şimdi yeniyetme popçularda, oyuncularda kısa süreli aşk yaşayan televole kadınlarda başladı bu akım. Nasıl bir dik duruyorum, yıkılmadım imajı verme çabasıysa artık hepsi -afedersiniz- sktiri yeyince başlıyor kendini ağırdan satmıyor. "Ben bir kitabı ikinci kez okumam..."
niye şu seks hayatını kitaplarla özdeşleştirme gereği duyarsın ki? A be şopar düne kadar iyiydi de aldatınca hemen başka kitaba sarılasın geldi değil mi? "Ahmet ümit okurken emine beder'e geçtim, bir bilseniz o kadar mutluyum ki..." A be şopar, a be densiz bulunmaz hint kumaşı mısın da böyle bir kendini ağırdan satma moduna giriyorsun, kimsin lan düne kadar peşinde koşuyordun o bir daha okumayacağın kitabı, düne kadar gtünde pire diye uçuyordun ne oldu? Verecen arkadaş küsküyü bellerine vur allah vur, vur allah vur..
"allah'ım gülşen bir kere de olsa kitap okuyormuş" deyip kulaklarıma inanamadığım***, ancak erol köse'ye de "kitap gibi adam" benzetmesinden irkildiğim, çok şaşkın bir gülşen benzetmesi çook.
evdeki kadının zafer nidaları ve derin göğüs dekoltesiyle ben de buradayım meaali salvolarına verilmiş bir yanıttır. bir yandan da '' korkma kadınım bir daha el sürmem kocacığına! evine dönüşünün zaferini! kutlayabilirsin'' mesajıdır.
''kadının kadına ettiğinden korkacaksın'' diyor çok sevdiğim yazar elif şafak. kadın terörüyle başetmek zordur lakin, imkansız da değildir. gülşen i sevmek sevmemek dinlemek dinlememek değil derdim. maaile bütün medyanın diğer kadına taraf olup görünmesi ve bundan da reyting denen canavarı doyurmaya çalışması da ayrı bir yazı konusudur.