acıların çocuğu biliyorum ilk darbeyi hep sen alıyorsun hep ama ne yapalım ben bukadar sakarken katlanmak zorundasın be kederli serçe.
(bkz: ve yine vuruldu yatağın kenarına)
senin tırnağını kesmek her zaman kolay olmuştu... ne kadar da uyumluydun makasa... ve yumuşaktın da... her güzel şey gibi seni kesmek te kısa sürüyor. yeniden uzamanı bekliyorum hasretle.
apandist ameliyatı olursam bir gün senide aldırıcam lan. hiç bir işe yaramayıp sürekli zararsın a.q. senin tırnaklarını kesmek için harcadığım zamana yazık.
çarpma! kurban olayım çarpma ey nazlı hilal
olmasın lan sana zırnık kadar hakkım helal
ebediyen sana yok sehpaya yok izmihlal
hakkıdır rahat rahat yürümek ayağımın
hakkıdır masaya çarpan tırnağımın istiklal!!!
yeter lan ırzını s*kt*gim çarpma artık, gözümden yaş geldi...
küçük eklemlerine kurban olduğum ikicikli çoktan birleştirmeli parmağım. etimsin, kemiğimsin, tırnağımsın hatta altından çıkan şeytan tırnağımsın. bir yerlere vurmaya kıyamam seni, çok acırsın.
ufaksın, narinsin. heyhat ne yazık ki bu hayat sana göre değil. ben bir gün toprak olacağım. sende bensiz kendine savunamadığından seni de benimle gömecekler. zira yaşarken kullandıklarımızın ölünce öbür dünyada gerekeceği yönünde bir inanca sahibiz. işte o zaman senden isteğim boyun eyme. toprağa karış, eri ama ayrılma, çürü ama ayrışma. git gülün birine diken, pirincin içine taş, dişe yapışan maydonoz ol. yeniden büyü ve benim insanlar üstündeki dehşetimi yeniden sal dünyaya...**