sevgili ev sahibim ; yukarı ki kiracıların ''anarşik'' değil. apartman görevlisinden haber göndermeyi bırak. sabahın bir körü 'abla ev sahibi sorduruyor yukarıki kiracılar sizin arkadaşınızmış anarşikler mi diye' çaşlan kapı hoş değil. yapma gözünü seviyim ya!
1995-1997 yılları arasında izmir, halil rıfat paşa caddesi'nde cumbalı bir "eski izmir" evinde oturduğum zamanlardaki ev sahibime yazılmıştır:
sevgili ramazan abi;
- evini kefilsiz, peşinatsız, depozitosuz tuttuğum halde "öğrenciye ev vermem" demediğin için,
- sevgilimle senin evinde otururken gelip "nikahsız yaşayanları istemem" demediğin için,
- hemen üst katımda oturmana rağmen iki koca köpeğimin havlamalarına ses çıkarmadığın için,
- saçma sapan saatlerde eve gelip giden arkadaşlarıma ve onların gürültülerine kızmadığın için,
- müzik bölümünde okumamdan dolayı evden hep yan flüt, keman vb. çalışmalarının detone sesi hakkında tek laf etmediğin için,
- evin bütün duvarlarını poster ve resimlerle doldurup badanaları mahvetmeme rağmen "ne güzel resimler bunlar" dediğin için,
- karın lale abla balık, sucuk gibi şeyler pişirdiğinde "kokmuştur, canınız çekmiştir" diye mutlaka bir tabak da bize getirdiğin için,
- hafta sonlarında lale ablayı ve 10-15 birayı alıp bize misafirliğe geldiğin için,
- öğrenci bütçesinin zavallılığından dolayı hemen hemen her ay geciken kiramı "ya tamam, sonra ver" diye ertelediğin için,
- okul harcımı yatırabileyim diye bana borç verdiğin için,
- 2-3 ayda bir lale ablayı, beni ve sevgilimi türkü bara götürdüğün için
ısıtmaya yetmeyen kalorifer peteğinin dürtmesiyle gittim 3 tane elektrik sobası buldum biryerlerden. 3'er çubuklu iki elektrik sobası toplamda 3600 watt yapıyor. 3. soba ise tek başına 2200 watt elektrik tüketiyor.
önceleri gayet iyiydik. götüme girecek elektrik faturasını hiç sallamadan yakıyordum. dediğim gibi petek dürttü ben hiç bir şey yapmadım. ne olduysa 3. sobayı takmamla oldu. 3600+2200=5800 watt olduğundan galiba dairenin sigortası buna yetmedi, iflağı kesildi. 3. sobayı takmamla sigortanın atması bir oldu. bütün sobalar takılıyken sigortayı kaldırdım ve hemen bir daha attı. bir süre bekledim ve tekrar kaldırdım. işte o andan itibaren bulabildiğim bütün sigortalara bakmama rağmen hangi sigortanın attığını bulamadım.
bütün binanın bir haftadır elektriksiz olmasının sebebi benim. nolur beni affet.
ek:yalnız hala düşünüyorum bu elektrik nereden attı diye!.. sokak full gitti mi acaba.
--eğer öyleyse ben bu yazıyı bütün sokağa yazdım demek istiyorum. beni affedin abiler ablalar. hürmetler.
ah sevgili saygılı kira almak için gelip kiracılarını rahatsız edip te para verip gitmiş sen büyük insan ev sahibimiz mehmet abi. o kadar iyisin ki söyleyecek tek olumsuz söz bulamıyorum.
sevgili hacı amca. bu yazıyı okumayacaksın biliyorum ama yine de yazıyorum. bilmem farkında mısın kış geldi. her yer buz kesti. sen nasıl bir insansın ki yakıt parasını peşin odememe rağmen hala kaoriferi yaksam mı yakmasam mı diye düşünüyorsun. neyi bekliyorsun? neyi? soğuktan donarak ölmemi mi?
Lan göt mustafa!
Milletin 3 ayda bir verdiğinden fazla elektrik+su parasını ben 2 ayda bir veriyorum.
Sayaç tak benim eve, sen beni sikiyorsun anladım ben.
Ayrıca da bir haftadır çanak bozuk, tv izleyemiyorum yavşak.
Behlül'den bihter'den habersiz kaldım burada.
ama Sanma ki ben seni sikmiyorum. Senin gibi enayi varken buraya masaüstü getirmekle uğraşır mıyım lan ben? Geçen gün "arkadaştan pc aldım bır akşamlık" deyip wireless şifresini aldım ya; yalandı olm...
Telefondan giriyorum senin wirelessa...
