her zaman saçma nedenlerden dolayı kavga ettikten sonra acayip pişman oluyorum. bazen zıt düşünüyoruz. üstüme fazla geldiğini de söylüyorum. bi'de üstüne salak ergen havalarında "rahat bırak anne yaa!" diye karşı çıkıyorum sana. sen de "tamam kızım." deyip gidiyorsun ya, işte o zamanlarda içimde çok büyük bi' acı hissediyorum. yüzüme tükürmek istiyorum.
sonradan yüzsüz yüzsüz ağlayarak yanına gelip "özür dilerim anne." deyip, sana sarılmalarım bu yüzden. özür dilerim, anne.
sen giderken aglamayacagım dedim,ama tutamadım kendimi agladım,sen giderken ben dimdik ayakda kalacagım dedim,kalamadım.hani sen hep derdin ya biz yıkılmayacagız, ama sen gitdin biz bir süre yıkıldık anne.bizi nasıl terk edersin anne,bize bunu nasıl yaparsın anne.bak yine bayram geliyor,hani bayram sabahları erken kalkardınya yemek yapardın,bizleri uyandırır bayram namazına ugurlardın,biz gene bayramlarda erken kalkıyoruz,bırakdıgın küçük kızın yapıyor yemeklerimizi,bizi artık o ugurluyor.sen gitdinya biz öyle kalı verdik,sen giderken etrafımızdaki o kalabalık artık yok anne,teseli edenimiz ,buda geçer diyenimiz yok artık anne.en acı ne biliyormusun anne sen giderken ne olur gitme demedimya,sanmaki gitmeni istiyorum,sanmaki seni unuturum,bayramın mübarek olsun anne,küçük kızında ellerinden öper,ona iyiki yemek yapmayı ögretmişsin
oglun ,evladın,hayırsızın.....
anne bugün ısrarla beni babaannemlere götürmeye kalkıştın. sonra da teyzemlere, sonra da halamlara. bıktım bana 5 yaşındaki bebe gibi davranmana. seni bugün için sevmiyorum. ohh canıma değsin gelmedim işte. facebooktayım da ders de çalışmadım da.
bu tarz başlıkları hep saçma bulurdum ama anladım ki insanın içini dökesi gelebiliyormuş bazen. nasılsa kimse tanımıyor seni bilmez anne sırrını kimselere anlatmış sayılmam. ben bu hayatta en çok babamı sevdim anne kendimi bildim bileli derimde. hep anneni mi babanı mı daha çok seviyorsun diye sorduklarında babamı çok seviyorum derdim. senin üzülmeni düşünmezdim hiç. büyüdükçe babamı annemden daha çok seviyorum ona ondan çok aşığım dedim. sende seviyorsun babamı ama aşık değilsin her sinirlendiğinde de söylersin. inan daha fazla yazmak uyuyana kadarki saatlerimi mahvetmek istemiyorum. sadece şunu bil ki sayende insanlara hiç güvenemez oldum anne. ben o yeşil arabayı hiç unutmadım anne hiç.
anne ders filan çalışmıyorum kurban bayramında yanınıza gelmememin sebebi "ders çalışacağım vizelerim başlayacak o yüzden bu bayram gelmeyeceğim " idi fakat ben şimdi the usual suspects i izliyorum.(olağan şüpheliler lan işte ne diye şov yapıyorsun)
bazı sabahlar hiç hatırlamak istemediğim anıların hayaletleriyle uyanıyorum.
sana kızgın değilim, seni hala çok seviyorum, iyi ki varsın; ama keşke sen de bana kızgın olmasaydın hem de hiç suçum yokken.
ve keşke beni o anıların hatıraları ile muhattap etmeseydin çünkü sabahları onlarla uğraşmak beni çok yoruyor...
anne, ben eskişehirdeyken seni çok özledim gel artık güzel yavrum, şirin yavrum bıdı bıdı deyip, istanbula geldiğimde en ufak şeyden kavga çıkartıp haftasonumu zehir etme. evet, buraya şuan daha güzel şeyler yazabilmeyi isterdim ama buraya * her geldiğimde resmen pişman oluyorum. inancımı yitiriyorum her geçen gün daha da koptuğumuzu hissediyorum ordayken en azından özlenmek güzel geliyor. yapma anne etme annem. *
sevgili hanfendi; lutfen aksam 8,5'ta tavuk gibi yatip, sabahleyin de 6'da horoz gibi kalkma. aaaaa gicik oluyorum bu huyuna. dogru durust sohbet edip, birlikte tv seyretme olayimizi sifira indirgedin.
o yanımda olduğu zaman dünyadaki tek bir şeyden bile korkmuyorum. onun yaptığı yemekten aldığım vitamin ve besin kaynaklarını sanki hiçbir yemekte alamıyorum. çok moralim bozulduğunda ve çok umutsuzluğa kapıldığım durumlarda bana telefonda "sen iyi ol yeter" demesi öyle iç rahatlatıcı bir şey ki, obama gelip seni bir numara yapıcam dese inanın bende sıfır etki oluşturur bunun yanında. sen inanılmaz bir insansın.
ne olduğu bilinmedi herşeyden şüphelenildi kanser, tümör siroz...doktorun tahlil sonuçlarını açıkladığı günden beri sana daha da bağlıyım anne. çok hata yaptım çok üzdüm hiç bir zaman sana seni seviyorum diyemedim babama da diyemediğim gibi...yaş ilerledikçe beni bırakıp gideceğin korkusu beni daha da yıpratıyor.aklıma geldikçe boğazımda bir yumru oluyor nedendir bilinmez, istem dışı gözlerimden yaş süzülüyor.öyle yada böyle iyi bir evlat olamadım belki ama şu anda nefes alıyorsam senin varlığın sayesindedir.beni bırakıp gitme anne henüz ölmeye hazır değilim. seni çok seviyorum.
bi keresinde sormustum sana :
ozamanlar oyle miydi, nasi oldu da evet dedin, diye.
Sadece gulmustun bana.
Kabulleniyomus insan .
Annenin kaderi kiza dedikleri dogruymus.
Ben o durumu yadirken, simdi daha kotusu belki de bende olan.
seni özledim be annem.. kaç yaşıma geldim hala gün sayıyorum yanına gelmeye sırf artık aileni bu kadar özlememelisin diyenlere inat...bir de biliyorum bundan tam 1 ay sonra doğumgünün sana pasta yaparım beraber güler egleniriz geçen doğumgününde yanında olamamanın acısını çıkarırız.