babam kaza geçirdi. üzücü evet. vedalaşmak için bile uykumu bölmemesi, uyandırmamaya kıyamamaması, ben ah diyim siz anlayın.
çok seviyorum seni kerata. hayatta en çok sevdiğim ve de en çok kızdığım şeylerden birisin. ta ki çocukluğumdan beri. 7 yaşındaydım annem ile babam sordular: oğlum bir kardeşin olsun ister misin? direk cevap verdim hayır istemiyorum diye. onların ne sevgisini, ne de ilgisini paylaşabilecek yapıda biri değildim çünkü ta o zamanlardan belliydi bu sevgi, ilgi açı biri olacağım. elbette ki beni umursamadı ailem sen doğdun. ellerimde büyüdün. bütün bebekler anne, baba der ilk sözlerinde. sen ne dedin biliyor musun? abi." hiçbir zaman unutamayacağım en güzel anım konuştuğun an.
çok kıskandım hep seni biliyor musun? benim çocukluğumda sahip olmadığım tüm özgürlükler sana sunuldu ailem tarafından. ben küçücük bir okul bahçesinin dışına çıkmak için bile izin isterken sen koca köyde gezme hakkına sahiptin yanında biri olmasa bile. ne zaman ikimiz televizyonda ne izleneceği konusunda kavga etsek hep senin istediğin olurdu, annem; babam öyle uygun görürdü çünkü. çok farklıydık birbirimizden seninle. ben ne kadar yumuşaksam sen o kadar serttin, ben ne kadar duygusalsam sen bir o kadar taş gibiydin. ben senin başın sıkışınca seni kurtarabilecek bir abi olamadım affet beni, denedim çok denedim ama yetemedim muhtemelen. ama sen hep kendini kurtardın. sen ortaokula geçerken ben uçtum yuvadan, sen ise farklı bir hayata başladın, farklı bir şehirde. başarılı bir öğrencilik hayatım olduğu söylenebilir ama her zaman senin benden çok daha iyi olacağına inandım. çok daha iyi olmanı istedim. hala da olacağına eminim. ben senden uzakta iken ergen oldun, sana yaklaştığımda ise benim tanıdığım insan değildin artık. sende olmamasını istediğim her şey vardı. yaklaşmaya çalıştım sana, değiştirmeye çalıştım seni; elimden geleni yaptım, her yolu denedim bir kere bile yaklaştırmadın beni kendine. burnunun dikine gittin. çok üzüldüm ama bir kere bile kızmadım, kızamadım sana. inandım. dedim ki düzelecek o benimle aynı kandan bugün olmazsa yarın düzelecek. bir şeylerin farkına varacak. doğru adımlar atmayı o da öğrenecek.
dün ilk emarelerini gösterdin o doğru adımların bana. yaşadığın bir olayı, olay içindeki tutum ve davranışını anlatarak. bana benzemen değil derdim, benim gibi olman da değil. sadece doğru adımlar atman ve sana söz veriyorum sen yanında olmamı istediğin sürece her attığın adımda yanında olacağım. yanlışsa doğru yapmak için çalışacağım. doğruysa eğer daha da güçlü basman için yere elimden geleni ardıma koymayacağım. gücüm yettiğince değil, fazlasıyla: ömrüm yettiğince.
artık bana "oni-chan" diye seslenme gözünü seveyim güzelim.Tamam izliyosun anime eyvallah da kızım oni-chan diyosun sağda solda adımız çıkıyo "hentai" ye yapma şöyle şeyler.Bide lütfen artık odamda üstünü değiştirmekten vazgeç,tamam kardeşimsin eyvallah da lan geldin 15-16 yaşına büyüdün be güzelim...
sen benim kardeşim falan değilsin, bu başlığın altına yazdığıma bakma, baba bir olunca kardeş mi oluyoruz, sakın bir daha bana ''abi, abi'' diye yanıma gelme, ben senin abin değilim, sadece babamız bir hemen kardeş olunmaz öyle, milletin içinde de ''abi'' deme bana utanıyorum senden.
biliyorum okumayacaksin bilmezsin sen sozluk falan. ben 5 yil izmirdeyim tam eve geldim sen uniye gittin cok ilgilenemedim senle farkindayim. ama her zor gununde arkanda olacak bir abin var. dunyanin butun guzellikler butun insanlari bir tarafa sen bir tarafasin benim icin. odana kelebelk girdiginde her seferinde yanima gel yat olur mu ufaklik? seni cok seviyorum.
bir şeyleri değiştirmek için uğraşıyorum, başaramıyorum..Bu beni daha sinir ediyor aslında, bazen daha korkak oluyorum,senin isyanlarından daha fazla benim isyanlarım yine de savaşmaya devam edeceğim senin için, bazen teklemek istiyorum evet, bazen vazgeçmek istiyorum ona da evet, ama senin için hiç teklemem merak etme, senin için hiç isyan etmem..seni çok seviyorum canımın içi
''sen bu yazıyı okurken ben çok uzaklarda olacağım'' diye yazmışsın bundan yıllar önce çocukça hatıra defterime. ve gerçekten yıllar sonra ikimizde ayrı ve uzak şehirlerdeyiz. ayrılıp kendi hayatlarımızı kuracak kadar ne ara büyüdük biz. ne ara ayrıldık baba evinden
? hayat telaşesi seni yormasın kendine iyi bak.
size karşı nötrüm kusura bakmayın. hayat boyunca ikinci sınıf insan muamelesi görmek... mesela bazıları burda kızıyor ya kıyafetlerimi giyme diye. bilmiyorlar ki onlara büyüklerinin artık o üstlerine olmayan eskilerini giy dendiğini! neyse sağolun varolun...