Oooh sefam olsun...
sen nasil bir hayvandin arkadas? simdi buyudum de anliyorum. iki katli ucube gibi bi evin var, ust katini kendine yaptirmisin, alt katina duzulecek adam ariyorsun. biz de iki tane yeni universiteli genc, geldik verdigin fahis fiyata gozumuz kapali he dedik, cocukluk arkadasligimizdan kalma hayalimizdi ayni evde kalip sabaha kadar playstation atacaktik, liseden yeni cikmis universiteli olmustuk, cok sey istemiyoduk, he dedik.
seker gibi insanlardik, vur sirtimiza al agzimizdan ekmegimiziydi. tek eglencemiz sabaha kadar playstationda winning eleven 4 oynamakti. ps2 bile degildi lan, ps1, winning eleven 4 diyorum.** sen ust katta oturuyodun, altta olsan gam yemezdim. ulan 2 hafta gecmedi sen geldin bizim kapiya, "gece evden ayak sesleri geliyür yan komsu rahatsiz oluyürmüş" dedin. evet evet. ayak sesinden rahatsiz olan yan komsu dedin. yan duvarlarda yuruyen bir ogrenci milleti tasviri var kafanda belli, uzayli almis gibi pismansin ogrenci aldigina evine. "bayram abi nasi olur biz oturma odasindan sadece su icmek icin mutfaga giderken cikiyoruz, onu da mi yapmayalim" dedik, celallendin, "dikkat edin kardesim!" tamam, dikkat ederdik, dikkatli yururduk peki.
eh winning de biyere kadardi bayram abi. zaten internet kafelere ps2 gelmisti, biz nete girmek icin kafeye gittigimizde yan gozle ps2'yi goruyoduk, daha ne kadar gormezden gelip ps1 en eglenceli oyuncakmis gibi yapabilirdik ki? ogrenci adamiz ole ps2 almak falan ne haddimize, internet kafelerde surtmek de yakismaz universite gencligine. eh haliyle insanlarla eglenmeye basladik. arkadaslarimiz oldu, eve cagirdik sessiz sessiz oturduk uslu uslu ictik. kiz arkadaslarimiz oldu kafalarina bere ustlerine kalin mont giydirip erkek kiliginda eve aldik. ama sen bi isler ceviriyodun bayram abi farketmedik sanma. bodrumda surekli bi faaliyet vardi. ya american beauty'deki ibne nazi gibi gidip orda body falan calisiyodun ki bole bisey yapiyo olmani bir afyonluya yakistiramazdik ya da bu iste bi is vardi. sonra apartmanin icini kesif bi koku sarmaya basladi bayram abi. baya kesif bole baharat gibi degil gibi. taslar yerine oturdu yavastan, yapboz birlesti, ugur dundarli arena flashbackleri esliginde "afyonlu olmak", "bodrumda faaliyet", "kesif koku" derken biz de az cok zeki cocuklariz dank etti tabi. bayram abi sen basbaya bodrumda sucuk uretiyodun ya.
once evine ogrenci almak, ogrencilerin saklamaya calissalar da eve kiz almalari, apartmandaki kesif koku, bodrumdaki bitmez faaliyet ve kapiya dayanan transportera surekli biseyler yuklenmesi; belli ki mahallelinin dikkatini cekmisti. sen de killanmistin tabi mazallah ya biri zabitaya haber verseydi? bi dunya rusvet odemek zorunda kalirdin.
bir gun kapimizi caldin, kezban teyze* helva yapmis bize bi tabak gonderiyo, bir adet bayram abi esliginde. bayram abi "bıyrın cocuklaar... nassigiz bakiyim?" dedi. yuzunde korsan cd satan adamin gergin gulumsemesi vardi. biz saskindik tabi bole ogrenciye hal hatir sorma falan noluyoruz, aha basimiza tas yagacak dedik. hemen girdin bayram abi konuya, bizi merakta birakmayi sevmezdin "simidi gencler siz okumus insanlarsıız bilirsiiz bu ulkede calisan adami sevmezleer" didin. heee dedik, caktik davayi. vucut dilimiz degisti birden, bayram abinin ustune ustune gidiyoduk. "yani ricam odur ki olur da kapiyi calan olursa bakin sizin tanidiginiz biri degilse kesinlikle acmayin, ya da size soran olursa bizle ilgili bisey, bilmiyoruz diyin" dedi. peki bayram abi dedik.
tabi ondan sonra hayatimiz cok daha kolay oldu, evin icinde parmak uclarinda yurumek zorunda kalmiyorduk, kiz arkadaslarimiz cinsiyetlerini ozgurce disavurabiliyorlardi. hayat daha bi guzeldi. elimizde koz oldugu icin sen de osuruktan nem kapmayan normal bir insana donusmustun bayram abi. ama o son numarayi yapmayacaktin.
