ben vatanımı devlet toprak diye ayırmam arkadas ,
bilirim ki bunca serefsizlik kalleslik içinde birde ben ayırırsam toprağım , özgürlüğüm elimden gider arkadas .
sen ölme senin gibilerin rahatlığı için kac kisi ölmüş
bir de ben ölürüm cok mu arkadas ?
belki devlet için değil, ama bu millet, bu ülke için, bayrağım, ezanım için, halkım için gözümü kırpmadan ölürüm. elimde fırsat olursa da devlet yapısını düzeltmeye çalışırım ancak. ki belki bu şekilde her gün onlarca asker ölmemiş olur.
ben ne kafası kasketliler ne de bir kara parçası için ölmem! zira biri dinime düşmandır diğeri ise ancak üzerinde dinimi yaşadığım sürece hakiki vatanımdır. ha bu vatanı seviyorum ama sevmek ayrı tapmak ayrı değil mi... yani mevzu inandığımız şeyler ve bu inançlarımıza olan samimiyetimizle alakalı. bir de filler ve çimen mevzusu var değil mi? hani filler tepinirken olan kimlere oluyordu? çimenlere yani bu memleketin evladlarına... evladlarına yani bacısı başörtüsü yasağından okula alınmayan, dedesi sakalından dolayı yemin törenine sokulmayan, "vatani görevi" sırasında orucu ve namazına engel olunan, 3 kuruşa talim edilen v.s v.s.
bir de biz kimi vuruyorduk, pkk'yi değil mi? evet! yahu bu pkk nerden çıktı diye bi sormak lazım. cevabı, 12 eylül sürecinde diyarbakır askeri cezaevinde yapılan işkencelerden sonra oradan sağ çıkanların hemen hemen hepsinin dağa çıkması, aynı süreçte öcalan'ın hareketi hariç bütün kürd hareketlerinin ortadan kaldırılması, ha unutmadan öcalan'ın kayınpederinin bir mit'çi olması v.s. v.s. bilgileri ışığında düşünürsek...
işte bu ve daha bunun gibi bir sürü bilgiyi gözardı edip de "vatan, millet, sakarya" terennümlerini mırıldanmak akıl karı değil kanımca. ortada bizim olmayan bir dövüş var hem de danışıklı...
devlet için ölünmez vatan için ölünür. onunda kaynağı Allah için ölmektir.
yoksa benim anama başörtünü açıp, saçını göstermeden yemin törenine giremezsin diyen adam da devlettir,
Allahu ekber diyerek savaşan insanlara zamanında Allahu ekber diyerek ezan okumayı yasaklayan da devlettir.
şimdi bu devlet için ölünce ne olunur bilmiyorum.
ama Allah rızası için ölününce şehid olunur.
Allah rızası için mücadele eden O'nun adını yüceltmek için çaba sarfeden, cihad içinde bulunup bu yolda canını veren şehid olmuş olur.
ve onlara ölü denmez. zaten onlar da öldüklerini bilmezler.
kabir hayatlarında serbestçe dolaşırlar. sanki yaşadıklarını zannederler.
Peygamberimiz, "şehit ölüm acısını hissetmez" diye buyurur.
bazıları * milliyetçilik kimsenin tekelinde değildir diye yırtınırken yapılabilecek en salakça önermedir.
elbette milliyetçilik kavramı sadece faşistlerden sorulur böyle bir durumda zira senin canını koruyanlar onlar olacak.
sen seni yetiştiren sana elinden geldiği ölçüde her imkanı sağlayan devletini çağırıldıgın zaman korumak için gitmek
z o r u n d a s ı n.
vatan ve devlet kavramlarını karıştıran daha doğrusu devleti uğrunda savaşılan bir şey sanan kişinin birazda askerlik çağına girmesiyle oluşan göt korkusuyla sarfettiği cümle.
ben ölürüm. kötü idareciler yüzünden devlet hiçe sayılamaz. sonuçta savunduğun namus ve şerefindir.
tut ki savunmadın. düşman geldi aldı. onlar daha mı iyi idare edicek?
