ak sakallı dede tarafından kısa şort giyiyor diye azarlanan yazar isyanıdır.
evet günlerden ramazan ayı öncesi. bir öteki mahallede bulunan caminin çay ocağında bir çay içme hevesiyle başladı olay. caminin bahçesinde çayımı yudumlarken yanıma gelen ihtiyar ak sakallı dedemiz muhabbete girer.
şortu kısa bi bakış ile süzmeye başladığında anlamıştım yapacağı muhabbeti. şortum o kadar kısada değildi hani ayaktayken diz kapaklarımı kapatıyor oturduğumda diz kapaklarımın üzerine çıkıyordu.her neyse dedemiz muhabbete girer.
+ evlat dinimizde erkeğin diz kapaklarından yukarısının gözükmesi günahtır. burada toplum içerisinde bulunuyorsun böyle gelme buraya.
- bakmayı versen amca? camilerde uygulanan öyle bir kanun varda benim' mi haberim yok ?
sanki babasının camisi bana afra tafra yapıyor ihtiyar. bacaklarımda o kadar seksi değil yani tahrik etmez insanı. muhabbet baya uzunca hepsini yazarsam roman olur . bu zihniyette bulunan insanlar için daimi olarak aynı şort ile o camiye çay içmeye gidiyorum. hoş artık ramazan ayı şimdi gidersem kesin döverler beni. ak sakallı amcam cihad çağrısı falan yapar cemaate neme lazım. dede utanmasa camiye sokmayacak bizi. kendisi giymiş şalvarı müslümanım diye ortalıkta geziyor bilmez misin ey dürzü müslümanlık giydiğin kıyafet ile değil içindekiler ile yaşanır.
ömer hayyam asırlar önce görmüş bu günleri ve ne demiş?
için temiz olmadıktan sonra
hacı hoca olmuşsun, kaç para!
hırka, tespih, post, seccade güzel;
ama tanrı kanar mı bunlara