yazin anamizin babamizin yanina gitmek uzereyiz, evi kapatiyoruz, 2-3 ay gelmiycez. zınk diye bittin kapida, "gencler siz evde yok iken havalandiririz, hem mazallah bisey olur yangin olur kil olur yun olur" dedin, anahtari istedin bizden. iyi lan lanet olsun dedik verdik. zaten evdeki en degerli esya ps1 idi. sabaha kadar soysan ne olurdu.
tatil bitti ve biz eve donduk, planlanandan 1 hafta kadar once. bi kere apartman kapisini acar acmaz terlikleri ayakkabilari gorunce bi sasirdik noluyo dedik. iki adim attik baktik bizim evin kapisi da acik. iki adim daha attik baktik ki bizim evin icinde adim atacak yer yok. bizim ev yaz boyunca bayram abinin evi olmus. bir dunya esya inmis, yeni yataklar acilmis, klima bile buraya indirilmis, bizim odalarimizda bayram abinin badem biyikli ergen cocuklarinin yatabilmesi icin ekstra yataklar acilmis, bizim yataklarimiz bayram abiyle kezban teyzenin ask yuvasi olmustu. butun bunlar olurken biz 3 ay boyunca o eve kirayi takir takir oduyorduk, hatta ikinci ay 3 gun gecikti diye telefonda cemkirmistin suratimiza. şoklardan şok begenirken bayram abinin 11 yasindaki turbanli kizi bizi gorup panik halinde yukari cikti, ahaliye haber verdi, bayram abi sagi solu boya olmus* haliyle assagiya indi. tam o sirada ben banyoda durum nedir diye banyoyu kolacan ediyordum. kapinin arkasina asili bornozumun boyun kismina, bayram abinin oldugu belli olan, adı beyaz kendi gri bir don asiliydi. en sevdigim bornozumdan tiksinerek tirnaklarimin ucuyla aldim adi beyaz kendi gri donu, banyodan ciktigimda bayram abi bizim eve inmisti, donu kendisine uzatarak "bunu yapmiycaktin bayram abi" dedim.
her sey ne de guzel gidiyordu, onu yapmiycaktin bayram abi.
evin aidatini aylardir odedigin icin tesekkur ederim. bi de pencereleri pimapen yaptirsan tadindan yenmeyecek ama olsun. iyi ki varsin, seni cok seviyorum annecim.
geçen sene oğlun almanyadan gelecek diye arttırdık, bu sene kızın üniversiteyi kazandı gelip girecek diye zam yaptık ne olacak gelecek sene merakla beklemekteyim.
okur musun bu yazıyı? hiç sanmam. evinde internet var gerçi, o aptal kızların kullanıyordur ama muhtemelen bihaberdirler bu siteden. hatta ekşi sözlük ve klonları hakkında da hiçbir fikriniz yoktur.
olsun yine de söylemek istiyorum...
2 ay sonra kontrat süresi dolacak ve tekrar artış isteyeceksin kirada. hem de az buz değil, en aşağı 50 lira falan. kriz varmış, maaşlara zam gelmemiş, elektrik ve su tüketim bedelleri artmış... umurunda olmayacak. peki ben kabul edecek miyim? *hayır! avucunu yalayacaksın.
bi' kere ev ev değil ki; aldığın kiranın yarısını hak ediyor anca. en dandik malzemelerden koymuşsun ne varsa. duş zımbırtısı kaç kez elimde patladı. gevşek musluklar yüzünden deve yükü su faturası öder oldum. boyalar dökülüyor hem, bir şey yapıştırmaya gelmiyor. kapıları tam kapatabilmek için de üzerlerine abanmak lazım. bir de sürekli gürültü yapmanızdan bıktım, doğru düzgün uyuyamıyorum sayenizde. bağırmadan konuşabilmek gibi bir adetiniz yok sanırım? ne var ne yok diye kontrol emtenize de uyuz oluyorum. sanki terör yuvasına çevirdik evinizi. alt tarafı kırk yılda bir arkadaşlarımızı çağrıyoruz. çok mu bilmek istiyorsun ne yaptığımızı, buyur sen de katıl aramıza... *
sevgili ev sahibim. Allah senin belanı versin. lan bi macera be. bi macera... bunu istiyordum anlıyor musun? yarın öbür gün çocuklarıma öğrenci evimde nasıl gaddar bir ev sahibim olduğunu söyleyecektim. ama sen ne yaptın; evden çıkacağız biz dedik kiradan 150 tl indirim yaptın. o da yetmedi komşularla konuştun bizi çıkmamak için ikna ettin. mutlu musun şimdi? *
benim çocuğa kiracının oğlu demen pek hoşuma gitmese de üç günlük dünyada gerçekten kiracı olduğumuzu hatırlatman yerinde oldu. yine de sana aşık veysel'in bir dizesiyle seslenmeden edemeyeceğim.