ben bu yazıyı anne ve babalara yazdım

entry21 galeri0
    1.
  1. Misketlerine kurşun isabet eden, oyuncakları hiç tanımayan çocuklar. Sesi karanlığa karışan ve Kaf dağında simurglarla yarışan çocuklar. Hüzünlü seherlerin kor kor damlalarla parlayan hakikatlerini, âvâre gözyaşlarında yıkayan çocuklar. Taş döşeklere uzanıp karlara yorgan diye örtünen, beyazlığa açık pencerelerden bulgur bulgur şefkat dilenen serçeler. Sevgilerinin hülyalı şarkısında annelerinin, babalarının hicranı bestelenirken kahırlarının inzivasında mezarlıkların çigan estiği çocuklar. Kendine vurgun denizlerin imbatlarında buğulu bir camı bile olmayan evlere hasret çocuklar.

    Sevdalarına çarmıhlar kurulan ceylanlarımız bizim, uzaklardaki çocuklarımız!.. Başında kar, özünde bahar yaşayan; ve vermediğimiz sevgileri yaprak yaprak gönüllerinde taşıyan çocuklarımız.

    Kemiğinin zarafetinden belli olur bir çocuğun cesedi, ve talihlerini kesmeyen bıçaklar etlerini keser dar sokakların izbe çığlıklarında. Bir melek "anne!" der, bir çiçek "baba!"; söyler son nefesinde... Korkusu gece olan, korkusu yalnızlık olan çocuklarımız sokaklarda hâlâ ölmeyi bekliyorlar geceden ve yalnızlıktan korkarak.

    Gözyaşları denizlere ulaşmada çocukların, âh ateşlerinin kıvılcımları güneşi tutuşturmada. Yıldız değil gördüklerimiz, gözyaşlarıdır savrulmuş yavrucakların. Çarptıkça kırılan kalplerinde çobanlar ve çıngırak sesleri ve karabaşlar yollarını yitirdiler. Badem şekeri ve leblebilerle dolu ceplerinde bir tek gözyaşları kaldı tane tane... Gül iken küle döndüler.

    Havai fişek diye bakıyor çocuklar artık bomba yalımlarına, kuyruklu yıldız niyetine seyrediyorlar füze ışıklarını. Noel babanın hediyesi patriotların, scudların enkazından kendilerine oyuncak üretiyor minicik elleri... En coşkulu derelerde dolunayların öptüğü kumrucuk alınlarını, şimdi damperli kamyonlar çiğniyor. Ve yarısı yaşanmamış hayatlarını yarısı kirlenmiş bir dünyada bırakarak küsüp gidiyorlar bize, serviliklerin koyu gölgesinde birikiyorlar birer ikişer; kentleri, kıyıları, dağları, ormanları, anneleri, babaları, sevgileri yaşamadan... Yalnızca keloğlanı ve kırmızı başlıklı kızı alıyorlar yanlarına.

    Biyolojik savaşlarda ölmez bir çocuk, asıl sevgisiz kalınca ölür. Ve "Git başımdan çocuk!"tan sonra binip giderler uçan halılarına çocuklar.
    *
    5 ...
  2. 2.
  3. (bkz: ben bu cümleyi anne ve babalara kurdum)

    edit: cümle baya gelişmiş. öykü olmuş nerdeyse.
    1 ...
  4. 3.
  5. - bi dondurma almadınız ya bana, büyüyünce dondurmacı olcam. yiycem dondurmayı, patlayana kadar. dükkanımda pasta da satcam. onlarıda yiycem. taammmı(dudakları büzmüş ağlıyor bi tanesi)?
    1 ...
  6. 4.
  7. Nasıl oluyorda bu kadar affedici olabiliyorsunuz anlamıyorum. !!
    0 ...
  8. 5.
  9. sendelediğimizde bile, eliniz nasıl bir an da omuzumuzda olabiliyor?
    2 ...
  10. 6.
  11. allah sizden razı olsun.
    beni bu günlere kadar beslediniz büyüttünüz, sevginizi eksik etmediniz.
    sizi çok seviyorum.
    1 ...
  12. 7.
  13. ayşe teyzelerin oğullarını, fatma teyzelerin kızlarını örnek vermekten ne zaman vazgeçeceksiniz. inanın onlarda kendi çocuklarına sizlerin çocuklarını örnek gösteriyorlar. neden bunun farkında değilsiniz hâlâ. hepimiz ayşelerin, fatmaların çocuklarıyız. uyanın ve kendinize gelin.
    3 ...
  14. 8.
  15. istisnalarınız var ama büyük bir çoğunuz için en azından; anne & baba sıfatına uyanlar için,

