ben bu yazıyı dostuma yazdım

entry8 galeri0
    8.
  1. yokluğunda ne zorluklar çekiyorum dostum biliyor musun? yapayalnızım geçen yıldan beri, yani yokluğundan beri. geçen yıl o avaz avaz söylediğimiz şarkıları hatırlıyorum. hatırlıyor musun sana gitar öğretmeye kalkmıştım sıkılmıştın hemen, arpejde iyiydin ama. oysa öğrenip birlikte bir şeyler yapabilmeyi çok istemiştim. gerçi seninle bi çok şey yapmayı istemiştim ne güzel hayaller kurmuştuk seninle o hayalimdeki uzun boylu boğa burcu mühendisi bulacaktık hatta sen bulacaktın bana, evlenecektik. içim giderdi o gelinlikleri görünce bilirdin. beni gelin etmeden evlenmeyecektin sözümüz böyleydi. biricik nedimemdin, ama hala öylesin biliyo musun sen olmadan evlenmem ben. işte buraya yazıyorum.

    o videolarımızı hatırlıyor musun? koca pastayı nasıl da yemiştik final öncesi. sonra bir sürü artmıştı da üç gün boyunca o bayatlamış pastayı eve gelenlere ikram etmiştik. en son o zaman içten güldüm sanırım. yanımda sen vardın çünkü. yeri geldi birlikte uyuduk ben korkuyorum diye, yeri geldi hastalığımda kahrımı çektin ikide bir uyanıp ateşime baktın ilacımı zamanında getirdin. nazımı çektin, bilirsin hasta olduğumda çok nazlanırım. çorbamı da içirecektin de yuh artık çocuk değiliz demiştim. anne olunca anlarsın demiştin sen de. gülüşmüştük. sonra şu haline bak insan korkacak az makyaj yap demiştin. hasta halimle nasıl yapayım dediğimde ben yaparım sana demiştin ele güne karşı. üç günde kalkardım hemen ayağa. ne günlerdi be.

    senin yokluğunda aşık oluyordum biliyo musun? evet can dostum şıpsevdi gönlüm yine yanlış kişilere konacaktı az daha. ama döndüm yolumdan merak etme. sen benim üzülmemi istemezdin hiç. o rıdvanı kaç defa arayıp sövecekken elinden almıştım telefonu sen de beni o kadar çok sevmiştin biliyorum. ama tek başına bıraktın beni meğer ölümden daha da zormuş dost acısı. aynı şehirdesin, aynı okuldasın, aynı bölümdesin ama aranızda mesafelerin allahı var. ben şimdi bi yurt odasında bir başınayken fotoğraflarımıza, videolarımıza, anılarımıza ve bana aldıklarına bakarken sen erkek arkadaşınla dışardasın değil mi? olsun dostum seni üzdüm bu sene, gülmek senin de hakkın çık eğlen. zaten ne kadar inanmak istemesem de demişsin ya onun olduğu ortama beni çağırmayın diye, çağırsan da gelemem artık. senin bana olan kinini söküp atamadım içinden. ben de seni ve dostluğunu söküp atamadım bir türlü. hala o kahkahalarla güldüğümüz gibi gülecekmişiz gibi geliyor. hala annesinin gülü diye sevecekmişsin gibi geliyor beni. hala bak sana neler yaptım yesin doysun tosunum ama git kola al gel önce diyerek çeşit çeşit yemek yapmışsın gibi geliyor. hala o evde zili çalacakmışım ve annesinin balığı mı gelmiiiişşş* diyerek kapıyı açacakmışsın gibi geliyor. ama yüzüme bile en son ne zaman baktın inan hatırlamıyorum.

    bana en güzel doğum günü hediyemi sen verdin biliyo musun? bunu ömrüm boyunca unutmayacağım. dostluğumuzu bitirmeye karar vermek bana en güzel hediye oldu. ama korkma soranlara aramızda bi sorun olmadığını söyleyeceğim mesajlarıma cevap veriyor diyeceğim, hala çok samimiyiz, buluşuyoruz görüşüyoruz hala en büyük destekçim diyeceğim. biz birbirimizi hiç bırakmayacağız diyeceğim bir de. yalan söylediğimi anlamazlar değil mi can yoldaşım?

