yetenek sizsiniz izlenir.
sefa doğanay tarif edilmeye çalışılır.
"hani bir çocuk var ya nihat doğanın taklidini yapıyor diyor ki. bir insan 3 şekilde doğar 1 kürtajla doğar...." (sıçtın mavisi)......
ortamdaki herkes gözlerinin içine bakar ve sen o an yerin dibine girmek istersin...
ben kocaman bir eşeğim!
evet, bunu gerçekten kendime dedim. bazı kızlar vardır, kalplerini kırman onlar için önemli değildir. onlar için asıl önemli olan nereye gideceğiniz ve gecenin sonunda güzel bir seks yapabilecek misiniz düşüncesidir. fakat bazıları var ki (işte ben bu noktada eşek oluyorum) onlar için önemli olan her şeyi içtenlikle ve yalansız yaşamamızdır. onu kazanmak için ufak bir yalan söylersin ve farkında olmadan onu daha beter kaybetmiş olursun. ve gün gelir o kadının sana ilk cümlesi eğer sen geçmişte bana o şekilde davranmasaydın şuan her şey çok farklı olabilirdi, bunu biliyorsun dimi? olursa, o zaman içine bir kaya gibi oturur bu cümle ve ardından kendine tek bir şey söylersin: ben kocaman bir eşeğim!
finalde hangi konunun çıkacağını önceden kestirmek ama çalışmamak ve finalde soruya aval aval bakmak. akabinde barajın altında kalıp çakmak ve büt olmadığından dersi seneye sarkıtmak ve yatay geçiş hayallerini öpüp göndermek.
otobüste arka tarafa yürümekte olan yaşlı bayanı görüp uyuma taklidi yapmak daha sonra otobüsün ani fren yapması sonucu bayanın düşmesini ve orta yaşlı birinin ona yer verdiğini görmektir. Bakışlardan kaçmak için tekrar uyuma taklidi yaptığınızda gözünüzün önünde koskoca bir eşşek görebilirsiniz.
sınıfta başından tecavüz olayı geçmiş bir kızın varlığını tamamen bilmeden "tecavüz kaçınılmazsa zevk alacaksın birader" sözünü söyleme gafletinde bulununca.
iş dönüşü kalabalık olan otobüste yorgunluktan mütevellit uyuyakalınır.kendinize geldiğinizde inmeniz gerekn duraktan 3-4 durak sonra olduğunuzu farkedersiniz.apar topar ilk durakta inersiniz.cebinizde para yoktur ve o yolu kendinize küfür ederek geçirirsiniz.
arkadaşın lan şu hatun deminden beri seni kesiyo olm gazıyla irkilirsiniz.harbi mi lan diyerek arkadaşa bakarsınız.oda zaten on numara fırlama olduğu için tabi lan baksana paso sana bakıyo der.sizde aldığınız gazla kıza doğru seğirtirsiniz.halbuki o ana kadar kızı görmemişsinizdir bile.kafanızda ne söyleyeceğinize dair en ufak fikriniz bile yoktur.kıza yaklaşırsınız ve ağzınızdan birden saatiniz kaç cümlesi fırlar.kız önce bakar ve sonra bana soracağına yukarıya baksana der.zira kızın oturduğu masanın üst tarafında eşşek gibi bir duvar saati bulunmaktadır.yerinize kös kös dönerken eşşeklik sıralamasında ilk beşe girmiş olmanın haklı gururunu yaşarsınız.
1 ay boyunca uygulamaya karar verdiğin rejimin 3. gününde burger king'e gidip kıtlıktan çıkmış gibi yemek yiyerek o anda bu yaptığın eşşekliği hissetmeyi bi kenara bırakın, yediğin yemeğin midene inişinde hissettiğin hazdan sonra kapıdan ağırlaşan bir bedenle çıkarken 5 dakika önce ne halt ettiğini fark edip jetonun düştüğü ama geç kalındığı an.
kaç kere bir şey söylememeye kendi kendinize söz verseniz de ağzınızı tutamayıp muhabbet açmaya çalıştınız anlar. lan istemiyor senle konuşmak. istese o bir şey der. be allahın salağı sen ne diye laf açmaya çalışıyorsun da en sonunda gece yarısı yatağında ağlayıp ''çok üzgünüm ühühühü kimse beni sevmiyooo'' adlı eseri seslendiriyorsun?
uzak bir yere gidip altı ay kaldıktan sonra evdekilere süpriz yapacağım fikrine kendini kaptırma sonucunda kapıya geldiğinde anahtarının olmadığını farketmek aynı zamanda ne kontör ne de arayabilecek bir yerin olmamasından dolayı kapının önünde üç saat kadar beklenilen anda kendine sövmek.
- yaşlı bir insana yolda geçiş, otobüste oturma önceliği tanınmayan,
- selamlaşmak için uzatılan el yumuşakça sıkılırken kişinin gözlerinin içine bakılmayan,
- kendini eleştirmeyi öğrenmeden başkalarının eleştirildiği,
- bir başka insanın taraftarı olduğu takıma saygı gösterilmeyip hakaret edilen andır.
