bugün

Anne ben hayatla, anlayışsız insanlarla, önyargılarla, olumsuzluklarla, kendimle mücadele etmeye çalışırken sen beni hep destekledin. Çok iyisin. Seni çok seviyorum...
çok özledim seni.

seni ve teyzemi ve anneannemi. bundan yıllar yıllar önce tam da bu saatlerde beni kucağına aldığınızda hepiniz gülüyordunuz muhtemelen ve uzun ömürlü olmam, analı babalı büyümem adına dualar ediyordunuz. bunca yıl sonra işte bu saatte maalesef ki hiçbiriniz yoksunuz yanımda. hepiniz o kadar uzaklardasınız ki, özellikle bu saati bekliyorum yıllardır, belki bu saatte sizden bir işaret gelir diye. ve ben gökyüzüne gülümseyip el sallıyorum hepinize.

seni çok seviyorum iyi ki beni doğurmuşsun çok teşekkür ederim... de, keşke o kadar erken beni sizsiz bırakmasaydınız.

anneannemi ve teyzemi benim için kocaman öp. seni ve hepinizi, hayatta olduğunuz zamanlarda sarılamadığım kadar çok kucaklıyorum.

tekrar teşekkürler bana bu hayatı verdiğiniz için.

hepiniz birbirinize orada iyi bakın. seni seviyorum, seni çok seviyorum.
Sözlük yazarlarının annelerine yazacağı yazılardır..

Bana dünyanın en büyük korkusu ne ? Diye sorsalar.. Seni kaybetmek ve hiç tereddüt etmeden seni üzmek derim..

Hatırlarsın, çocukken Yeni yıkadığın ve bahçeye kar gibi astığın çarşaflarına sana kızınca çamur toprak atardım..
Üstelik şimdiki gibi tam otomatik çamaşır makineleri de yoktu,
Merdaneli makinanda söylene söylene tekrar yıkardın..

Çok sabırlıydın be annem hep, bi tokat çakmaz mı insan onca şeye. Hak getire, nerdee..

Çorapları birbirine geçirip top yapar,
Evde kırılmadık vazo kap çanak bırakmazdım..
Kırılan vazoları birleştirir tekrar yerine koyardım, sonra sen bi gün silmek için elini attığında parçaları elinde kalırdı,
Sinirden gülerdin.. Sadece gülerdin..

Kasaptan dönerken bi kilo kıymayı elimde atıp tuturken düşürmüştüm, kıyma açılıp toprağa karışmıştı.
çok kaygandı o zamanlar be annem o et sarılan kağıtlar valla bak..
Korkup bide aynı şekil sarıp eve getirmiştim sen o kıymadan dolma yapmıştın..

Dolmayı yerken çıkan katır kutur sesler, minik minik toprak parçaları..

Neydi o gün ya..

Kızamazdın doğru dürüst kimseye bilirim..
Yapmadığın bişey için bile suçlasalar, savunamazsın kendini sertçe. Hayır demezsin ağzından köpükler saçarak..
O sana onları söyleyen kimse ses etmeden dinler, yüzüne karşı bir şey söyleyemez kırılır,
Sonra o gidince ağlardın..

Sen benim meleğimsin..
Tenin hep süt kokar senin.. Şaşırırım..
Hep bi bebek kadar temiz olduğunu söylerim,
Utanırsın..

Bugün aklıma düştüğün için yazdığım ikinci yazım

Seni seviyorum annecim..

(bkz: beden eğitimi dersinden nefret eden çocuk)
(bkz: ı know you are no good)
dev, kocaman bir hayalkirikligiyim biliyorum.
inan benimde icim cok aciyor.
uzulme annem.
senin kizin yok, öldü say.
yine mi pilav!
bugün tartıştık ama çok seviyorum seni..
sana çok imreniyorum. bu kadar güçlü nasıl olabiliyorsun? bıkmadan, usanmadan çocukların, eşin için uğraşıyorsun. 21 yaşındaki çocuğunun 'canım şunu çekti' lafıyla bile markete gidip o ne istiyorsa alıyorsun yaşına bakmadan. sabah 6 da kalkan çocuğun kahvaltısında sıcak börek yesin diye 5te uyanabiliyorsun. hastalık dinlemeden dimdik ayaktasın. seni üzüyorum,bağırıyorum bazen. ama sadece sen olursun benim yanımda ne olursa olsun diye düşündüğümden inan. asla senin gibi iyi olamayacağım biliyorum. umarım senden önce ölürüm. bilirsin bencilimdir ben. sensizliğe dayanamam.
Abimin nişanlısını o kadar çok sevme, kıskanıyorum.
ne yaparsam yapayım beni hep çok sevdiğin için tişikkirler anneciğim!
hani derler ya benim annem bir melek diye. annem, sen hakikaten benim meleğimsin. dünyayı benim için yaşanılır kılansın. 25 yaşına geldim, halen senin kucağındaki güveni hiçbir yerde bulamadım annem. bazen içimdeki kötü çocuğun sesi yükselir gibi oluyor, ona senin benim için yaptığı fedakarlıklardan bahsediyorum susakalıyor. sen hiç ölme e mi, bekle biraz daha. seni krallar gibi yaşatacağım.
az kaldı benden kurtulmana sadece biraz daha sabır annem benim, deli kızın siktir olup gidecek evden sen de mutlu mesut hayatını yaşayacaksın, biraz gün yüzü görmek senin de hakkın.
ayrıca sevgiliye yazılanlar 12 sayfayı bulmuşken anneye yazılan sadece 12 entry yi görmek beni hüzünlendirdi. ana gibi yar bağdat gibi diyar olmaz gençler. bunu da yazın bir köşeye.
seni seviyorum.
Lütfen artık saat daha 10 iken öglen oldu kalk diye uyandırma lütfen...
O kadar güçlüsün ki , benim için katlandıklarına başka annelerde katlanabilir miydi bilemiyorum. Daima seveceğim seni meleğim.
bana ders çalış deyip durma.
canin annem bi daha gel. evde senin oldugunu bilip isten donus cok guzeldi cok huzurluydu. simdi yoldayim. hic gidesim yok. hic bu kadar yalniz kalmamistim.
biliyorum beni çok seviyorsun.eh bende seni çok seviyorum sultanım.ama ne olursun sabahın yedisinde kaldıracaksan beni kalk kalk geç kaldın saat 9 oldu deme.çok geriliyorum annem ya.
bok içiyorum annem. kusura bakma.
seni seviyorum be kadın. beni anlayan, ezdirmeyen, karşılıksız seven ve koruyan nadir kişilerdensin hep yanımda ol. sizler bir kadının peşinden koşarsınız ama kalbiniz kırıldığında sizi anneniz teselli eder.
(bkz: yazarların annelerine yazdıkları yazılar) iş bu yüzden ben bu yazıyı anneme yazdığım başlığında bu denliaz entry vardır. daha önce böyle bir başlık varken bu başlıktaki tün entryler taşınmıştır.
(bkz: yazarların annelerine yazdıkları yazılar/#15811969)
mezarını bile seviyorum. gitmeseydin eminim senin için çok şey yapacaktım. ama ruhun ve inancın sağolsun... bende ki varlığını hiç yitirmeyeceğim...
ellerine dizlerine bir kavuşsam...
ben senin sütünü haketmedim sanırım.