Çok üzdün beni amk ben senden 5 saat boyunca mesaj beklerken seni instada milleti takip ediyordun, fotoğraf beğenip beni takmiyordun senin amk hakkımı helal etmiyorum.
Hiç hayal etmediğim bir yaştayım, kimsenin asla hayal etmeyeceği bir yaşta hatta. Henüz ilkokuldayken lise yaşlarımızın, lise yıllarında ise 18 yaşına gireceğimiz günlerin hayalini kurarız. Sonra 18 yaşımıza gireriz ve en büyük hayal kırıklığımızı (bence) o zaman yaşarız. Değişen bir şey yoktur, olmayacaktır da. Reşitsindir ama halen anne ve babanın kuralları geçerlidir, öyle de olmalıdır. On sekiz yaşındaysanız ve özgür olduğunuzu düşünüyorsanız hayat gerçekten çok aldatıcı.
Ama sen hiç benimle olmadın ki…
YA AKLIN BAŞKA YERLERDEYDi YA YÜREĞiN…
Zaten hiç var olmadın ama var olsaydın sana bunları yazardım sevdiğim şairlerden birinin kaleminden.
Pazar günlerinin önemini, çalışmaya başladığı zaman anlıyor insan. “Yarın Pazar” demek; sözlükte mutluluğun, huzurun, rahatın ve gülümsemenin anlamı olmalı, yani bana kalsa ben öyle yapardım. Çalışmayla geçen bir haftanın ardından yatarak geçireceğiniz bir gün, yani aslında siz öyle düşünüyorsunuz. Sizinle aynı fikirde olmayan bir eşiniz ve hayattaki tek aksiyonu ağlamak ve altına yapmak olan bir oğlunuz varsa pazar sabahları hiç de yatılası olmuyor aslında, yani en azından benim yatma girişimlerim hep darbe ile sonuçlandı. Yirmi sekiz yaşındaysanız ve Pazar gününü uyuyarak geçireceğinizi planlıyorsanız planlarınızın boşa çıkması an meselesidir.
“Sekiz yaşındaysanız ve aşıksanız hayat çok güzel.” Cedric
"Peki ya yirmi sekiz yaşında ve evliyseniz? Hatta yirmi sekiz yaşında, evli ve bir çocuk babasıysanız? Hatta ve hatta yirmi sekiz yaşında, evli, bir çocuk babası ve hala çocuksanız?" muzu bıçakla soyan adam
Stalkladın, Baktın bana bir şey olmamış, hiç umulmadık yerde ortaya çıkıp benim aklımı yeniden alıyorsun. Tamam.
Şimdi neredesin? Madem tekrar siktir olup gidecektin, hiç gelmeseydin? Ben dışarıdan toplamıştım içim ölse de. Neden gelip içimdeki ölüyü diriltip tekrar öldürüyorsun?
Yapma mnakoym yapma. Engelleyemiyorum, silemiyorum numaranı. Yapamıyorum.
Sende yapma.
Eğer sigara kullanan biri olsaydım,seninle yüz yüze konuşmadığımız için, Karşılıklı bir bardak çay içemediğimiz için, Sahilde oturup bi simit yiyemedigimiz için, Sana sarılamadıgım için, Sen konuşurken gözlerine bakamadığım için, Birlikte yürümedigimiz yollar için bir sigara yakardım....
Ama ne ben sigara içiyorum ne de sen yanımdasın..
Tek başına oturuyorum. Bekliyorum.
Hayat sensiz de aynı Sevgili..Bir gün gülerken, ertesi gün acılara boğuluyor yine yüreğim.Bazen huzur dolarken, bazen isyanlara kapılıyor ruhum..Yine gerçekleşmeyecek hayaller kuruyorum. Umut bağladıklarım yine yarı yolda bırakıveriyor işte..Telefonum bile aynı, sessiz.. Tek farkı, ulaşamadığım biri yok artık karşımda....
valla uzunca bir zaman sonra garipsedim seni görmeyi.
hani hep anlatır ya filmlerde hikayelerde. çocuğuyla eşiyle beraber gördüm ajitasyonu.
içim bir garip oldu. hayır halen daha seni istediğimden değil. çünkü benim için bir şey bitmişse orada kalır. ne bileyim işte. o gariplik duygusunu tanımlayamıyorum.
mutluluklar.