naber eski sevgili? hala sen şu derslerinle mi uğraşıyorsun? peki sen acaba nasıl para kazanacaksın? hep okumakla olmuyor, bunu sen de bir gün anlayacaksın. dilerim ki, işsiz kalırsın. işsiz zaten kalacaksın türkiye'de olduğun sürece de, yurtdışına gidecekmişsin geyiğini de döndürme bana ikinci kişilerden. gidersen de uçağın düşsün. *******
bir gün daha geçti sensiz. bugün 34. gün. unuturum dedim, nasıl olsa geçer dedim, bana hiç bi halt olmaz ben güçlü biriyim dedim ama yanıldım. arada bir hatrımı sormak için arıyorsun. teşekkür ederim aradığın için iyiyim diyorum, herşeye rağmen hayat devam ediyor diyorum, gayet huzurluyum kafam rahat yavaş yavaş seni unuttum diyorum. yalan!!! yalan!!!! günler geçtikçe içimde büyüyor, büyüyor, büyüyorsun. atamıyorum seni içimden kopamıyorum. ne kadar beni aldatsanda bana yalan söylesen de, sevgin içimde kor olup yakıyor yüreğimi. bazen boğazımda düğüm oluyorsun, bazen de sol yanımda kor. ağlıyorum, ağlıyorum saatlerce gözlerim patlayıncaya dek. unutamıyorum yapamıyorum. lanet olsun. özlüyorum çok özlüyorum. dün gece yine seni düşündüm, yürüdüğümüz yollardan yürüdüm hatıralar canlandı gözümde. kulağımda da sezen çalıyor, kolay olmayacak, elbet üzüleceğiz diyor. sanki beni anlatıyor. ve ekliyor mutlaka bir iz bırakacak. bir iz bıraktı hem de çok büyük bir iz. kapanmıyor şimdi.
bana niye bunu yaptın diyemiyorum, yapamıyorum. neden se yaptığın aklıma geldikçe uzaklaşmak istiyorum ama kopamıyorum. biliyorum hala aradığına göre sende bitirememişsin ya da vicdan azabı duyuyorsun. neden her aradığında olmadı, yapamadık deyip beni kahrediyorsun. neden arayıp seni unutmama izin vermiyorsun ki! yapamıyorum işte. olmuyor olmuyor olmuyor. içimden avazım çıktığı kadar bağırıp, çığlık atmak geliyor. belki içimde ki sıkıntıyı dışarı atarım diye.
.. sana ağlayıp, sızlayıp, ardından geçen günlerde neler çektiğimi yazacağımı düşündün değil mi bu mektubu alınca. o zaman daha çok beklersin canımcım.. sinirlenip çöpe atacaksın bu laftan sonra mektubu ama dayanamayıp, yerinden kalkıp çöpten çıkaracaksın. üzgün değilim, mutsuz da değilim. güzel günlerdeyim herşey için sağol. *
o çokça sövdüğüm 'sigarasızlık' mefhumunun ehemmiyetini kavradım bugün.
kaçan uykuma kar$ın bir ceza olmak zorundaymı$casına bir dayatma ya$attım kendime. her $eyin içine atılıp hiçbir zaman düzenlenmediği çekmecelerin sahnesinde oynadım istemeden. sahneye istemeden çıkmak deği$ik bir deneyim. ilkokulda herkesin gözünün önünde kürsüye çıkmak gibi. ısrar vardı özgüvenim olmasa da. ve:
sen gittin ve gitmediğini dü$ledim. gitmediğin her anın gittiğinden ne kadar ba$ka olacağını hayal ettim.
gerisi geldi;
ardında bıraktığın bir enkazdım ya hani, i$te 'koskoca adam' oldum ben. o zamanlar, küçük bir çocuktum ben. sen ve ben.. çocuktuk yahu!
birlikte yeryüzünde istediği yere gidebilip mutlu olabileceğinden emin olan küçük çocuklar. kızgın, asi, masum, yalnız ve naif iki küçük kalp idik.
dü$ündüm. çokça. dü$ündükçe tekrar ve tekrar, hayran kaldım sana. matematikle aram iyi değildir, saymayı sevmem. kadife gibi sesine, bir daha hiç kimsede bulamadığım gülü$üne, kimselere yakı$tıramadığım parfümüne..
terkederkenki asaletine bile hayran kaldım.
-
seni ve seninle ya$adığımız her $eyi dü$ünüyorum da, geçmi$e yapılan küçük yolculuklardan biri sadece bu. aklıma ilk ellerin geldi. o kadar güzeller mi hâlâ ?