    edit: bu yazıyı yazar yazmaz aradı beni çok şaşırdım. çünkü burda yazdığımı bilmiyor yine soğuktu ama olsun. itiraf ediyorum çok özlemişim onu. ağlamamak için zor tuttum kendimi. allah kimseyi en sevdiklerinden ayırmasın.
    1 ...
  2. 7.
  3. sevgili dostum, şu an aramızda tam 1200 km lik bi mesafe var...çok özledim sanırım seni...evden çıkarken kapının yanına akşam eve geç ve alkollü gelirsem beni yine de sever misin? notunu bırakmayı özledim...(anlarsın sen)dediklerini bir bir yerine getirmeye çalışıyorum...fuat akdağ mehmet demirkol, emek ege, mert aydın vb programlarını maç sonraları takip etmiyorum artık...F1 takvimi de sıralamalar da umrumda değil...usain bolt'un kendi rekorunu kırmasından banane dimi?...novak djokovic federer maçlarına da bakmıyorum...carlos arroyo şuan ne yapıyor hangi takımda bak onu bile bilmiyorum...beşiktaş konusuna hiç girmiyorum (sana tabiki)yarım bıraktığım kitapları bitirmeye çalışıyorum...sağlıklı beslenmeye dikkat ediyorum, kahveyi 2 kupaya indirdim tek seferde 1 kupa olmuyor alışkanlık...zamanla olur umarım...haa bu arada onu artık merak etmiyorum..hangi meridyende kaçıncı paralelde? hangi ülkeleri geziyor iş gereği aklıma ara sıra geliyor...uçağa binmekten de korkmuyorum artık...tam aksine zevkli olmaya başladı...tam 1 aydır mantarlı tavuk yemiyorum...onu da özledim...son olarak ne yazın gidişinden ne sonbaharın gelişinden ne de 2012 londra yaz olimpiyatlarından bişey anlamadım...ailem yanımda ama sen uzağımdasın...az kaldı ölmez sağ kalırsak 8 ay var...telefonlar bi yere kadar insan yüz görmek istiyor..bu kadar ara yeter alese çalışmaya devam...
    0 ...
  4. 6.
  5. bir arkadaştan çok çok daha öte bir insansın benim için.
    arkadaş diye geçinen bir yığın topluluk, senin yanına bile yaklaşamaz benim gözümde!

    hiç kimse olmasın, bir tek sen olsan hayatımda , o bile yeter benim dostum, kardeşim gibi olan ,ailemden sonra gelen ilk değerli insan!

    iyi ki benim hayatımda her şeyimi hiçbir eksiksiz anlatabileceğim bir insan oldun, iyi ki benim hayatımda değerin dağlar kadar!

    canımsın.

    ne kadar uzakta olsan da, yanı başımda hissettiğim nadir insan! mesafeler sadece basit bir sayı artık.
    ne de değerlisin benim için!
    öperim gözlerinden..
    0 ...
  6. 5.
  7. öncelikle dost kelimesinin yetersiz kaldığını bil.

    biz onunla birkaç sene önce yazın tanıştık. tanıştığımız günü hiç hatırlamasam da birbirimizden hiç hoşlanmadığımızı hatırlıyorum. ben soğuk görünüyordum, zaten yakınıma girmemiş herkese karşı öyleyim, artık biliyor o da. o da bana karşı soğuktu. benden bir yaş küçüktü, çocukluğuna veriyordum soğukluğunu, agresif tavırlarını.

    bir gün bize gelmişlerdi, o msn'de arkadaşlarıyla konuştu falan, bizse abisi, abim, ablam ve onlarla tanıştıran kişilerle birlikte muhabbet ediyorduk. o kendini uzak tutmuştu.

    aradan bir yıl geçmiş olmalı, hafızam beni zorluyor, ben de onu fakat belirli bir tarih veremiyorum. her neyse, bir yıl geçmiş olmalı. denize gidecekti, ama arkadaşı yoktu burada ve sanırım annesi de denize giremeyecekti. benim arkadaşlarım da uzakta olsa gerek ki birlikte gittik. o günlerde çekilmiş olduğunu tahmin ettiğim bir fotoğrafı hala duruyor... biz o gün samimi olmaya başladık, sonraki günlerde de denize gittik. akıl almaz bi şekilde birbirimize bağlanmaya başladık. sonra yaz bitti, gitti.

    sonraki sene buraya tekrar gelmesindeki sebeplerden biri bendim, ben de onu özlemiştim. geldi. kopmayacak bir bağ oluşmaya başladığının farkına varıyorduk. o yaz olmalı, yanımda ağlamıştı. çok iyi hatırlıyorum bunu; gece sahilde şezlonglarda yatıyorduk. ağladığında ne yapacağımı bilememiş ve önce susmayı denemiştim. sonra birkaç anlamsız söz belki...

    herkes bizi yaz arkadaşı sanmıştı ama birbirimizin en değerlisi olmaya adaydık. bunu kimse göremiyordu.