    haklarınız ödenmez ama umarım hepiniz çocuklarınıza, bizlere verdiğiniz emeğin karşılığını fazlasıyla alırsınız bir şekilde...
    2 ...
  16. 9.
  17. klişe mılişe dinlemem... çocukları kendi hırslarınıza kurban etmeyin. bu konuda bazen kendinizi ve kusura bakmayın ama haddinizi aşan şeyler yapıyorsunuz. kendi annem babam için bir kaç ufak detaydan dolayı yakınmışımdır; onun dışında hiç bir zaman babamın beni 'benim çocuğum şu mesleği seçmek zorunda' diye ortam şempanzesine dönüştürdüğünü görmedim. ailedeki herkes bu denli rahat değil tabii. enişte,hala,dayı tayfası çocuklarına gelecek değil kendi hayallerinde bir ortam yaratma çabasında. bundan bunalıp ne istediği konusunda fikir beyan edemeyen körpecik beyinler ise sadece çalışmak zorunda, ağzını açıp bir kelime söyleyemiyor.bilinçaltına sıkışıp kalmış sıkıntılar da türlü türlü gösteriyor kendini...

    her zamanki gibi gece uykusundan yoksun bedenim göz kapaklarımla savaşırken yan yatakta yatan kuzenimin gecenin kör bir vakti uyanıp matematik hesabı yapmaya başlamasıyla daha 12 yaşındaki bir ergenin geleceğin psikopatı olmaya adım adım ilerlemeye başlaması neye küfür ettireceğimi şaşırttı. sistem mi? hayatta iyi bir yere gelmek zorunda olmak mı? kandırmayın çocukları...

