evet, şimdi burası gayri ciddi entryler ile dolacak -ki konu kesinlikle mühim bir konu.
insanların açlıkla boğuşmasının, bir deri bir kemik kalmalarının şu an bizi güldürecek tarafı neresi anlayamıyorum. ya da sıcak yuvanızda sizi ne dürtüyor da bu kadar insanlıktan çıkabiliyorsunuz? *
ufak bi söz veriyim sana. üretim hayatım bittiğinde, yani kısaca emekli olup sadece tüketime geçtiğimde senin hakkınıda gasp ettiğimi düşündüğüm için benden sabun yapılmasını rica edicem.
bir kadınım ve evleneceğim zaman tek taş yüzük takmayacağım. duyduğuma göre sen o taşı o minik ellerinle topluyormuşsun, neler neler yaşıyor canını kaybetme riskin varmış, mümkün mü senin canına kastetmek hiç gücüm seni doyurmaya yetmezken.
yemeğini beğenmeyen, tabağını bitirmek istemeyen her çocuğumuza senden bahsediyoruz küçüğüm.
adını sık sık anıyoruz da elimizden bir şey gelmiyor.
pastanın büyük dilimini bir avuç 'büyük' adam yiyor,
kalan küçücük dilimi ise tüm dünya paylaşmaya çalışıyor.
artan her lokma senin için hayat kurtarıcı biliyorum küçüğüm,
ama artık insanlar
paylaşmayı da bilmiyor.
eğer açıktan ölmezsen,
sel sularında kaybolmazsan,
salgın hastalığa tutulmazsan,
organ mafyası tarafından kaçırılmazsan,
biraz da şansın varsa, sende yaşayabilirsin bu dünyada.
kimbilir belki ilerde abd devlet başkanı bile olursun.