bu yüce millet ve devlet, size ve sizi yeti$tirenlere daima minnettar olucak ama siz gelin bir büyüklük yapın arkanızdan sizi sayı olarak addeden insanları affedin, bizi de affedin. 2 gün sonra sizi unutacak olan medyayı da affedin. arkanızdan " 13 $ehit değil 20 ölü " diye zikr edenleri de affedin.
klasik lafları söylemeyeceğim. herkes üzgün, herkes kınıyor, herkes lanetliyor ama sadece bu kadar.
sizleri uğurladık içimiz yandı ciğerimiz parçalandı. cenazelerde gözü nemlenmeyen bir insanoğlu yoktu. size minnettar olmayan tek bir kişi yoktu cenazelerde.
peki ya sonra sadece 10 dakika sonra nooldu. aziz yıldırım, şike, vs.
siz bu vatan için şehit oldunuz. haince hem de cephede değil pusu kurdular size yanarak can verdiniz en acı şekilde. duyduğumuzda içimiz yandı on dakika sonra bitti. kuralar çekilmiş avrupa kupalarında, beşiktaş kupayı iade etmiş, fener küme düşecek mi düşmeyecek mi sizden daha çok konuşulur oldu sadece 10 dakika sonra.
utandım cenazede, utanıyorum bu yazıyı yazarken. ruhunuz şad olsun. vatan sağolsun....
insanoğlu mehmet, insanoğlu unutmaya meyilli.. yoksa tutamazdık yüzyılların acısını bağrımızda. hatıra defterlerinde bile silinir yaşanan kötü anlar. herkes birbirini melekleştirir. analar babalar ölür, sevgili terkeder.. hepsini unuturuz. bu yüzdendir naaşına toprak düşmeden kalemimize bulaşan günah kokusu. bizi bağışla..
"boşuna öldün" diyenlere aldırma mehmet. hem boşuna değil hem ölmedin.
"Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker
Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi
Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın
Gömelim gel seni tarihe desem sığmazsın
Herc ü merc ettiğin edvara da yetmez o kitab
Seni ancak ebediyyetler eder istiab
Ey şehit oğlu şehit isteme benden makber
Sana ağuşunu açmış duruyor peygamber"
Mehmet Akif
çanakkale şehitleri için yazılmış olsada değişmeyen tek şey ''şehit oğlu şehit''.
kendi aptalliklari yuzunden olenlere bile, olmeseydik ne iyiydi diye dizeler dokturenler arkanizdan iki kelam edemediler yigitler, edenlere de fasist dediler, kan uzerinden siyaset yapiyorsunuz dediler, pervasizca saldirip sindirmeye calistilar.
yalnizca baba ocaginiza degil milyonlarca ocaga ates dustu bugun inanin, tek tesellimiz sehadetiniz. mekaniniz cennet olsun. hepimiz birgun gelecegiz ve o hesaplasma gunu birgun gelecek. tatli canlariniza kiyan hainlerde, onlarin destekcisi serefsizlerde orda olacak. eniginden cucugune kadar ne kadar hain varsa hepsinden hakkinizi alacaksiniz allah in izniyle. ruhunuz sad olsun.
boşu boşuna öldünüz be kardeşim.sizin öldüğünüz gün adamlar özerklik ilan etti.dünyanın hangi ülkesinde anayasa çiğneyerek özerklik ilan edilse o kararın altındaki herkes çoktan tutuklanıp,anayasayı değiştirmek,vatana ihanetten idam cezasını almıştı bile.ama sizin uğruna öldüğünüz devletin hükümeti ağzını açıp bir laf etmedi.sizi öldürenlerin lideri ile görüşmeye devam ediyorlar.silahı bırakın öldürdüklerinizi unutup barışacağız diyorlar.olurda silah bırakırlarsa pkk dan özür dilerlerse şaşırmayın.
sizin makamınıza ulaşmak ahirette herkese nasip olmaz.
unutmayın ki şu vatanda sizin için dua edenler hala var.
daima olacaktır. peygamber komşusunu olacaksınız inşallah.
ne kadar konuşsak boş.
bu entryi okuyan arkadaşlarımında, vatanımızın verdiği bütün şehitlerin ruhuna bir fatiha okumasını isterim.
en hayırlısı böyle olacaktır. bir şey kaybetmeyiz okursak.
dün sizinle ilgili haberleri izledim. yüreğimden öyle bir parça koptu ki parmaklarımdan kan damlıyor. 13 tane 20 yaşında genç adam.. 13 tane 20 yaşında gencecik çocuk..
birçoğu sevdiğinin elini tutamamıştır. belki bir kızı öpememiştir. şimdi toprak dolan gözlerini ufka dikerek "vatanım gibi azizsin sevdiğim" diyememiştir.
bayramda memleketlerine gideceklerdi. anaları bir sabah tülbenti ile silerek gözlerini "oğlum, hoşgelmişsin yiğidim" diyerek kucaklayacaktı. babaları yine vakur bir tavırla "ben askerdeyken... " diye başlayan hikayeler sunacaktı o körpecik yavrularına. sonra ranzasız bir geceye uyuyacaktı mehmet.
"bir insan memleketini niye sever ki?" diyordu ve "sevecek başka memleketi yoktur da ondan.." diyerek anlatıyordu bi filmde. doğru ya, sevecek başka bayrağın yoksa mecbur oluyorsun.
beşiğin bu toprakta sallandıysa, bir pınarından su içebildiysen yurdun, rüzgarlar kavakları sallarken hayalini kurduysan kahramanca sevdiğin elif'in, zeynep'in ve sığ derelerine döktüysen temmuz sıcağını çocukluğunun anadolu'sunda, başka şansın kalmıyor.
mavi önlüğünle okulun ilk gününü hatırlıyor musun mehmet?
sırtındaki sarı çantada tüm geleceğinle karınca kervanları gibi taşra ilkokulunda..
teşekkürü bir puanla kaçırdığında yüzüne çöken hüzünüm ben...
okul bittiğinde müştemilattan çıkardığın bisikletim.
üzgünüm mehmet, sana attığın kurşundan az değer verdiğim için
üzgünüm oğlum, seni canımdan aziz bilemediğim için,
vatanım dediğin ben,
köyündeki pınar,
ilkokuldaki mavi önlüğün,
bayram sabahında baba telaşın,
rüzgarla sallanan kavak,
bir puanla kaçırdığın teşekkür,
ve müştemilattan çıkan bisiklet,
hepsi oluk oluk arkandan kanıyor fark et!
hakkını helal,
vatanını affet.