uzun zamandır bunu sorguluyorum insandaki kibir mutluluğuna bile engel, mani. sanırım kendini ucuza satmama hastalığı bizi bu hale getirdi, insan en güvendiğine bile bunu yapar! neden yapar hala anlamış değilim. fıtratı gereğimi böyle bilmiyorum ama artık egoları bir kenera bırakıp sevişme zamanı geldi diye düşünüyorum.
kibir mi dersiniz, bencillik mi dersiniz, ego mu dersiniz, pohpohçuluk mu derseniz ne derseniz deyin insan neden saf menfaatsiz olamıyor?
sadakat ve itaat istiyorum. bana karşı gelme harbi sikerim. maddi durumumuz iyi ise çalışmayı teklif etme. ben ev kirasına elektriğe, suya ortak olacak ev arkadaşı değil evime bir kadın ve bir anne istiyorum.
Şu an kesin uyuyorsun. Keşke bu işi biraz daha erkene çeksek de hemen yarın tanisam da seni bi kaç zamana bu saatlerde beraber bebeğimize isim düşünüyor olsak.
3,5 yıl oldu aynı yastığa baş koyalı.
Herkes gibi olmadı tanışmamız ve aşık olmamız. Aramızda tam 8000 kilometre vardı ve biz tanıştıktan 6 ay sonra gördük birbirimizi. Daha 18 yaşındaydım. Bir sabah moskova'da uyandım. Kasım ayıydı. Moskova'ya lapa lapa buz kütleleri yağıyordu. Malum o zamanlar öğrenciydik. Bir öğrenciye göre gayet lüks olan seyahatim kadar lüks değildi, penceresi hiç kapanmayan, kaloriferi, sobası olmayan alçak tavanlı döküntü evim. Ama ne önemi vardı ki bunların? Seni görmek, sana dokunmak içimi ısıtmaya yetiyordu. işte o adam ben miyim? Bana tutku dolu gözlerle bakan kadın sen misin? O zaman yatakta arkasını dönüp uyuyan kadın kim? Peki, ben bu saatte niye sözlükteyim? Aşkın ömrü en fazla 3 veya 4 yıl. Geriye kızgınlık haliyle ortadan ikiye ayrılmış düğün fotoğrafları gibi ayrı dünyalarda olan iki yabancı kalıyor.
sen şu an olmasını istediğim kişi misin bilmiyorum, eğer sen olmasını istediğim kişiysen ben dünyanın en şanslı insanıyım sanırım.
ve sanırım boşuna sana bir daha kavuşamayacağım diye üzülmüşüm, ağlamışım. dualarımın kabul edilmediğini sanmam boşuna.
işte yanımdasın göğsüne yaslanıp film izliyoruz ve biliyorum hep benim olduğunu seni elimden alamayacaklarını.
evet sevgili eşim seni gerçekten çooooooooook seviyorum. bu sevgili tırtıklamaya yönelik bir facebook iletisi değil sevgili eşim, sana karşı duygularımın türkçeye riayet edememesi durumu. sen benim hep istediğimdin oldun, dediğim gibi şanslıyım, umarım sevimli çocuklarımız da olur, onları büyütür sonra kendi evimizde yaşlanırız. hani belki ufakta olsa bir bahçemiz de olur, birlikte domates neyim ekeriz/dikeriz. bahçe domatesi öneriyor hep uzmanlar, bizde bize yetecek kadar ekeriz domatesi biberi..
arada çocukların evini ziyarete gittiğimizde de poşede biraz doldurur götürürüz o domateslerden. hem bakarsın kızarmamış yeşil domateslerden turşu da yaparız, güzel olur, biber falan da. sana saçma gelecek ama ben fasulye turşusunu da çok seviyorum, ondan da yaparız.
yo eğer sen şu an hayalini kurduğum kişi değilsen, yani dualarım kabul olmamaya devam etmişse, yani geceler boyu döktüğüm gözyaşları faydasızsa, açık söyleyim içim biraz buruk olacak. seni de seveceğim, hep seveceğim, tek seveceğim ama içimde bir burukluk olacak.
ama işte olmamıştır, belki de böylesi daha hayırlıdır, o değil sen yanımdasın.
seninle birlikte yaşlanacağız öylese, ondan senin haberin hiç olmayacak, sana hiç hissettirmeyeceğim. rabbime bizi birlikte yaşlandırması için dua edeceğim artık ve eğer dualarım kabul olursa -ki pek kabul omuyor- beraber yaşlanırız, çocuklarımız olur beraber büyütür evlendiririz ve yine seninle küçük evimizde, ama bahçesi olan küçük evimizde domates ekeriz, turşu da yaparız yeşil domateslerden.
ve işte sen her kim olursan ol bir gün öleceğiz, umarım önce ölen ben olurum diyicem ama senin bensiz yapayalnız kalmanı istemem bu dünyada, çok üzülürsün, çok yıpranırsız. belki daha da kötüsü yaşına bakmadan desti izdivac'a katılır kendini genç nesle madara edersin.
en iyisi birlikte ölelim.
çocuklarımızı büyütüp evlendirelim, sonra bahçemizde domatesler yetiştirelim sonra azrail'in bizim ruhlarımızı birlikte alabilmesi için bir gerekçe veririz. ikimizin öldüğü bir trafik kazası, soba zehirlenmesi veya deprem.
ölürken yine başım göğsünde olsun bakarsın ahirette yine yanyana kalkarız.