neşet ertaş yoksulluk içinde türkiye'yi terkedip almanya'ya gittiğinde yüzlerce eserini de bu topraklarda, bu gönüllerde bırakıp gitmişti. bir türküyü adına tescil ettirmek neydi bilmezdi ya da tenezzül etmezdi. o yıllarda bazı uyanıklar o garibin türkülerine sahip çıkıp üzerlerine tescil ettirdiler.
"yazımı kışa çevirdin " türküsü herkesce malum , neşet baba'ya ait bir gönül yarasının hikayesidir. türküde geçen " böyle kader böyle zulüm- gelir garip başa leylam " ifadeleri bile türkünün sahibini belli eder. mahlas olarak " garip " sözcüğü orada kullanıldığı gibi "leyla " da ustanın gönlündeki ateştir.
işte o yıllarda sen de sana yakışmayacak emek hırsızlığı yaparak o türküyü adına tescil ettirdin. trt de bu türkü çalındığında ; izzet altınmeşe'den alınma bir türkü diye takdim edilir.
bak altınmeşe ; kul hakkı yemek kötü bilirsin ayrıca da senın gibi bir anadolu çocuğuna yakışmaz. üzerindeki bu vebalden kurtul ve eseri sahibine iade et. o türkü çalındığında kimsenin aklına sen gelmiyorsun zaten. halk usta'nın emeğini teslim ediyor ve ustayı rahmetle anıyor.
hadi kardaş git dediğimi yap . üzerindeki tescilden feragat et ve emaneti sahibine bırak. üç günlük dünya'da değmez be. bak bir daha dinle ,sonra da vicdanının sesini dinle tamam mı ?
