kısa bir yazı ile çok şey anlatan başlık ve entrisi.. öncelikle ergenlik böyle bir şey, benim çoğu arkadaşım götünü başını beğenmeyip depresyona girerdi, kimisi sivilceleriyle dertliydi, kimisi iç dünyasıyla, kimisi asiydi, kimisi de fazla içine kapanık.. bu dönemler geçici.. herkesin vardır bir ergenlik travması.. bunlar geçicek, seni halime fadime olduğun için beğenen seven biri, birileri çıkacak karşına.. 16 ile 19 yaş arası hem zordur hem de tam bir facia.. iyi geçirilmeli..
dünya senin etrafında dönmüyor. doğruluğuna saplantılı olduğun düşüncelerin çok da doğru değil. boyun elin kolun değil sen büyüyorsun bebeğim. bol şans.
aşkı merak etme. uzak dur oğlum işte kızlardan. özellikle de inci gözlü olanlardan. yok işte, gülemeyeceksin sonunda. bir ümit için bekleyecek, bekleteceksin. bir ihtimal için. zaten ilerde matematik bölümü okumak gibi bir gafletin de olacak. saf gibi ihtimallere inanacaksın. niye mümkün olmasın ki dedikçe kendinden çalacaksın. hayatını, beklentilerini, kendin için olan her şeyi hep biraz daha erteleyeceksin. tek bir ihtimal için hayatının bütün alanlarındaki gelişmelere dur demek nasıl bir durum öğreneceksin. yapma işte! onu da bilmeyi ver be. entry girerken efkar yapan yazar olma başımıza. diyelim bir hata ettin, gördün o inci gözlerden. kıpırdattı kalbini yerinden. tut kolundan evlat. koy hayatının tam orta yerine. yaşa yani yaşa! pişman oldukların, yapamadıkların değil, yaptıkların olsun vesselam.
O halin neydi be? Seni pis fil yavrusu. 2 kilo tavuk kanadini bi oturusta tek basina yiyen okuz. Annen her defasinda o kadar sana "ekmeksiz yeme sunu ishal olacaksin" dediginde "aman be sem beybi bana bisi olmaz" diyip eve varmadan ishal oldugun zamanlari ne cabuk unuttun?
Hey gidi gunler hey nerde simdi o eski ishallerin tadi? Peeh.
git bir seyler öğren, ne bileyim gitar çal piyanoya başla ama bir özelliğin olsun lan universiteye falan gidince. ortam kurman cok zorlaşıyor sonra, hem boş adamda olmazsın.
çok değil, 2 yıl oldu ama. 2 yıl içinde hayat o kadar çok değişebilirmiş ki, şuan senin ne kadar aşık olduğun, ne kadar üzüldüğün, ne kadar güldüğün, ne kadar ağladığın, ne kadar yemek yediğin, ne kadar stres yaptığın, ne kadar kilo aldığın, en ufak şeyin bile umrumda değil. özellikle, istediğin kadar ağla. ölenler için ağla. aşık olduğun çocuk terk ettiği için ağla. hatta onu bir yıl daha sev. üç seneni boşa geçir onu severek. en yakın arkadaşın sevgilisine inanıp sana küssün, ona ağla. en yakın arkadaşının sevgilisi, en yakın arkadaşını seninle aldatmak isteyince bunu sakla. arkadaşın üzülmesin diye. ve tüm olanlar yüzünden, dedenin, eniştenin, remzi amcanın ölümünden, terk edilmekten, dışlanmaktan, ders çalışmayı bırakman yaptığın en güzel şeylerden biri. hiçbir zaman eskisi gibi olamayacağız ve bu 1 sene sonra sana çok koyacak. ama 17ne geldiğinde, sınav kötü geçti diye üzülürken hayatının aşkıyla tanışacaksın. üniversiteyi, istediğin bir bölümü kazanıp, onun yaşadığı yere taşınıp, mutluluğun amına koyacaksın böylece.
o yüzden her şeyi olduğu gibi yaşa. hepsine değecek çekirge.