(bkz: bi düşün)
-ben bu devlet için ölmem arkadaş.
+sen bu devlet için ölmezsin ama senin için şehit olanlar var dostum. g*tünü sandalyene rahat koy, rahat g*tünle entry gir diye şehit olanlar var. şimdi s*ktir git çay koy.
devlet ideolojik ve ekonomik araçlarla sürdürülen baskı ve sömürü mekanizmalarının uygulayıcısı bir olgudur *. devlet millet elele geleneği bizim gibi sivil insiyatif ve demokrasi geleneği gelişmemiş ülkelerde tutan bir slogandır. kendini devletin bir parçası olarak gören ve onun için ölmeyi düşünen bir özne -yaşamını ancak biyolojik bir şekilde sürdürmekte ve zaten kendini ağır ağır bir ölüm sürecine teslim etmektedir. devlet başıyla sonuyla antidemokratik bir örgütlenmedir. askere gittiğinizde hangi kutsallıkların savunuculuğuna silahla kuşatılıyoruz? kaçımız içine girdiğimiz bir çatışmanın nesnel nedenlerinden haberdarız? kaçımız kapitalizmin en üretken alanın silah sanayinin olduğunu biliyoruz? bu devlet için ölmeyi zorunluluk olarak görmek ölmemeyi tercih edenleri hain olarak görmeyi gerektirmez mi? ve kaçımız "devlet" için öldüğümüzde katil tohumlarını bu halkların tarlalarına ekeceğimizi biliyoruz? biz ölüyoruz onlar yaşıyor.
devlet için ölmem, skimin keyfine geberirim diyenlerin düşüncesi. her nefis bir gün ölümü tadacak nasıl olsa, onurlu yada onursuz olması insanın kendi ellerinde.
bugün tv'de şehitlerin cenaze törenlerini izledim. her yerde acı her yerde öfke ve bir kabulleniş. şehitlerin çoğu gariban. ailelerini gördüm gariban. hele bir tane baba, şehit oğlunun mezarını kazmış, acılı yürek. ama ''ben ağlayıp da o vicdansız teröristleri sevindirmem'' diyor, gariban adam. zengin değil hiçbiri. ama oğulları var aslan.
ben ve ailem allaha şükür geçinebiliyoruz, istediğim her şeyi olmasa da bazı şeyleri alabiliyorum. o gariban insanların durumları iyi miydi? ya da oğullarını okutmaya belki de paraları yoktu. ama dediler mi ''ben bu devlet için ölmem arkadaş'' diye? ben diyecek miyim ''bu devlet için ölmem'' diye? demeyeceğim. o gariban insanlar şehit olurken, yürekler sızlarken kimin için öldüler? bu devlet için, senin arkanı kollamak için öldüler. lan ben şimdi nasıl olur da ölmem derim. orada oğlunun yolunu gözleyen anne nasıl ağlıyorsa şimdi, bir gün benim annem de ağlar. ben bu devlet için ölürüm arkadaş, yoksa o garibanın hakkı yerde kalır.
şu koca dünyada; yüzlerce millet veya topluluk içerisinde bizden başka tek bir tane demokrasi ile yönetilen ücüncü dünya ülkesi var mı allahaşkına?
Veya şöyle diyelim, demokrasi ile yönetilen ülkelerin hepsi fikren ve teknolojik olarak gelişmiş, eğitim seviyesi yüksek, saçma sapan polemiklerle yıllarını heba etmeyecek kadar bilinç sahibi, gsmh'leri bizden katlarca fazla vs.. ülkelerken, bizim demokrasi ile yönetilmemiz ne kadar doğru acaba?
hal böyleyken, halkın 47'si(bu da koca bir yalan ya neyse, bugün benim fikrimce bu oran minimum %85'tir) için ölmek tek kelimeyle avanaklıktır. Biz onlar için ölürken onlar üremeye devam edecekler, zaten cinnet olan ülkeyi daha da beter felaketlere dolaylı ya da direkt olarak sürükleyeceklerdir.
Devletten zaten bahsetmek bile abesle iştigal, ölen ölsün efendim, ben kılımı dahi kıpırdatmam bu devlet için, namusumla, çalıp çırpmadan kendi çarkımı döndürmeye çabalamak varken böyle fantezik ve hamasi cümleleri de zaten ancak ya lolipop çocuklar yada suursuz tosbagalar kurar.
Ee orhan velinin dediği gibi:
`neler yapmadık bu vatan için,
bazımız öldü bazımız nutuk attı!`
ölürlermiş! kıçımın kenarları, super mario musunuz ki siz 3 yaşam hakkınız olsun! öyle bilgisayar ekranından kahrol dusman al sana bomba demekle ölümün pratiği yapılmıyor maalesef!
ulan ne çok ölme meraklısı adam varmış. sanki herkes wallace'ın oğlu mna koym. ucuz cengaverlik gösterilerinin, şovenizmin dönemi geçti agalar. devir beyin devri..
sir ivan mulroney hermosa
09/10/2007
hermosa beach
devletler gelip geçicidir. kalıcı olan üstünde yaşayan insanlardır. şimdi nerdee bu devlet diye bağırılır ya genelde. tahminimce kast edilen ''nerde bu hükümet''tir.o yüzden hükümet için ölmenin pekte bir manası yok. insan ölücekse bazı değerlerin uğruna ölür.bu bazı değerler dediğimde vatanın genelini kapsayan,o milleti millet yapan unsurlar olabilir mesela. bunlar için pekala ölünebilir. insanlar ancak çok sevdikleri şeyler için böyle büyük fedakarlıklar gösterir zaten.ha sen diyorsun ki yalnız dooğdum yalnız ölücem üstelik pek te meteryalistim bir de bunlar yetmiyormuş gibi herhangi bir inanca ya da ideolojiye de sahip değilim.sen söyle arkadaşım istediğini.ama unutma ki sen bu gün yatağında rahhhatça poponu tavanlara döndüre döndüre uyuyabiliyorsan, zamanında birileri sırf bunun için canını vermiş. geçmişini unutan bir bireyde kendi öz vatanı için ağzına geleni de söyleyebilir zaten.ne beklenir ki başka?
kocaman bi sktirin lannnnnn dedirtiyor adama, sizin götünüz yemedi diye herkezi kendiniz gibi sanmayın. askere de dilekçe verin bizim götümüz yemiyo diye, yarın öbürgün silah arkadaşlarınızı satarsınız yoksa.
ingilizce şarkı sözleri yazmayı, oy kullanmamayı, vatanını sevene faşist demeyi, vatan hainlerini savunmayı marifet sayanlar ölmesin bu devlet için. onlar müzik dinlesin, tatil yapsın, para harcasın, sözde eşitlik halkların kardeşliği gibi sloganlar atadursun, başkaları için insan haklarını savunsun ama kendi insanını adam yerine koymasın, vatanlarını sevmesinler, ulus kavramını yok saysınlar...
zaten vatanını, ulusunu, bayrağını, toprağını, insanını seversen; onlar için ölümü göze alır ve ölürsen sen salaksındır.
çünkü bu ülkede o kadar çok haysiyetsiz yaşamaktadır ki sen farkına varamamışsındır. bu ayıp bile senin ölmeni gerektirir. haysiyetsizliğin; entellektüellik ve aydın olmanın tek koşulu olduğu bu ülkede sen o beyinciğinle yaşamayı hakketmiyorsundur.
ben senin gibi haysiyetsizler için ölmem eyy; insan hakları savunucusu, entel ve aydın kişi.
ben bu vatan için, bu ulus için, bu millet için ve bu devlet için ölürüm.