sevgili nem zaten hava 40 derece bir de sen yükseksin ya valla oturduğumuz yerde şıp şıp terliyoruz. o değil peynirden tiksindim herkes peynir gibi kokuyor. sayende nefes alamıyoruz, sabah saatlerinde bile yapış yapışız. az düş be valla ya.
sevgili nem başkaları bilmese de ben biliyorum, rüzgar terlemeyi arttırır, nem miktarı azaltır. o yüzden sana kızmıyorum. ama yine de yapış yapış olma sebebimsin.
sevgili nem uzun süredir yoktun ortalıklara. senin varolduğun mevsimi sıcaklığını güneş gibi parlaklığını çok bekledim ama sen gelmedin. tam gelicek dedim yağmur yağdı bu sefer gelicek dedim kar yağdı gelir o bırakmaz beni dedim ve sen en sonunda geldin. şimdi kim dokunduysa sana ona git istersen afrikaya git ama kurban olayım git.
havadaki nem; sen masumsuz, bizi bunaltan özgürlüğünden vazgeçip de üzerimize yapışıp kalan nem dir. ve sen saçımı, yüzümü, kolumu saran nem denizi terk etme nedenim olacaksın.
40 derecelik sıcağı 50 derece hissettiren, hava esse bile insanın tepesinden inmeyen ve hayatı boğucu hissettiren nem! yağmur mu olacan ne olacaksan ol; in ulan artık aşağı!