diş macunum seninle tanışalı çok uzun zaman oldu. çok alıştık birbirimize. bağımlı olduk adeta. her gün 2 kere buluştuk. birlikte olmadığımız gün kötü hissettik kendimizi. dışarı çıkamadık, gülümseyemedik. depresyona girdik sanki. sadakati seninle öğrendim ben diş macunum. beni sakın bırakma olur mu?
seni ne kadar sevsemde, günde iki kez buluşamadık hiç. biliyorum seni üzüyorum ama bu böyle. aslında böyle olmasını bende istemezdim ama bazı şeylere karşı koyamıyorsun. hayat iter seni bazı davranışlara.
biliyorum sende çok çektin. çok sıkıldın ama dünyanın bütün yükünü omuzlarımda hissediyorum. herşeyden bunalmışken sana vakit ayıramıyorum. seni kırıyor, hatta biraz fazla baskı yapıyor bile olabilirim. ne olur beni bağışla. ben hiçbir şeyin böyle olmasını istememiştim.
en son senle buluştuğumuzda yine içmiştim. dişlerim sapsarıydı ve ağzım kokuyordu. yine kötü adam kılığındaydım. kafayı vursam uyuyacaktım ancak sen dinçleştiriyordun beni. sanki bana 1 dakika daha ver her şey düzelecek diyordun.
kafamın içinde bir sürü soru varken çalan müziğe kulak veremiyorken aslında şifresi sendeydi soruların.
sen hiçbir zaman sadece temizlemeye yaramadın aslında. benim hislerimde hep bir yerin vardı. senin uzmanlık alanın dişti belki ama aslında daha fazlası vardı hep sende.