    üzüldüğünde hep mektup yolluyorum ben ona. yanında olamasam da hep yanında olmaya çalışıyorum.

    gelelim son olayımızın hazırlık sürecine...

    bensiz bir üniversite hayatı düşünemediğini söyledi hep. ben de öyle düşünüyordum. sonra sınav sonuçları açıklandı. iyi bir derecesi vardı. istanbul ve birkaç şehir daha yazdı fakat benim için ankara yazmadı hiç. bense babam karşı olmasına rağmen ikna ettim ve istanbul yazdım. onun hayalleri var, kabul. ama bana "sen ve istanbul" diyen biri bu bahsettiğimiz... anlaşldığı gibi, buna çok bozuldum. ondaki yerimi sorguladım sürekli.

    daha önce de hatam oldu ona. yine de bu seferki çok daha büyük, bence de.

    sinirli olduğumda yaptığım saçma bir hareketi "cık cık cık" diye karşılamasındansa "ne oldu?" sorusunu bekledim ondan.

    ama "cık cık cık" aldım. zaten ondaki yerimi sorgularken bir de bununla karşılaşmam kötü geldi. ve ona küfrettim. keşke sandığı gibi msn'deki ben olmasaydım. beni telefondan arayıp "eski sevgilin, msn'inde başkası var" deseydi. ama bendim ve sinirim de geçmiyordu malesef. konuşmayı kestik, çıktım.

    1-2 saat sonra olmalı, mesaj attım. özür beklememesini, çünkü gereksiz bulduğumu söyledim. haklı cümleler kurdu ve sonunda "keyfine bak sen hadi." dedi. böyle umursamaz tavırlardan hoşlanmıyordum. böyle cool takılmamasını söyledim. o da "kes sesini..." dedi ve bu sefer de bunu takmaya başladım.

    tartışmalardan hiç hoşlanmam. sorunları konuşmadan rafa kaldırmak istedim şu ana kadar.

    hiç geçmeyecek bir kızgınlık varmış artık içinde. olmasın bu. geçsin.

    bunun benim için ne kadar zor olduğunu bilir:

    özür dilerim.

    edit: imla.

    not: ben artık biliyorum ki o benden bir yaş küçük de olsa, bu hiç bir şey ifade etmiyor. olabildiğince olgun.
    2 ...
  8. 4.
  9. gidiyorsun, son gecen bu şehirdeki.. anılarımızı kanatıyor gidişin.. geldiğin ilk günü hatırlıyorum.. acemiceydi duruşun, bakışın.. sonra nasıl oldu bilmiyorum her zor anımda yanımda oldun.. birlikte güldük, birlikte üzüldük.. kardeşimden öte oldun dostum.. şimdi gitmek zorundasın biliyorum.. kal desem kalamazsın.. kim bilir belki bir daha göremeyeceğim seni..
    1 ...
  10. 3.
  11. canım benim, çok üzülüyosun şu anda biliyorum inan ben de kendi başıma gelmiş kadar üzgünüm. Ne diyelim kader mi desek, yaşanması gerekiyodu bu da hayata dair tecrübe mi desek bilmiyorum. Bir kere adam dediğin kişide karakter olması lazım, sözünün arkasında durması lazım, duramadı mı bırak gitsin. Ne yalan söyliyim onun sevgisinden bi bok olmaz. Seviyorum dedi mi bir erkek sonuna kadar arkasında durmalı. Onun bunun lafına bakıp, sürekli birilerinin dolduruşuna gelecekse bırak gitsin hayatından. Sen çok değerli bir insansın. Ailen ,arkadaşların herkes bunun farkında. Sen hem çok iyi bir dost,çok iyi bir sırdaşsın. Sen sakın üzülme, üzülecek birisi varsa o da kendisidir.insan hayatını yönlendiren seçimleridir.O da seçimini yaptı. O senin gibi bir insanı bulamayacak.Ben başta olmak üzere tüm arkadaşların ve ailen herzaman yanındayız. Seni çok seviyorum.Eminimki ilerde hayatına adam gibi ve senin değerini bilecek biri çıkacaktır.
    2 ...
  12. 2.
  13. Yaz geliyor yaz.

    Hatırlıyor musun geçen yazı ?

    evet bence hatırlıyorsun pekâla.

    Benim sevdiğim kıza gönül kaptırıp onla sevgili olmuştunuz bir güzel, yerim ulan sizi. ama durun..
    ben sabırlı bir insanım. ama tanrı değilim haşa. eğer bir daha o orospuyla karşımda özür dilemeye kalkarsanız yemin ediyorum gözümü bile kırpmadan ikinizi de öldürürüm, gerisi laf-ü güzaf, lahüselvar..

    Verem oldun bu kış.

    Biliyormusun, ağladım. evet evet ağladım amına koyayım ! ama senin için değil.

    7 yıllık bir dostluğu bir faciaya çevirip sonra da hastalandığın için.
    1 ...
  14. 1.
  15. şimdi karşımda oturuyosun, içinde bir sürü sıkıntı var ama sözlük okuyup kafanı dağıtmaya çalışıyorsun, içindeki fırtınaları ben gözlerindeki buğudan anlarım biliyorsun.
    seni çok seviyorum arkadaştan öte, canım dostum..
    seni seviyorum..
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük