şimdi tüm yaşananların şerefine içiyorum...
her dokunuşa, her öpüşe
söylenen yalanlara,
gökyüzüne ulaşan dualara ve terkedişlere...
içtiğim her yudumda silmek yerine kazıyorum acımı içime liğme liğme
kan revan içinde içim...
sen gittin gideli durum bu.
sen gittin gideli, nur topu gibi acılarım oldu
şimdi özlemlerini evlat edindim,
nurtopu gibi hasretler büyüyor içimde...
Ben sadece vaatlerle dolu bir kadınım. Uzaklarsa sahip olduğum tek şey. Hoşça kal demek için öpersen, gökyüzünün bana doğru düştüğünü hissedersin. Ve son bir düş için seni mahkum edebilirim sayfalarımda yaşamaya!*
erkek mi? evet dışardan bakınca benziyorsun ama midesizin tekisin sadece.
senelerdir üç kişi yaşamışız. ben, sen bir de içinden atamadığın on senelik arkadaşımız.. ne güzel değil mi karşıdan dimdik görünmem? süspü püslü, güzel görünmem? nasılsa başka birini bulmaz dedin, unutamaz dedin.. utanmadan yanıma geldiniz, utanmadan selam verdiniz..
şimdi; seninle birlikte kalbimi de çıkartıp kenara koyuyorum, başkasını sevmek istemediğimden değil, sana tekrar geri dönmek istemediğimden..
ne halt ettiğimi bilmiyorum ki, bunu da laf olsun diye yazdım işte, başka neler geçiyo içimden bilsen. hadi ayrıldık bitti ne diye aynı sokağa taşındın ki? hadi ayrıldık bitti ne diye aynı masada oturmak zorundayız? ben bunu taşımak zorunda mıyım? ikinizi beraber görmek, her defasında da gözyaşlarımı içime akıtmak zorunda mıyım? bana bunu yazdırmak zorunda mıydın? hayvansın be..
Senin ayrı bir varlık oluşun koydu en çok bana...
Senin bensiz öleceğin...
Senin bensiz zevk aldığın, alacağın...
Ve en çok senin bunu doğrulaman incitti beni...
bir erkeğin sana kelimeleriyle dokunduğunu zannediyorsan yanılıyorsundur. belki de sen, onun kelimelerine ve de ona önem verdiğinden öyle sanıyorsundur. onun tek amacı seni o anda ayartmak olabilir.