ben bu yazıyı eski dostluklara yazdım

entry2 galeri0
    1.
  1. nicemizin vardır eski dostları ve dostlukları. ve yine nicemiz işsiz, parasız,sigarasız kalmıştır. kastım kimseyi yermek ya da benim ak dediğime kara diyeni haksız ilan etmek de değil. mesela size "tatlı yermisiniz" desem, tok olanlarınıza ziyafet, aç olanlarınıza eziyet gelir, insanların bakış açılarını "açlık- tokluk" olarak niteleyebiliriz. benzetmemizin ardından esas konuya geçelim.

    26 yıllık ahir ömrümden çok insanlar geldi geçti, gitmeleri çok zor olmadı çoğunun ama gelmeleri zordu, insanın muhabbetle sarılacağı dostlarının olması bir ihtiyaçtan öte zorunluluktur, her zorunlulukta olduğu gibi onları kazanmak için de fedakarlıklar yapıldı. gitmeleri çok kolay oldu, ya onalara açken tatlı verildi, ya da bana.

    o dostlarla çok eziyet çektik, genelde hepsi kötü gün dostuydu, "garip" ve duygusal insanlarız, kötü günde yan yana olmayı meziyet bilişimizden terk edememişiz birbirimizi.bize cazip gelen belki bir araya toplanıp işsiz ve sigarasız fikirler türetmekti, bu sebeptendir ki işimizin olduğu, sigaramızın tüttüğü zamanlarda bir birimizi arayıp sormaz olmuşuz, çünkü bize cazip gelen gelecek kaygısı üzerine atışmalar yapmakmış.

    o dostlara yüreklerinde hissedebilecekleri bir merhaba yolluyorum.

    dostlarım !!! - biz açlığı beraber yaşamışız ama şimdi herkes kendi tokluğunu yaşıyor...
    2 ...
  2. 2.
  3. her şeyimizi birbirimize anlatırdık, her zaman birbirimizin arkasını kollardık, okumak yükselmek hayalimizdi. sonra sen lisede bir çocuk buldun, okulu erken bitirip evlenmek için iki yıllık okula girdin, hiç haketmediğin okula girdin. kızarsan bana neden artık benimle konuşmuyorsun diye, bitip tükenmek bilmeyen evlilik aşkı sohbetlerin için. kendimi yanında 45 yaşında evde kalmış kadınlar gibi hissediyordum. keşke hiç böyle bir yolu seçmeseydin. ya da, keşke birbirimize uygun insanlar olsaydık arkadaşım...
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük