her ne duyguyla yazılmış olursa olsun, enişteye yazılan, ama yüzüne söylenemediği için sözlükle paylaşılan yazıdır.
örneklemek gerekirse;
"yahu enişte nasıl beceriyorsun tam sınavlara girdiğim anı, ya da final öncesi gününde fırsat bulup tam uyumaya karar vermişken, neden uykuma dalmama engel oluyorsun? ya da nasıl en özel anlarımda aramayı beceriyorsun? bırak bi boşalayım sonra ara yahu. * bu nedenlerden dolayı, teknoloji sağolsun, engelledim aramalarını, kasıtlı olarak açmamazlık yapmıyorum, telefon engelledi ne yapayım * "
iki kelam gaz verdik ya sana mıcır dolu yolda araç sollamaya kalktın viraj öncesi, sonra direksiyon hakimiyetini kaybedip aracı ters çevirerek yol kenarındaki arka sürüklenmemize neden oldun. allahtan hafif sıyrıklarla atlattık bu tek taraflı yaralamalı trafik kazasını... o anı hiç unutmayacağım ve bu yazıyı da sana yazdım enişte.
iyisin hoşsun da öyle tavlada yenip de herkese yaygara yapmanın alemi yok. yaptığını 5 yaşındaki çocuk yapmaz ayıp vallahi. bir daha da seninle oyun oynamam. ayrıca oyun cd mi kaybettiğin için de ayrıca teşekkür ederim. daha ne diyeyim sana.
türk ile arap evlenemez diyorsun be enişte? değer mi oğlunu üzmeye... insan değil miyiz hepimiz? çok severdim seni de çok düştün gözümden. dikkatimden kaçmadı benle konuşmamak için yolunu değiştiriyor artık bize uğramıyorsun. teyzemi de üzüyormuşsun... ulan sen kimsin lan ne sanıyorsun kendini? dokunma kuzenime... dokunma teyzeme... dokunma gelinimize... eğer onların kılına zarar gelirse; ömründe bi karıncayı bile incitmemiş olan ben yeğenin... hiç acımam çeker vurrum seni... çeker vurrum dönüp arkama bakmam bile.
Diyarbakıra gelince beni gezdireceksin diye bana söz verdirip, niye kendi tüm işlerini hallettirdin bana ya? Gittiğimiz yerler niye tarihi yerler değildi de resmi devlet daireleriydi?
Neyse kesene bereket yine de. Karnım doydu çok şükür. Asadjk.
Yoğun bakımdaymışsın bir süredir, üzülmeyeyim diye haber vermemişler bana, iyileşmeye çalışan bedenim ve ruhum yara almasın diye...
Kızdım, kırdım geçirdim herkesi...Seni son kez görme hakkımı elimden aldıkları için...sana dualarımla şifa isteyemediğim, yanında olamadığım için kızgınım, kırgınım... Üzgünüm...
Çok sevmezdin kalabalıkları, uzun sohbetleri, gidip gelmeleri... O yüzden öyle çok derin paylaşımlarımız olamadı, bayramlarda seyranlarda, düğün derneklerde, cenazelerde, bir de teyzemin senede birkaç kez özenle düzenlediği aile yemeklerinde görüşürdük. Tabiatın böyleydi bilirdik.
Lakin bizleri sevdiğini bilirdik, sen de, bizim sana olan sevgimizi ve saygımızı.
Nurlar içinde uyu...
Tırnak ucu kadar hakkım varsa üzerinde, milyon kere helâl olsun eniştem...
Teyzemi ve Mert' imizi her daim sevgi ve özenle sarıp sarmaladığın, bizleri sevdiğin, iyi bir insan olduğun için teşekkür ederim.