özledim.. baktıkça bakasım gelen gözlerini özledim. küçücük $eylere yüklediğin kocaman sevgileri özledim..
sevi$melerimizi özledim.
elele geçirdiğimiz günlerde ya$adığımız onca 'çocukluk'tan sonra, büyüdüm ben $imdi. yanımda ta$ıyorum nereye gitsem hayatıma kattığın tüm birikimleri.
-
..ve sen gittin ve dönmedin. sen gittin ve ben hep döneceksin zannettim. ama gitmi$tin. ne kadar da zordu 'çivinin çiviyi sökmesi'. anlamadı kimse, kimse dinlemedi. kimse dinlesin istemedim. sustum. sahi susmayı öğrendim ben. gittin ve ben deği$tim.
-
'çoook $eker' bir torba aldım ve gül sokak'taki bankın birine oturdum. bir kelebek uçu$tu yanıba$ımda. güldüm yahu.
kelebeğin kanadını her çırpı$ında anladım 'yeniden'. anlattığın masalı loop'a alıp sayıklıadım kahramanların adlarını. herkes var orada. masal kusursuz ama anlatıcı: ...
acı çekmiyorum aslında. dönmeni beklemiyorum artık. aramıyorum senin gibisini. dedim ya, sadece bu bir dayatma ve altmetninde sen varsın.
-
koskocaman bir 3 senenin ardından dağ gibi bir 2 sene. n'aparsın, yava$ yava$..
bismillahirrahmanirahim
esirgeyen ve bağışlayan allahın adıyla
ey yüce kişilik
seni saygı ve sevgiyle tekrardan selamlarım
ne güzel günlerdi onlar
piinarr derdim usulca
döner bakardın umursuzca
ah ulan ah
allah allah deyip geçti genç osman
bi daha da seni seversem gel bana yaslan
ben kaybetmeyi seviyordum, sen kazanamamaktan nefret ediyordun. olan çocuklarına oldu, onları bir başkası doğurdu.
bu da bir romandan ama romanın adını yine hatırlamıyorum.
zaten şeye benziyor; sevgilim olmadı senden sonra, dostlarım benden apayrı, kızım büyüdü maşallah, senin de bir oğlun olmuş ne güzel. mazhara alanson şarkısı.
ama romandaki ifadede biraz daha değişik aslında durum. kaybetmeyi seven erkekti ve kazanamamaktan nefret eden kadını terketmişti. aslında seven de erkekti, kadın aşık değildi. ama terkedilince kazanamamıştı kadın, sevilip sevmemesine rağmen. ya da sevilmekle kazanmıştı, terkedilmesine rağmen. erkek ise kaybetmeyi seviyordu ve sevilmediği için terketmişti. bu durumda kazanmış sayılmazdı o da. olanın çocuklara olması... olan çocuklarına oldu derken erkek, aslında kadının çocuklarını kasdetmiyordu, o yıllar zaten gençtiler çocuk mocuk yoktu ama yıllar sonra başka birisinden doğan çocuklar da değildi kasdettiği. adamın kesdettiği kendi çocuklarıydı. çünkü adam o kadar kadındaydı ki, yıllar sonra başka birisinden doğan çocuklarını kastederek olan çocuklarına oldu, sen beni sevmeyince onları başkası doğurdu diyordu. böyle işte.
neden yazıyorum bilmiyorum. galiba böyle rahatlıyorum. sana kızamıyorum ama içimde söylemek istediğim o kadar çok şey var ki.
bugün seni defalarca gördüm. istesem bu kadar çok göremezdim heralde. her yerde karşıma çıkmak zorunda mısın? güçlü olmaya çalışıyorum sadece. her kafamı çevirdiğim yerde seni görmek istemiyorum. seni her gördüğümde gözlerimi kaçırmakta o kadar zorlanıyorum ki. bıraksalar saatlerce izleyebilirim. evet evet eminim. birileri tutuyor her seferinde. bırak seni sevmiyor, bakma artık diye çeviriyorlar. iyi de yapıyorlar. çünkü seni gülerken görmek garip geliyor. hayatında hiç bir şey değişmemiş gibi. ben olsam da olmasam da varsın işte. ama sen yokken ben. . .
ben de varım aslında . haksızlık etmemek lazım. her şeye rağmen gülüyorum. geçeceğini biliyorum. en kısa sürede atlatmaya çalışıyorum. bunu kendi kendime başaramam tabi. arkadaşlarım var. onlar senin bıraktığın gibi bırakıp gitmiyor. yanımdalar.
her neyse ya . yokluğuna alıştırıyorum kendimi. umarım pişman olmazsın bu kararı verdiğine, beni üzdüğüne de. umrunda değilimdir heralde . her şey benim üzülmemem içindi zaten.biliyorum. artıık bitti ve elimi bıraktın. mutlusun. güle güle. . .