eger olur da giydigim ayakkabi acitirsa seni sakin isyan etme. ben de isterdim elbet daha konforlu ve rahat bir ayakkabi giyebilmek ama parasizlik be panpa.
en olmadık yerlere çarpmak için can atıyorsun,
etme!
zaman geçtikçe farklı cisimlere meylediyorsun,
etme!
alma beni benden, ağlatma beni,
eşşek kadar adamı küçücük bir çocuğa çeviriyorsun,
etme!
ey sehpa ayağı sende onunla işbirliği içindesin
etme!
bir gün bale sanatına nasıl başladığım hakkımda bir kitap yazarsam ayak serçe parmağım, kitabın baş kahramanını sen yapacağım. çünkü senin evdeki bütün sandalye, masa, tabure ayaklarına karşı konulamaz çarpma isteğine karşı direnmemin kaynağı buydu. evet ayak serçe parmağım, sen ve ben olmasak bugün kuğu gölü balesini gururla bitiremezdim. o koskoca salonda alkışlara boğulmazdım. ve tüm o spot ışıklarının altında hayran gözlere mazhar olamazdım. bütün bunlar senin masa ayaklarına çarpma isteğin sayesinde. sana çok şey borçluyum.
biliyorum sana hakettiğin özeni hiçbi zaman gösteremedim.. Kimi zaman seni küçücük daracık babetlerin içinde kenar köşelerde ezilmeye yüz tutmuş şekilde saatlerce hapsettim, gün geldi tırnağını kısacık kesip etine batırırttım, ne kadar iğrenç göründüğünü umursamadan sana bi kez bile danışmadan en çirkin ojeleri yine sende denedim..
Ama seni hep sevdim ve daima seveceğim.. Affet beni.
geçen gün, o kapının kenarına çarptın ya hani,
sızlattın içimi, sonra bir anda unuttum seni.
şimdi, kalbimde sana yok bile kinim,
bence artık sen de herkes gibisin.
biliyorum, dengesizliğim ve sakarlığım yüzünden sana dayanılmaz acılar çektirdim. ya halının, ya sandalyenin, ya kapının bir kıyısına çarptım seni, kırılmaktan son anda kurtuldun. ama ne yapayım, ben de böyleyim. öbür tarafta şikayetçi olma benden olur mu?
sevgili serçe parmağım.
her gün seni korumak için elimdem geleni yapmama rağmen önüne gelen yere çarpmaya devam ediyorsun. bana bu gıcıklığın niye anlamış değilim. Sana hiç özenle bakmadım ama seni de sıcak sudan soğuk suya sokmadım. seni sonsuza kadar seveceğim. kendine iyi bak.
topuklu ayakkabı giydiğimde neden hep sorun çıkaran sen olursun ki? bazenleri seni kesip atasım geliyor.. küçüklüğüne bağışlıyorum aklını başına al büyü artık..!
Seni az mı sehpalara, kanepelere, dolaplara, kıyılara, köşelere çarpmadım affet beni sana hak ettiğin değeri veremedim. Seni diğer 4 parmağımdan ayrı tutmak değildi amacım sen biraz küçük olduğun için sadece dikkatten kaçıyordun. Bana kızma seni de diğer 4 parmak kadar çok seviyorum beni anlayışla karşıla lütfen.