    her şeyden iğrendiriyorsunuz onları farkına varın artık. hangi mesleği seçeceksin diye sorduklarında astronot olmasa da benim de uçuk hayallerim vardı. 2yaşından başlayarak kültürlü dansöz,şarkıcı,oyuncu... olarak uzayıp gitti. hangisini oldum? tabii ki hiç birini. ösym'nin uygun gördüğü bir bölümde can çekişiyorum. öyle lgs,öss sorularıyla boğuştuğum rüyalar da görmedim. hatta lisede zayıfım geldiğinde 'olsun canım bu ülkenin çöpçüye de ihtiyacı var' diyen akrabama 'pek tabii ama aynı düşünceyi çocuğuna da öğret ki hayal kırıklığına uğramasın ilerde' diyecek kadar rahattım.
    öncelikle! yaşı kaç olursa olsun, ne kadar saçmalar ne kadar uçuk hayaller peşinde olursa olsun desteklemeyi en azından dinlemeyi öğrenin. zamanında yakındığınız; ailem bana destek olmadının 21.yüzyıl versiyonusunuz bu kadar.
    'ama abisi/ablası iyi bir lisede okuması için yaz tatilinde de ders çalışmak zorunda değil mi?' diyerek bizleri de iğrençleştirmeyin gözlerinde. 'hadi be ordan tatilde çocuk oynasın sadece' sözünü duymak için can atıyorlar ki inatla da söyleyeceğim koş evladım oyna bahçede...
    adam olun almayayım aklınızı!
    1 ...
  18. 10.
  19. çocuğunuza abuk sabuk isimler vermeyin ya!
    0 ...
  20. 11.
  21. bizi sadece sevin, ne yaparsak yapalım çocuğunuz olduğumuzu unutmayın...
    1 ...
  22. 12.
  23. çocuklarınız sizi düşündüğünüzden daha çok sever ve büyürler.
    2 ...
  24. 13.
  25. bana kız bulmaya çalışmayın yahu, kaç yaşıma geldim hala aynı klişe!*
    1 ...
  26. 14.
  27. ikiniz bir olup üstüme geliyosunuz .yapmayın ,ayıp .
    0 ...
  28. 15.
  29. 16.
  30. size teşekkür ediyorum. bağırdığınız içinde beni sevdiğiniz içinde. herşey için herşey... siz benim için dünyanın en değerli varlıklarısınız.
    0 ...
  31. 16.
  32. şeker portakalı'nı mutlaka okuyun!
    1 ...
  33. 16.
  34. Benim için dünyanın en iyi anne ve babasısınız. Her zaman yanımdasınız ya işte o beni hep sevindiriyor. Sevginize hep muhtacım lütfen benden hiçbir zaman esirgemeyin. *
    0 ...
  35. 17.
  36. Ben sana hiçayşenin\ömerin annesi ona çok oyuncak alıyor , sen neden böylesin , almıyorsun!! demedim. Lütfen sende bana götü boklu ayşenin\ömerin ne halt ettiklerini ballandıra ballandıra anlatma .. Üzme beni.
    0 ...
  37. 18.
  38. lütfen çocuklarınızı sevdiğinizi onlara hissettirin. onlar sizin sahip olduğunuz en güzel, en özel şeylerdir. başlarını okşayın, öpün yanaklarından, onlara 'iyi ki varsınız, sizi seviyorum.' deyin..
    1 ...
  39. 19.
  40. Anneler, çocuklar iki yaşına gelene kadar size bağımlılar ancak bir yaşından itibaren sizin ve çocuğun babasının arasındaki sevgi ve sorumluluk farkının yavaşça ortadan kalkması ve çocuk iki yaşına geldiğinde de eşitlenmesi gerekiyor. Siz kimsenin hiznetçisi değilsiniz, unutmayın. Bırakın babalar da iş yapsın biraz. Hem evde hem de çocuğa bakarken. Yemek yedirsin, altını değiştirsin, oynasın, eğitsin.
    Ayrıca kendi hayatınızı hiçe sayıp tüm vaktinizi ve emeğinizi çocuğunuza endekslemeyin. Sizin de bir hayatınız var anneler. Ve bu hayatın belli kısımlarında çocuklarınız yer almayabilir. Mesela arkadaşlarınızla bukuşacaksınız, çocuk evde babasıyla kalsın. Siz yanınızda götürmeyin onu. Sonra ileriki hayatta aynı şeyi, karşılaştığı tüm kişilerden bekliyor ve gerçeğin böyle olmadığını görünce de afallıyorlar. Sonra bireysel ve kitlesel sıkıntılar peydah oluyor.

    Çocuklarınız başka bir gezegenden gelmedi. Onlar da sizin gibi insan ve anlatınca her şeyi anlıyorlar bu yüzden onları kandırmak yerine doğruyu söyleyin, açıklamasını yapın. Birincisinde ağlar ama bakar ki siz kararlısınız, bir dahaki sefer daha rahat geçer. Sonraki aşmalarda çocuğunuz hata bile yapsa doğruyu söylediğini göreceksiniz. Lütfen yok öcüler var orada, böcekler yemiş, elektrikler gitti gibi asılsız durumları çocuğunuzun kafasına sokup da onu yalan söyleme konusuna teşvik etmeyin (evet farkında dwğilsinuz belki ama öyle).

    Çocuğunuza zorla yemek yedirmeye çalışmayın. Bazen canları istemez, bazen diş çıkarıyordur ve diş etleri ağrıyor olabilir; üç gün sabredin. Mutlaka yiyorlar.
    Finger feeding dönemine girdiklerinde bırakın kendileri yesinler döke saça. Bir de mutlaka uyku eğitimi ile sekizde yatmalarını sağlayın.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük