ünlü şair amcamızın da dediği gibi ilk başlarda beyaz peynir gibiydin ama sonradan kaşarlaştın, niye böyle oldu bilmiyorum ama özünde çok sağlam bir orospusun. yediğim kazığın acısını çıkarmak için 2 yıldır sabrediyorum. attığın kazığa karşılık minare sokacağım sana bekle ve sabret. kib. bye.
Sen kimseyi sevemezsin
Sevmeyeceksin
Rüzgarların önünde
Kuru bir yaprak gibi
Sürüklenecek sürükleneceksin
Şefkat nedir aşk nedir
Ömrünce bunu bilmeyeceksin
Rüzgarların önünde
Kuru bir yaprak gibi
Sürükleneceksin...
biliyorum ki yazdıklarımı hiç bir zaman doğru bir şekilde anlamayacaksın.
aşk mektubu sanma bu mektubu, ne yazacağımı ben de bilmiyorum ne hissettiğimi bilmediğim gibi.
4 yıl önce yaşanan ve biten bir şeydi bizimkisi. çocukça yaşanan ama safça yaşanan bişeydi.
ne kadarını hatırlıyosun, ne kadarı senin için özel bilmiyorum. yediremediğim tek bir şey var o da terkedilmek değil! hayatına giren herkesin seni aldatması ve terkedilmen, tek aldatmayan beni ise terkedip gitmen!
hatırlıyomusun bi gece sarılıp uyurken bana gözlerinden yaşlar akarak söylediğin o cümleyi?
bana kimse senin kadar değer vermedi, sen de gitme olur mu onlar gibi... inandım, bağlandım, o anda benim için en değerli sen oldun... ve üzerinden 4 yıl geçti, başkalarıyla yaşananlar ve bitenler ... gelen gideni aratır derler ya, onca insandan sonra ben hep seni aradım... 2 yıl boyunca her gün ağlatan seni aradı kalbim hep. yaşattığın onca acıdan sonra hala sana ait olduğumu hissetmem aptalca değil mi? bence değil... aptalca olsaydı aşk olur muydu ?
direndim, arkadaş kalma çabalarına 4 yıl boyunca yanıt vermedim. çok zordu benim için, aynı masada oturup yüzüne bakmamak çok zordu. ama başardım...
seni affettiğimi mi sanıyosun, ya da unuttuğumu bana yaşattıklarını? cevabım hayır olacak bu soruya. ben seni hiç affetmedim, hiç bir neden yokken bana ait yüzüğümü de alıp gitmeni affetmedim ve unutmadım.
neden yeniden bana yaklaşmana izin verdiğimi ben de bilmiyorum. beni çok özlediğini söylediğinde neden inandığımı ya da doğru mu yalan mı olduğunu sorgulamadan kabullendiğimi bilmiyorum. neden terkedip giden senin ardından 2 yıl döktüğüm gözyaşlarının tek birini bile sana göstermeyen, gururumdan neden ayrılmak istediğini bile sormadan gitmene izin veren ben bu sefer senin önünde ağladım!
tüm bunların ardından seni hayatımdan çıkardığımı söylediğimde bi soru sormamanın nedeni kaale almadığın için mi, kendine değer vermediğin için mi yoksa söylediğin herşeyin yalan olduğu için mi işte bunun cevabını veremiyorum kendime.
ve seni aradım buna rağmen. neden gurur duyduğunu anlamadım. sen değilmiydin 4 yıl boyunca benden tek bir selam almaya çalışan adam! bunun için bıkmadan uğraşan adam sen değil miydin ki benim seni hayatımdan çıkarmamın 2 hafta ertesinde seni aramam seni bu hale getirdi.
zannetme ki gördüğümde sen yokmuş gibi davranacağım sana... istediğin buysa, kendine fazla değeri layık görmeyip şımarıyosan eğer istediğin gibi olacak artık.
benim için dünyadaki herşeyden değerli olmana rağmen sana bunu asla hissettirmeyeceğim ahmet...şu günden itibaren bana ulaşacağın her yolu kapatıyorum...
biliyorum;
sen benim yokluğumla yaşayamazsın... ve ben seni yokluğumla başbaşa bırakıyorum!
bu sana son cümlelerim olsun...