sana içimi döküyorum hep.. beni tüm pisliğimi kabullenen bir sen varsın.. ben bu yazıyı sana yazdım ve sen koridorun sonundasın, soldasın. hep sıkışınca sana koşuyorum, iyi ki varsın.
ben bu yazıyı tuvalete yazdım;
bazıları utanıyorlar ya hani, senin adını söylemiyorlar ya hani, lavabo diyorlar ya. sen hiç üzülme sonuçta gittikleri yer sen oluyorsun sen kabul ediyorsun onları tüm pislikleriyle. hani işleri bitince senden çabucak uzaklaşıyorlar ya aldırma, bir kaç saat dayanabilirler yokluğuna. o sıcacık, samimiyetle göz kırpan fayanslarına, yerde ki yaz günü serin, kış günü sıcak tutan mermer taşlarına. hepimiz muhtacız sana, aldanma sen yaptıkları kandırmalara.